7.BÖLÜM

24.2K 808 260
                                    

Hızlıca onu ittirip kendimden uzaklaştırıp bağırmaya başladım.

"Beni her istediğine öpebileceğini mi sanıyorsun? Eğer öyleyse çok yanılıyorsun! Çünkü birdaha böyle birşey olmayacak!"

Sözlerimle gözü seyirmeye ve boynundaki damarlar daha fazla belirginleşmeye başlamıştı. Böyle o kadar korkunç duruyordu ki suratımın bembeyaz olduğuna eminim.

"Lan biz daha bikaç saat önce şu yatakta öpüştük. Bundan sonra tekrardan böyle bir şey olmayacağına inanıyor musun? Sen bu yatakta olanlardan sonra seni tekrar öpmeyeceğime inanıyor musun lan?" Diye kükredi.

Sesiyle oda yankılandı. Duvarların dili olsa 'yeter lan çektiğim.' Der yıkılır vallahi.

"Sakın Ecrin , sakım .Birdaha ağzından böyle birşey çıkarsa çok kötü olur uyarmadı deme." Dedi bağırarak ve kapıyı kırarcasına kapatıp gitti. Yine gözyaşlarım yanaklarımdan düşmeye başladı. Ben ne yapmıştım böyle. Adam da haklıydı biz burda öpüşeli topu topu  kaç saat olmuştu ki?

Birsüre öylece oturdum. Susadığımı hissedince aşağı indim. Suyumu içeceğim sırada salonun kapısının açık olduğunu fark ettim. Merak edip içeri girmemle etraftaki içki şişelerini ve koltukta sızmış olarak yatan Boran'ı görmem bir oldu. Ne ara içmişti bu kadar içkiyi bu.

Acaba üşüyor mudur? Halam hep uyuyanın üzerine kar yağar derdi. Dayanamıp odaya çıktım. Zorla bir battaniye bulup aşağı indim.  Boran'ın yanına gidip battaniyeyi örteceğim sırada ne kadar tatlı olduğunu fark ettim.  Birkaç dakika onu öylece izleyip kendimi toparladım. Battaniyeyi örteceğim sırada bir anda kolumdan tuttu ve yanına çekti.  Yanına dediysem resmen üstündeydim. Küçücük koltuğa başka nasıl sığılır ki zaten?

"Uyumuyor muydun sen?"

"Beni mi izliyordun sen?"

Gözleri kapalıydı ve uyuduğuna emindim resmen.

"Hala beni izliyorsun?"

"İzlemiyorum. Hem senin gözlerin kapalı nasıl  görüyorsun ki?"

"Ben hissederim."

Kalbimde yine filler tepinirken kalkmaya çalıştım.

"Kıpırdayıp durma."

"Kalkacağım."

"İzin vermiyorum."

Sinirle daha çok tepinmeye başladım. Dizim bacak arasına değince vücudu gerildi. Ne olduğunu anlamadan kendimi altta onu üstte buldum. "Sana kıpırdama dedim dimi ben." Dedi sesini sakin tutmaya çalışarak.

"Kalkmama izin verseydin o zaman."

Sinirle gözlerime bakıp ağırlığını üzerime verince kasıklarımdaki sertliği hissetmemle gözlerim kocaman açıldı. Şuan kıpkırmızı olduğumdan eminim.

Öylece dudaklarıma bakıyordu. Ne bir şey  diyor nede dudaklarıma yöneliyordu. Sadece bakıyordu.  Kafasını iki yana sallayıp tekrar beni üstüne çekip kendisi alta geçti.

"Sesini çıkartayım deme uyuyacağım." Deyip ellerini belime sardı. Böyle ne kadar rahat uyuyabilirim hiçbir fikrim yok. Az önce beni birdaha öpmeyeceksin dediğim adamın üstüne uyumaya çalışıyorum. Ne tuhaf ama!  Ama o kokusu insanın beyninden herşeyi siliyor.

Kokusunu içime çekmek bedenimi huzurla dolduruyordu sanki. Koku burnuma nüfuz ettikçe vücudum gevşiyor ve mayışıyordu. Yavaşça kırıpdayarak biraz daha yerleştim Boran'ın kollarına. Ne kadar nedenini bilmesemde bana güven veren o kollara.

Cani!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin