32.BÖLÜM

6.1K 335 108
                                    

ARA YORUM VE VOTE LÜTFEN❣

Aslında haklıydı ama kıskançlık duygum ağır basıyordu. Sonradan aklıma gelen düşünceyle beynimde fırtınalar kopmaya , şimşekler çakmaya başladı.

"Peki lisede bir şeyler yaşadılarsa?"

"İyice kuruntu yapmaya bağladın ama Ecrin. "

"Üff tamam haklısınız. Neyseki Aras var yoksa tek kalacaklardı. "

"Sen iyice kıskanmaya başlamışsın bu adamı. "

"Seviyorum çünkü Nihal. Neyse ben içeri gidiyorum. "Deyip salona geçtim. Allah'tan Boran tekli koltuğam oturmuştu. Yoksa bu sarı yelloz kesin Boran'ın yanına otururdu. Gözlerimi kısarak Çisem'e baka baka İkili koltuklardan birine oturmak için Boran'ın önünden geçeceğim sırada belimden çekip kucağına oturttu. Meydan okumama yardımcı oluyordu.  Dalga geçer diye düşünmüştüm ama o yanımda durup bana destek oluyordu. Sanırım her gün daha çok bağlanıyordum bu adama. 

Ona baktığımda sırıtarak bana göz kırpıyordu. 'Seni yerim çocuk. ' diye bağıra bağıra yüzünü mıncıklayasım vardı ama bunu sonraya erteleyip Çisem'i de umursamayarak bu anın tadını çıkardım.

*

Dün Boran'ın  hareketinden sonra Çisem daha fazla dayanamayıp gitmişti. Bende Boranla yanlız kaldığımız bir ara hem ona bugün yaptıkları için teşekkür etmiş hem de okuldan sonra Atınç'i görmek istediğimi söylemiştim. Çok üstelemeden kabul etmişti ve bu da beni hem şaşırtmış hem de sevindirmişti. Bu sabah da bu yüzden sevinçle uyanmıştım. Çok özlemiştim Atınç ve Nihal'lebir şeyler yapmayı.

Boran beni okula bıraktığında Mete, Tolga ve Melis'e ne diyeceğimi düşünüyordum. Artık onlardan bir şeyler saklamak da istemiyordum. Bugün anlatacaktım Boran'la olan ilişkimizi. Binanın kapısında Melis'i görmemle gerilmem bir oldu. Beni görmesiyle koşarak yanıma geldi ve sıkıca sarıldı.

"Kızım sen nerdesin kaç gündür?  Çok merak ettik seni." Melis'in bu tavrı arkadaşlığın, dostluğun zamanla olmadığını gösteriyordu. İnsanlar çok kısa sürede de çok yakın olabiliyorlardı.

"Anlatacağım. Ama önce Meteyle Tolga da gelsin. "

Koluma girip beni binanın içine çekmeye başladı.

"Onlar geldi zaten. Kantinde kahvaltı yapıyorlar.  Senin yüzüne ne oldu böyle? "
Yüzümdeki izler hala geçmiş sayılmazdı.

"Anlatacağım ama önce Mete ve Tolga'ın yanına gidelim. "

Onların yanına gittiğimizde sessiz bir yerde konuşmak istediğimi söyleyince beni yangın merdivenine  götürdüler. Stresten terleyen ellerimi pantolonuma silip hepsinin oturmasını istedim.

"Konuşurken lütfen sözümü kesmeyin. Ben bitirdikten sonra istediğinizi söyleyebilirsiniz " Dedim ve onların onaylamasıyla devam ettim. "Konuya nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Öncelikle bu kadar gün gelmememin sebebi kaza geçirmiş olmam. Şuan gayet iyiyim. Ama size söylemek istediğim daha önemli bir konu var. Boran Barlas'ı hepiniz tanıyorsunuz ve abim olarak biliyorsunuz. O olay öyle değil."

Nasıl diyecektim Boran beni kaçırdı ve ben de ona aşık oldum diye. Tırnaklarımla oynayarak devam ettim.

"Ben normalde kolejde burslu olarak okuyan vefat eden babasının emekli maaşı ve bazı günler bir kafede şarkı söyleyerek yaşayan bir kızdım ama bundan da hiçbir zaman rahatsız olmadım.Hayatım gayet normaldi. Sonra birden karşıma
Boran çıktı. " Başımdan geçenleri anlatırken aynı zamanda da yaşıyordum.

Cani!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin