18.BÖLÜM

12.8K 510 211
                                    


Sizi ilgilendirmeyen  hayatlarla ilgili yorum yapmadan önce kendinize şeyi sorun. "Benim fikrimin bir önemi var mı?"


İyi okumalar...

"Bilmesen ne olacaktı he? Burda benim yerime gerçekten bir temizlikçi olsaydı ne yapacaktın? Benim üzerime döktüğün gibi onun da mı üzerine dökecektin? " Diye bağırdım.

Kafamı Yasemin' e çevirdiğim an şok oldum. Yasemin'in bir tarafında sinirden köpüren bir Boran, diğer tarafında da ondan farksız bir Aras. Allah'ım bütün aile sinir hastası galiba!!

Boran bir bana bir yerdeki dökülen kahveye baktı ve hızlıca  kadının yanına gitti ve kolunu sertçe sıktı.

"Sen benim sevdiğim kadına, benim olana nasıl zarar vermeye çalışırsın lan." Diye kükredi. Çok sinirli olduğu alnındaki damarın belirginleşmesinden belliydi.

Kadının kolunu bırakıp boynundan yuttu ve duvara yaslayıp sıkmaya başladı.  Hayır! Hayır! Hayır! Buna psikolojim dayanmaz.

"Boran dur! Bırak Boran, ben iyiyim hiçbir şeyim yok. Ne olursun bırak."

Kadının nefessizlikten gözleri irileşmiş ve yüzü kızarmıştı.

Boran kafasını çevirip  beni baştan aşağı süzdü. Derin bir nefes aldı ve kadını bir çöp poşeti givi yere fırlatıp bana sıkıca sarıldı. Suratını boynuma gömül saçlarımı koklamaya başladı.

Benden ayrılıp Aras'a döndü.

"Haber ver şunu depoya götürüp halletsinler."

Aras telefonunu çıkartıp birini ararken ben de Boran'a odaklanmıştım.

"Aslında kadınlara el kaldırmak huyum değildir. Bu zamana kadar hiçbir kadına el kaldırmadım ama üzerine kahve döktüğünü duyduğumda gözüm döndü."

Kafamı  göğsüne  yaslayıp büyük bir huzurla gözlerimi kapattım.

"Boran öldürmeseniz? Yani işten falan atsanız yeter bence. Öldürme lütfen." Dedim kafamı kaldırıp suratına bakarken.

"Fazla iyisin meleğim." Dedi ve kafamın üzerine bir öpücük bırakıp çekildi.

"Bu arada Yasemin  koridordan bağırışların yükseliyordu. Sen ne güzel koruyorsun öyle yengeni." Dedi alayla. Ama içten içten gurur duyduğu da belliydi.

Yasemin gülerek Boran'a sarılınca biz de Aras' la birbirimize bakarak gülüyorduk. Asistan kadının gözleri özür dilercesine bakarken içeri giren  korumalar kadını yerden kaldırıp götürecekleri sırada gözlerim Boran'ı buldu.

"Boran." Dedim son kez şansımı denerken.

"Kadını benzetin biraz. Kendiniz  dövmeyin lan sakın. Gidin bir mahalleye atın. Bu kadın lezbiyen, geçen gün kızıma bir şeyler diyordu  falan diye dedikodu çıkartın benzetirler zaten. Lan her şeyi ben mi söyliyeyim. Aklınızı çalıştırın lan biraz."

"Boran öldürelim. Ecrin zarar görebilirdi. Bu sakinlik ne! Kendine gel abi!"

"Onun için Aras. Ben bilmiyor muyum kafasına sıkıp öldürmeyi. Sence öldürürsem psikolojisi çok mu normal kalır he?"

İşte bu Adamım!

"Yaaa Boran." Dedim ve koşarak Boran'ın huzurlu kollarına attım kendimi.

"Sırf vicdan azabı çekme diye yaptım bunu güzelim. Yoksa gözünün  yaşına  bakmayacaktım. Ama bu son. Bak kendini alıştır başka bir şey olursa bu kadarla kalmayacağım." Diye fısıldadı kulağıma.

Cani!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin