Final: Mutlu Sonsuz...

5.1K 256 202
                                    

Keyifli okumalar :)



Nefes ve Tahir için günler hızla geçiyordu. Tahir yeni bir çocuğa hızlıca adapte olmuşken Yiğit'i de kendisine benzetmiş Nefes'i her yönden daraltıyorlardı. Genç kadın kendisini seven iki adam tarafından gördüğü yoğun ilgiden bazen bunalsa da halinden memnundu. Hamileliğine alışmış yaşadığı mide bulantıları için çözümler bulmuştu kendi çapında. Bu arada hamileliği öğrenmelerinin üzerinden 2,5 ay geçmiş Nefes 4.ayına girmişti hamileliğinde. Doktor gittiği kontrollerde bebeğin de kendisinin de sağlığının gayet iyi olduğunu vurguluyordu. Tahir büyük bir özveriyle ikinci kez baba olmaya hazırlanırken bu arada oğluna olan ilgisini aksatmıyor aksine ona da yoğun bir ilgi gösteriyordu. Saniye hanım Nefes'le sürekli görüşmeye özen gösteriyor görüşemese bile telefon edip halini hatırını mutlaka soruyordu.Yani anlaşılacağı üzere herşey yoluna girmişti...

Nefes yeni güne uyandığında ilk işi yatağının kenarında duran komodinin üzerindeki tuzlu krakeri alıp bir tane ağzına attı. Böylelikle genç kadın sabah bulantılarını en aza indirmişti. Doktor bulantıların 16.haftaya kadar devam edebileceğini söyleyince Nefes hafif ürkmüştü çünkü bu hamileliği ciddi anlam da bulantılı geçiyordu ve bu bulantılar genç kadını acayip zorluyordu. Yataktan doğrulduğunda yanında kocasını göremeyince kaşlarını çattı. Yataktan kalkıp üzerine sabahlığını giyindi. Ayaklarına terliklerini giyinirken gözünün önüne gelen saçlarını geri doğru ittirip ayaklarını sürükleyerek çıktı odasından.Önce Yiğit'in odasına girdi. Çocuk odasında huzurlu bir şekilde uyuyordu. Açılan üstünü örttükten sonra saçlarına bir öpücük kondurup sessiz bir şekilde odadan çıktı. Alt kata inerken duvarı tutunuyordu bir yandan da. Uykusu hala açılmamıştı. Merdivenleri yavaş yavaş inerken salonda gördüğü manzarayla gülümsedi Nefes. Tahir bir koltukta bir bacağı yerde bir bacağı koltuğun koçanına atmış göğsünde bebek bakımıyla alakalı bir kitap uyuyordu. Nefes gördüğü manzaraya gülümserken kocasının göğsünde ki kitabı alıp orta sehpaya koydu. Kocasının yanındaki boşluğa uzanıp başını adamın göğsüne koydu. Tahir göğsünde hissettiği ağırlıkla gözünü açarken burnuna dolan kokuyla huzur doldu. Karısına sıkıca sarılıp saçlarına öpücük kondururken bir daha yan dönüp Nefes'ine yer açtı iyice. Nefes de kocasına dönüp kolunu beline sardı.

"Bulantın yok mu?" dedi Tahir. Her sabah karısının mide bulantılarıyla uyandığını biliyordu.

"Cık tuzlu kraker yedim bir tane. İnanır mısın kesti. Bu sabah rahat geçecek sanırım." dedi Nefes gülümseyerek. Tahir elini karısının karnına koydu.

"Fasulye madem anneni bu sabah rahat bıraktın şimdi gözlerini kapat da baban anneni rahat rahat öpsün." dedi adam muzur bir sesle. Nefes duyduğu cümleyle aniden başını kaldırması ve dudaklarında baskı hissetmesi aynı anda gerçekleşti. Uzun bir öpücükten sonra birbirlerinden ayrıldılar.

"Neden yanımda yatmadın?" dedi Nefes kocasının gözlerine bakarak.

"Çünkü uyku tutmadı ben de yatakta dönüp seni uyandırmak istemedim. Kitabı okurken de uyuyakalmışım." diyerek açıklama yaptı genç adam. Aslında bütün gece şarapnel parçasının olduğu yer acımıştı. Ama bunu karısına söyleyip onu üzmek istemiyordu.

"Ağrın vardı yine dimi?" dedi Nefes kocasına daha da sıkı sarılırken.

"Nasıl anladın sen onu?"

Adam şaşırıyordu. Nefes'ten kolay kolay birşey saklayamıyordu gerçi hiç bir zaman saklamak gibi bir derdi de olmamıştı. Adamın tabiatına aykırıydı bir kere bu durum.

Ay Tenli Kadın (TAMAMLANDI) (#Wattys2019) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin