Herkese merhaba :) Koala çok hastane gezmekten vücuduna bütün mikropları aldı ve şu anda koalanın vücudunda mikroplar cirit atıyor :) Neyse asıl konumuza dönelim, yeni bölümü getirdim efenim. Umarım keyif alarak okursunuz sevgilerle :)
Bölüm şarkısı: Yüksel Baltacı-Kalbinin Yarısıyım
Nefes yeni güne gözlerini açarken Tahir'le arasında yatan oğluna bakıp hafifçe gülümsedi. Dudaklarını oğlunun alnına değdirdikten sonra rahatlamış şekilde yataktan kalkıp ayağına terliklerini giyindi.
"Nefes..."
Tahir'in uykulu sesiyle bakışlarını ona çevirdi.
"Günaydın birtanem. Uyu sen saat daha çok erken." dedi Nefes duvarda duran saate bakarak.
Tahir de oğlunu öptükten sonra yataktan kalkıp karısının yanına geldi.
"Nereye gidiyorsun?"
"Serendere..." diyerek yanıtladı Nefes kocasını. Yiğit hastaneden çıktıktan sonra kendisini çarşıya atmıştı. Gördüğü ilk kırtasiyeye girip resim yapmak için gerekli malzemeleri almış ve konağa tekrar dönmüştü. Zihnindeki karanlığı tuvale akıtması gerekiyordu. O cehennemden beri eline fırça almamış olmasından dolayı ilk başlarda genç kadın zorlansa da 1 haftadır eli tekrar resim yapmaya alışmıştı. Serender kullanılmadığı için kendisine ait bir resim alanı yaratmıştı orada ve neredeyse her sabah ve her işten döndüğünde tuvalinin karşısına oturup resim yapıyordu.Hem böylelikle Saniye hanımla da doğru düzgün karşılaşmıyordu.
"Hala bana yaptığın resimleri göstermeyecek misin?" dedi Tahir karısına bakarak.Tahir'e yaptığı resimleri göstermemekle birlikte özenle saklıyordu her resmini. Tahir ne kadar ısrar ederse etsin bir türlü görmeyi başaramamıştı.
"Çok mu görmek istiyorsun?" dedi Nefes kocasına bakarak. Tahir hevesle başını sallayınca genç kadın hafifçe gülümsedi.
"Hadi gel o zaman." diyerek üstüne hırkasını aldıktan sonra adamı elinden tutup yürümeye başladılar. İlk önce evden çıktılar. Sabahın ayazı yüzlerine sertçe vururken Nefes hafifçe titredi. Yine de umursamadan yürümeye devam etti.Serenderin merdivenlerini çıkarken Nefes kafasını çevirip Tahir'e gülümsedi. Tahir karısının elini daha da sıkı kavradıktan sonra serenderdeki odanın kapısını açıp içeriye girdiler. Nefes ışığı yaktıktan sonra bir tanesi şövalenin üstünde diğer ikisi yerde 3 tane tuval duruyordu. Şövalenin üstündeki tablonun astarı yapılmış üzerine siyah
kurşun kalemle çizim yapılmıştı. Diğer iki tuvalin üstüyse kapalıydı.
"Otur bakalım beğenecek misin?" dedi Nefes,Tahir'i bir sandalyeye oturturken. Tahir heyecanla karısına baktıktan sonra genç kadın derin bir nefes alıp ilk tuvalin örtünü kaldırdı. Tahir'in İstanbul da gördüğü evlere benziyordu. Bir kadın bir duvarın dibinde kendini bir silüetten korumak istercesine çökmüş otururken onu korkutan bir gölge vardı. Tahir'in gördüğü resimle kaşları çatılırken Nefes tek parmağıyla kocasının kaşlarını düzeltti.
"Yiğit'i hastaneden çıkarttıktan sonra ruhum daralmıştı uzun zamandır da fırçayı elime almıyordum. Fırçayı elime alınca bunlar çıktı." dedi Nefes hafifçe gülümseyerek.
"Geyiğin gözyaşları kaplanın omzunda dindi. Kurdun gelmesiyle birlikte bir aile oldular. Geyik iyileşti. Bunlar içinde kalan son irinler." dedi Nefes Tahir'in yüzünü okşayarak. Nefes Tahirden cevap gelmeden diğer resmini açtı. Deniz kenarında gün batımında olan bir kumsal da 3 silüet el ele tutuşmuş şekilde yürüyüşleri çizilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Tenli Kadın (TAMAMLANDI) (#Wattys2019)
Hayran KurguBundan çoook uzun yıllar önce, buralardan çok uzak topraklarda solukbenizlilerin herşeyi yok etmeye yemin ettiği topraklarda mavi tüylü bir geyik yaşarmış.Mavi tüylü geyik çok yalnızmış. Kimsesi yokmuş. Sevginin nasıl birşey olduğunu bilmiyormuş. Te...