Herkese merhaba :) Yeni bölümle karşınızdayım. Final bölümlerimiz yavaş yavaş yaklaşırken ve dizimiz rayından çıkmış tren gibi giderken umarım keyifle okuyacağınız bir bölüm olur. Keyifli okumalar :)
Bölüm şarkısı:Çiğdem Erkan ft.Halil Sezai - Dünyayı Durduran Şarkı
"Gece kabuslarım tekrar başladı. Yani eskisi kadar ürkütücü gelmiyor ama uykularım bölünüyor,huzursuz oluyorum." dedi Nefes yattığı yerden karşısındaki Volkan'a bakıp. Volkan başını salladı.
"Bunlar çok normal şeyler Nefes. Kabusların başlaması,korkuyor olman. Zor günler geçirdin. Bununla birlikte vuruldun. Kısacası ölümü gördün ama yine de savaştın Nefes." dedi Volkan.
"O evde...Onunla kalmak,bana eskileri hatırlatması,dokunmaya kalkması...Ben bunları nasıl unutacağım Volkan? Tahir'e korkmadan sarılmak,dokunmak istiyorum ama korkuyorum. Evet belki bana cinsel anlamda hiç dokunamadı ama yaşattığı psikolojik baskı,fiziksel şiddet,söylediği her söz...Ben bunlarla başa çıkamıyorum bazen." dedi Nefes. 2 gündür hastanedeydi. Geceleri kabuslar görüyor bazen uyanamıyordu. En sonunda Volkan'dan yardım almasının iyi olacağına karar vermiş ve Tahir'den rica etmişti. Volkan da hiç ikiletmeden Nefes'i ziyarete gelmeyi kabul etmişti.
"Tahir ve sen biraz uzaklaşın buralardan Nefes. Eminim ikinize de iyi gelecek ama bu süre zarfında irtibatımızı kopartmayalım. Bir süre devam edelim terapilere olur mu?" dedi Volkan.
Nefes yavaşça başını salladıktan sonra sohbet etmeye devam ettiler.
Tahir Nefes'in kaldığı odanın dışında gergin bir şekilde beklerken telefonu çaldı.
"Efendim Ali." dedi Tahir bir yandan yürürken.
"Devrem neredesin?" diye sordu Ali. Sesi gergindi.
"Hastanedeyim. Hayırdır devrem?" dedi genç adam.
"Devrem seni birşey söylemek için rahatsız ediyorum. Yani haberiniz olsun diye..."
"Söylesene oğlum noluyor?" dedi Tahir.
"Vedat...Kaldığı koğuşta kendisini asmış. Ölmemiş ama durumu kritik diyor doktor. Yani uyansa bile bir bitkiden hiç bir farkı olmayacak. Duyacak,görecek ama tepki veremeyecekmiş. Gerçi uyanması da zor diyor doktorlar ama..." dedi Ali. Tahir duyduğu cümlelerle şok olmuştu.
"Bilmek istersin,belki Nefes'e söylersin diye söylemek istedim devrem." diye devam etti Ali. Tahir bundan sonrasını duymadı bile. O şerefsizi demir parmaklıklar ardında görmeyi yeğlerken şimdi bir bitki gibi hastane odasında görecekti öyle mi? Tahir bu duruma sevinse mi acısa mı bilemedi? 'Mazlumun ahı yerde kalmaz.' diye boşuna söylememişlerdi demek ki. Aldığı onca ah,vebalden sonra Allah ona daha bu dünya da çektirecekti. İçindeki nefesi rahatlamışcasına bırakırken Volkan odadan çıktı.
"Biraz konuşalım mı Tahir?" dedi adam. Tahir başını salladıktan sonra kantine geçip bir masaya oturdular.
"Nefes zor günler geçiriyor Tahir. Şu anda vereceği tepkiler,gördüğü kabuslar bunlar normal durumlar. Benim tavsiyem biraz buradan uzaklaşın. En azından birkaç gün...Hem Nefes'e de iyi gelir bu. Yaşadıklarından biraz uzaklaşsın,eski günlerinizi hatırlat ona. Şu anda tutunacak dal olarak seni ve oğlunun görüyor." dedi Volkan. Tahir başını ellerinin arasına alıp yüzünü sıvazladıktan sonra sıkıntıyla baktı Volkan'a.
"Sen nasılsın?" diye sordu adam.
"Yorgunum.Dayak yemiş gibiyim." dedi Tahir sıkıntılı bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Tenli Kadın (TAMAMLANDI) (#Wattys2019)
FanfictionBundan çoook uzun yıllar önce, buralardan çok uzak topraklarda solukbenizlilerin herşeyi yok etmeye yemin ettiği topraklarda mavi tüylü bir geyik yaşarmış.Mavi tüylü geyik çok yalnızmış. Kimsesi yokmuş. Sevginin nasıl birşey olduğunu bilmiyormuş. Te...