Çok uyumak kaçmaktır,
Uyuyamamak ise yakalanmak...
Bundandır ki;
Uyursan gece biter,
Uyumazsan sen.Söylemiştim dimi daha önce?
Gece değil de,
Uykular iyi.İyi okumalar...
"Gelmeyeceğim zaten. Sadece okulun öğrencileri beni senin yanında bir görsün , sen kiminsin anlasınlar diye yapıyorum bunları." Dedi.
Sen bunları düşün dur Boran. Bak bakalım ben ne yapıyorum. Yanımda bahçenin ortasına kadar gelip yanağıma bir öpücük kondurdu ve erkeklerle konuşmamam konunda yine bir ton laf söyleyip gitti. O zaman soğuk savaş başlasın!! İçeri girip müdürün odasını zor da olsa buldum. Kapıyı tıklayıp içeri girdim. İçeride orta yaşlı bir adam oturuyordu.
"Merhaba. Ben yeni öğren-."
"Ecrin Barlas değil mi? Hoşgeldiniz lütfen oturun."
Barlas?? Benim soyadım Aydın Hocaa diye bağırmak istedim ama Boran'a haber uçmasını da istemiyordum.
"Yok teşekkür ederim ben sınıfımı öğrenip gideyim."
"Peki Ecrin Hanım sınıfınız 12/F." Hanım? Yahu sen koskoca müdürsün öğrenciye hanım diyor ya. Tabii unutmuşum , Boran! Odadan çıkıp sınıfımı buldum. Zil çoktan çaldığı için herkes sınıflardaydı. Kapıyı tıklayıp içeri girdiğimde öğretmen masasında oturan 25 yaşlarında erkek ve yakışıklı bir öğretmen öğrencilerle konuşuyordu. Beni fark edince bütün gözler üzerimdeydi. Kendimden emin adımlarla sınıfın ortasında durup öğretmene;
"Yeni öğrenciyim hocam ben. Ecrin Aydın."
"Evet adın listeye yazılmış fakat Ecrin Barlas olarak geçiyor."
Al Ecrin sıçtın, sıva şimdi de.
"Evet öğretmenim o soyadım da var." Diyerek pembe bir yalan savurdum. Soyadı duyan sınıfta bir fısıltı oluştu. "Tamam Ecrincim en arkada Tolga'nın yanı boş oraya oturabilirsin."
Heh iyice boka sardı olay ya. Boran benim bir erkekle oturduğumu duyarsa o hem o Tolga denen meteoru hem de seni sağ bırakmaz ki yakışıklı hocam. "Başka yere oturabiliyor muyum?"
"Hayır , bu arada ben Edebiyat öğretmeni Mert Ersan."
Hayır diyor ya. Neyse ne yapayım şimdi yani ben sordum benim suçum yok şuan. En arka sıraya geçip oturdum. Yanımdaki meteor bana doğru eğilip;
"Selam, Tolga ben. Sanırım benimle oturmak istemiyorsun.'' Ay sesi de güzelmiş. Hıh Boran'ın ki daha güzel.
"Ben de Ecrin. Seninle alakası yok erkeklerle oturmayı pek sevmiyorum."
"Hmm anladım."
"Evet konuya başlayabiliriz. Sayfa 184 'ü açıyoruz."
Boran
Şirkete geldiğimde ilk işim Ecrin'in açık unuttuğu instagram hesabını kontrol etmek oldu. Attığı fotoğraflar, yorumlar, mesajlar... O kadar sinirlenmiştim ki önüme kim gelirse öldürebilirdim. Gitmiş el kadar şortla fotoğraf atmış sonra da tabii bütün erkekler yoruma üşüşmüş. Bir fotoğrafda da gitmiş dudaklarını büzüp paylaşmış. Allahım deli olacağım ya. Allah bilir kaç kişi neler düşünmüştür bu fotoğraflara bakarken. Şortlu fotoğrafındaki yorumlara baktığımda sol gözümün seğirdiğini hissettim.
'Düşüşe geçiyoruz.'
'Yavruuı hepsi senin mi xkxmxnxj.'
'Sevgilin yoksa olabilerük :D.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cani!
ChickLitKorkudan ağlayan kızıma baktım. Gözünden akan her damla yaş kızgın birer lav gibi kalbime düşüyordu. "Ağlama." "Git burdan." Bağırışı boğazını acıtmış olacakki yüzünü buruşturdu. "Burdan giderim ama senden gidemem küçük." "Seni asla sevmeyeceğim...