Yapılan yorumlar hakkında bir şeyler söylemek istiyorum.
☆Yazım hatalarımı yada kitapta olan bazı hataları düzeltmeniz benim moralimi bozmuyor fakat bazılarınız o kadar abartıyor ki artık kitap okumak için değil de açık aramak için okuyorlar ve onlara da tepkimi veriyorum kimse başka taraflara çekmesin lütfen.
☆Eleştiriye gayet açık bir insanım. Olumlu yada olumsuz yorum yapmanız beni rahatsız etmez . Kimse yazdıklarımı beğenmek zorunda değil ve beğenmeyenlere de saygı duyuyorum.Herkese beğendirmeye çalışmıyorum da zaten. Beğenmiyorsanız ' beğenmedim' yada ' böyle böyle olmamalıydı' demenize hiçbir şekilde lafım yok fakat hakaret ederek yorum yaparsanız susmayacağımı söylüyorum. İyi okumalar.
"O sana dokundu. Senin erkek arkadaşın olamaz. Sen başka bir erkeklede konuşamazsın bunu o kafana sok." Diye bağırdı ve Cem'in üzerinden kalktı. Tam kolundan tutup kaldıracağım sırada Boran;
"Aras al şunu şurdan yoksa elimden bi kaza çıkıcak." Dedi ve gitti.
Aras kolumdan tutup beni içeri çekerken arkamı dönüp "Özür dilerim." Dedim ama faydası yoktu ki olan olmuştu zaten. Birilerinin benim yüzümden zarar görmesi canımı yakıyordu. Suçu yoktu ki onların. "Gördün işte bak senin hataların nelere sebep oluyor."
Zaten zor duran göz yaşlarım Aras'ın söyledikleriyle kendilerini yanaklarıma doğru bırakıverdiler. "Ben-ben böyle olsun istemedim. Amacım sadece tanışmaktı kötü bir niyetim yoktu ki benim."
"Senin kötü bir niyetin olmayabilir ama Boran çok kıskançtır. Ben kendimi bildim bileli biz kardeş gibiyiz ve düşün seni benden bile kıskanıyor. Sana o gözle bakmayacağımı adı gibi bilmesine rağmen kıskanıyor işte. Anlamıyorsun değil mi? Adam sana aşık!"
Dayanamayıp Aras'a sarıldım.
"Ne yapacağım ben ya!"
"Alışacaksın çirkin , alışacaksın."
ATINÇ
Kafayı yiyeceğim resmen. Kaç gündür Ecrin'e ulaşamıyoruz. Efe ve babası güvenlik kameralarından en son kafenin yakınında bir yerde yürürken görmüşler ama devamını bulamamışlar. Ne olduysada kameranın çekmediği bir kör noktada olmuş.
Evine girip belki bir şey bulurum diye baktım. Tek bulduğum şey 'Bir daha seni şortla görürsem olacaklardan sorumlu değilim.' Yazılı bir kağıttı. Bunu Efe ve Nihal'e gösterdikten sonra Nihal dayanamayıp Gürkan'ın Ecrin'i kaçırdığını ve onu silahlı adamların kurtardığını anlattı. Bunları bilip de anlatmadığı için ona çok kızmıştım ama iş işten geçmişti artık. O da haklıydı Ecrin söyleme demişti.
Kağıdı ve Gürkan'ın Ecrin'i kaçırma olayını Efe'nin babası Levent Amca'ya anlattık. Gürkan'ın kaçırdığını düşünüp yakalama kararı çıkarttı ama tuhaf olan taraf ise Gürkan hiçbir yerde yoktu. Tek seçenek kalmıştı ki o da Ecrin'i Gürkan'ın elinden kurtaran silahlı adamlardı.
Nihal anlatırken Ecrin'in o arabayı daha önceden de evinin önünde gördüğünü söylemişti ama Ecrinlerin sokağında da hiçbir güvenlik kamerası yoktu. Herşey çıkmaza giriyordu. Hiçbir şey yapamadan oturmak insana çok koyuyordu. Ya ona bişe olduysa diye düşünmeden edemiyordum. Onu her zaman koruyacağıma dair söz vermiştim ona. Ama tutamıyordum işte sözümü. Onun nerde olduğunu bile bilmiyordum. Lanet olsun ki yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyordum. Ona bir şey olursa kendimi asla ama asla affetmezdim. Ben onsuz yaşayamazdım ki zaten.
Evde oturmuş bunları düşünürken telefonum çaldı.
Ekranda 'Efe' yazısını görünce belki bir haber vardır diye aceleyle açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cani!
ChickLitKorkudan ağlayan kızıma baktım. Gözünden akan her damla yaş kızgın birer lav gibi kalbime düşüyordu. "Ağlama." "Git burdan." Bağırışı boğazını acıtmış olacakki yüzünü buruşturdu. "Burdan giderim ama senden gidemem küçük." "Seni asla sevmeyeceğim...