Bölüm 19:N'olur Duyun Artık!

5.4K 253 77
                                    

Merhabalar...Bu haftanın son bölümünü yayınlıyorum. Yeni bölüm önümüzdeki hafta gelecek. Hepinize keyifli okumalar :)

Bölüm şarkısı: Yüksel Baltacı-Melena

"Ula ne işun var evimde şerefsuz?" dedi Tahir bir adım öne atarken.Kapının önüne büyük adımlarla giderken Vedat Nefes'in kucağında gördüğü minik bebeğe gülümseyerek bakıyordu.

"Oğlum..." diyerek eve adım attığı sırada Nefes kucağındaki bebeği daha sıkı tuttu. Tahir adamın boğazına yapışıp eve girmesini engellerken bütün gücüyle dışarıya doğru itti. Eyşan'ın dudaklarından çığlık firar ederken Asiye Nefes'in kucağından ufak bebeği alıp üst kata doğru çıkmaya başladı. Nefes bir an önce kendisine gelmek zorundaydı. Şu anda Tahir'in yanında olup evine kadar girmeye çalışan adamı,kocasıyla birlikte kovması gerekiyordu.

"Kendine gel Nefes... Kendine gel ve canavarının karşısına dikil. Korkusuzca bak gözlerine... Sana çektirdiklerinin hesabını sor bir bir. Hadi Nefes... Seni yine yıkmasına izin verme. Amacı bu zaten. Seni güçsüz düşürmek. Ama sen güçlüsün. Sen onun cehenneminde de güçlüydün şimdi de güçlüsün. Hem bak artık elini tutan,seni seven, yaralarını kendine dert edinen bir adam var. Sevdiğin var. Kendine gel hadi..."

Nefes bütün gücünü toparlayıp başını dikleştirip dışarıya çıktı. Tahir Vedat'ı yumruklarken Mustafa ve yangazlar ayırmaya çalışıyordu. Ne ara çıkmışlardı dışarıya? Nefes hatırlamıyordu.

"Defol... Evimden defol..." diyerek bağırdı genç kadın sonunda sesini bulmuş gibiydi. Yıllardır içinde tuttuğu çığlıkları sonunda dışarı vuruyordu. Tahir duyduğu bağırmayla kafasını çevirip Vedat'ın üstünden kalkıp Nefes'in yanına gitti.

"Defol git... Ailemden,sevdiklerimden uzak dur..." diyerek bağırdı Nefes tekrar. Vedat yattığı yerden yüzü kan içinde kalktı. Eskiden Nefes yara bere içinde kalırdı. Vedat hiç acımadan onda yeni ve onarılması zor yaralar açarken ne hissederdi acaba? Sanki şu anda yer değiştirmiş gibilerdi. Nefes'in yüzünde yaralar kalmamıştı peki ya ruhunda açılan derin izler... Elbet onlarda iyileşecekti.

"Nefes...Karıcığım..." dedi Vedat elini Nefes'e uzatırken.

"Benum karıma karıcığım diyecek haddi sen nerden buldun ula? Vedat senu Karadeniz'e gömmeden siktir git evumden." dedi Tahir bütün öfkesiyle.

"Ben senin karın değilim... Değilim..."diyerek tekrar bağırdı Nefes. Boğazları patlarcasına,bütün dünyaya ilan edercesine haykırıyordu. En çaresiz anlarda bile bir çaresi olduğunu öğrenmişti artık. Kendisi önüne siper eden adamın yüzüne baktı. İşte bütün şifası karşısında duruyordu.

"Nefes...Sen benim karımsın... Benimsin...Sadece benim..." dedi Vedat. Acı çekiyordu. Nefes'in Tahir'e olan bakışlarını gördükçe acı çekiyordu. Sahi kendisini neden sevmemişti kadın? Sevebiliyordu. Bir adamı,bir erkeği korkusuzca sevebiliyorsa neden kendisini sevmemişti ki? Ne eksiği vardı yanında olan adamda?

"Ben...Senin...Karın... Değilim." dedi Nefes her cümlesinin üstüne basa basa.

"Ben Nefes Kaleli'yim. Ben Tahir Kaleli'nin karısıyım. Oğlum Yiğit Kaleli benim ve Tahir'in oğlu."

Vedat duyduğu cümlelerle kulaklarını kapatmak istiyordu. Kadının dilinden sanki zehir damlıyordu. Zehir kanına karıştıkça öfkeli gözlerini kadına dikti. Karşısında kendisine ürkek,korku dolu gözlerle bakan kadın yoktu artık. O zaman onu en hassas noktasından vuracaktı. Psikolojik olarak etkileyecekti. Vedat ayağını belli bir ritimle yere vurmaya başladığında Nefes beyninin içinde çınlayan sesi işitti. Her ritimle gözleri hızla kapanıp açılırken Vedat'ın gülüşü yüzüne yayılmaya başladı. Kaleli erkekleri Nefes'teki ani değişimi anında fark etmişlerdi ama sebebini bir türlü anlayamıyorlardı. Eyşan kuzenini durdurmak istercesine kolunu sıktı. Beton zeminde duyduğu tok sesle Nefes Tahir'in elini sıkı sıkı tuttu.

Ay Tenli Kadın (TAMAMLANDI) (#Wattys2019) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin