Ay Tenli Kadın (TAMAMLANDI) (#Wattys2019)

Bölüm 49: Nefes

Merhabalar Koala geldi hafta sonuna bölüm yetiştirmenin haklı gururunu yaşıyorum efenim :) Keyifli okumalar :)

Nefes kucağında uyuyan Nisan'ın başına bir öpücük kondurup yatakta yatan Mercan'a baktı. Hastaneye gelirken ambulansta suyu gelmişti ve doktor doğumun başladığını söylemişti. Fakat Mercan inatla doğurmayacağını söyleyip duruyordu. Doktor da yeterli açıklığa ulaşana kadar uyumanın ona iyi geleceğini söylemiş ve bu yüzden sakinleştirici bir serum vermişlerdi. Tahirse Nefes'i hastaneye bıraktıktan sonra ortalıktan kaybolmuştu. Nefes derin bir iç çekip Asiye'ye baktı. Asiye Nefes'e bakıp sinirden gülmeye başladı.

"Abla...Abla dedim noluyor?" dedi Nefes kaşlarını çatıp Asiye'ye bakarak.

"Ay sinirlerum bozuldu Nefes. Daha dün güle oynaya Nazar'un doğumuna gittuk bir de bugün ki halimize bak. Yarun desen düğün var."

Nefes de Asiye'nin söyledikleriyle birlikte gülmeye başlarken Nisan hafifçe kıpırdanıp gözlerini açtı.

"Nefes teyze." dedi küçük kız. Nefes gülerken gözünden gelen yaşları silip küçük kıza baktı.

"Uyandın mı sen teyzeciğim? Bak şimdi Beyza ablanla Fatih abin gelecek seni Yiğitlerin yanına götürecek sonra da biz geleceğiz anlaştık mı?" dedi Nefes küçük kızın yanaklarını okşayarak. Nisan başını olumsuz anlamda iki yana sallarken Nefes kızın bakışlarını kendisine kilitledi.

"Ama senin de dinlenmen lazım. Hem kardeşin doğduğu zaman söz veriyorum gelip ben alacağım seni." dedi Nefes.Nisan her ne kadar gitmek istemese de Nefes teyzesi haklıydı.Hafifçe başını salladığında Nefes küçük kızın saçlarına bir öpücük daha kondurdu.

Esma olanları duyduktan sonra biraz da Tahir'in zorlamasıyla araya önemli insanları sokup Tahir ve Ali için bir görüş ayarlamıştı.Tahir görüş odasında sıkıntıyla beklerken büyük demir kapı açıldı. İçeriye Ali bileğindeki kelepçelerle girerken Tahir arkadaşına baktı. hiç konuşmadan karşılıklı masaya oturup uzun bir sessizliği paylaştılar.Tahir arkadaşının burada oluşunu kabul edemiyordu.

"Devrem neler dönüyor?" dedi Tahir Ali'ye yaklaşıp fısıldayarak.

"Bende bilmiyorum,bende.Ama birisi çok temiz oyun oynuyor. Belgeleri gördüm devrem. Adamlar önüme bütün belgeleri koydular.Birisinin kuyruğuna basmışım o da beni bu şekilde ortadan kaldırdı." dedi Ali sıkıntılı bir şekilde.

"Devrem bak benim burnuma hiç temiz kokular gelmiyor. Sanki bunun da altından Vedat Sayar çıkacak." diyerek devam etti.

"Öyle mi dersin?" dedi Tahir. Ali başını sallayarak arkadaşını onayladı.

"Oğlum sizin eve girildi ama tek bir iz bulunmadı. Sonra gelen kuryeler,senin orduda olduğuna dair belgelerin Mustafa abiye ulaşması ve en son benim buraya tıkılmam...Kardeşim büyük bir oyunun içindeyiz. Birisi bizimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamaya çalışıyor."Tahir yüzünü sıkıntıyla sıvazladıktan sonra öfkeli bakışlarıyla Ali'ye baktı.

"Oğlum bak benim burada sıkıntım yok. Elbet çıkacak kimin yaptığı,benim suçsuz olduğum elbet kanıtlanacak ama siz dışarıdasınız. Benim aklım sizde kalacak.Sen aileni,ailemi koru beni düşünme. Anladın mı?" dedi Ali tok bir ses tonuyla. İçindeki kuşkular doğru çıkarsa eğer oyun yeni başlıyordu ve oyunu göremeyecek şekilde kartlar kapalı dağıtılmıştı.

Mercan inleyerek gözünü açtığında karnındaki dalgalanma ve kasıklarındaki sancı uykuya dalmaya başlamadan öncekinden daha da yoğundu. Nefes duyduğu inleme sesiyle gözlerini açtığında Mercan'ın acı çeken yüz ifadesiyle karşılaştı.