19.BÖLÜM

11.4K 496 95
                                    

 

Bazı insanlar sevilmez. Hani, kötü de değillerdir aslında. Ama sevilmemekten ziyade hırçındırlar. Oysa kimse bilmez onların saçları okşandığında nasıl yumuşadıklarını. Kimse bilmez onlara dokunmayı. Oysa  bilseler, dünyanın en masumlarıdır. Eğlenceli olurlar özlerinde. Sakayı bilirler, gülmeyi severler. Onu seven nadır bir kaç kişinin yanında onu bir görseniz, öyle çok seversiniz ki aslında. Ama suskundur kalabalıkta. Yanlış şeyler söyleyip, iyice itilmekten korkarlar. Dışardan sert görünürler biraz. Çünkü artık kendini savunmaktan başka çaresi yoktur. O, kendi hüznünde boğulup susarken, insanlar onun kendini bir şey sandığını zanneder. Aslında buna da ağlar, ama içinden çıkmaya cesareti yoktur artık. Evet bazı insanlar sevilmez. Hani kalbini alıp baksan  güzelliğine ağlayacağın insanlardandır aslında onlar. Belki de bu yüzden sevilmezler. Herkesin aksine güzel kalpli oldukları için. Farklılığı  sevmez insanoğlu, bu yüzden bazı insanlar sevilmez.

                              |Çok hoş bir yazı❣|

İyi okumalar....

"Lise aşkımı bulmuşum kızım. Gider miyim hiç" Dedi ve bir adım sola geçti. Ah keşke geçmez olaydın be Can.  Onun  sola geçmesiyle arkasından sinirle bizi dinleyen Boran'ı görmem bir oldu. Vallahi bir günüm de ekşınsız geçse kıyamet kopar!

Yine başlıyoruz...

"Seni deşerim lan!"

Boran kulak zarımızı patlatmak istercesine kükreyince ne yapacağımı bilemedim. Aras'a  'Tut onu' der gibi bakarken bana alttan bir orta parmak gösterince göz devirip Boran'a yaklaştım.
Boran'ın kükremesinden dolayı bütün gözler üzerimize dönmüştü. İçeriye giren gazeteciler de tuzu biberi oldu tabii rezil olmamızın.

Boran Can'ın tam karşısında durunca Can ne olduğunu anlamaya çalıştı. O bunu anlamaya çalışırken etraftakilerin hiç beklemediği ama bizim ne zaman  olacak diye beklediğim şey oldu. Boran  aniden şiddetli bir şekilde Can'ın suratına kafa atınca Can sendeledi ama düşmedi. Kendini toparlayıp tam Boran'a vuracağı sırada Boran ani bir hareketle  Can'ın elini tutup  ters çevirdi ve sırtına dayadı. Kolundan gelen sesler Can'ın kolunun birkaç parçaya ayrıldığının bir göstergesiydi. Etraftaki herkes pür dikkat olanları izlerken gazeteciler de bu rezilliği videoya alıyor olmalıydı. Ne güzel ne güzel!

"Benim olan kadına  mı aşıktın lan sen? Seni öldürürüm lan piç." Diye kükredi.  Etraftakilerden hayret nidaları yükselirken olay daha fazla büyümeden Boran'ın kolunu tuttum.

"Boran rezil oluyoruz." Dedim etrafa bir kez daha göz atarken. Boran yeni fark etmiş gibi birden etrafa döndürdü bakışlarını. Gözleri gazetecilerde durunca kaşları çatıldı ve adamı yere savurdu. Aras'ın kulağına bir şeyler söyeyip elini belime koydu.

"Gazetecilere dönünce suratını gizliyeceksin." Dedi donuk sesiyle.

Bende hala olayın etkisinde olduğum için sadece başımı salladım.  Birlikte dışarı çıktığımızda gazetecilere rezil olduğumuza mı yoksa gecenin mâfolduğuna mı üzülsem bilemedim. Gerçekten  bir günüm bile aksiyonsuz geçmiyordu artık.  Tam arabaya bineceğimiz sırada arkamızdan bir kadın sesinin "Boran" diye haykırmasıyla duraksadık.
İkimizin de gözleri sesin sahibine döndüğünde karşımda gerçekten güzel ama bir o kadar da gösterişli birini görünce Boran'la ne alakası olup olmadığını düşündüm.

"Çisem?"

Adının Çisem olduğunu öğrendiğim kadın koca topuklularının izin verdiği kadarıyla koşarak Boran'ın yanına gitti ve boynuna sarıldı. Vücudumu saran kıskançlık dalgasıyla o kadını parçalamak istedim. Onun kokusunu kokluyordu!
Boran da kollarını kadının beline dolayınca kalbime bir bıçak saplandı.

Cani!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin