23.BÖLÜM

11.2K 412 30
                                    

Ayırdığım vakit kadar bana vakit ayırmayanı, adım attığım kadar bana gelmeyeni, zor zamanlarımda  yanımda olmayanı verdiğim değer kadar bana değer vermeyeni,
böyle sevgiliyi, böyle dostu, böyle dostluğu, sonuna kadar reddediyorum. Kimle gülüyorsanız gidin ona ağlayın. Kapım gibi , sol yanımda size kapalı artık. Yolunuz da , yüzünüz de benden uzak olsun.!

"Sen bana bir gülümsesen, bir sarılsan, bir öpsen ben hayattan kopuyorum. Kokun bile ben sakinleştirmeye yetiyor. Dediklerin hep koyuyor. İnsan sevdiğine kırılıyor tabi. Bugün abi değişin , seni istemiyorum değişin, az önce dediklerin... Sanki canıma kasdediyorsun. Öldürmeye çalışıyorsun sanki beni. Kalbim sıkışıyor , canım hiç yanmadığı kadar çok yanıyor." Dedi gözlerime bakarak. Ne ara gözümden aktığını bilmediğim yaşlarla onu dinleyip konuşması bitince sıkıca sarılıyorum ona.

"Özür dilerim Boran. Bütün bunlar için özür dilerim."

Kollarını belime koyup sarılmakla yetindi sadece.

"Hadi bahçeye çıkıp çikolata yiyelim." Dedim bu havayı dağıtmak için. Benden ayrılıp sıcacık gülümsedi sadece. Elini tekrar belime koyup mutfağa götürdü. Çikolataların hepsini alıp bahçeye çıktı , tabi peşinden de ben.

Bahçenin ortasında bulunan büyük yastıklara oturdum. Boran da dizlerime başını koyup uzandı. Boran çok değişik bir insandı. Bir mafyaydı ama öyle durmuyordu , yani bana karşı böyleydi.
Çikolata poşetinden bir tane çikolata alıp ambalajından çıkarttım. Bir parça kopartıp Boran'ın ağzına verdim. Şaşkın şaşkın beni izliyordu. Ne var yani bunda?

En son 7. Çikolatanın da dibini gördüğümde Boran poşeti benden uzaklaştırmış ve güzelce  kızmıştı. Neymiş efendim çok yiyormuşum, neymiş bir şey olacakmış, neymiş bende nasıl miğde varmış.

"Sen bana diyorsun çok konuşuyorsun diye ama senin de benden farkın yok Boran Bey." dedim gülerek.

Birden ciddileşti ve gözlerimin içine içine bakmaya başladı."Ecrin?" Dedi gözlerini gözlerimden çekmeden.

"Efendim?"

"Saçlarımla oynar mısın?" Boran'dan böyle bir şey beklemiyordum. Şaşkınca kafamı salladım ve ellerimi saçlarından geçirdim. Siyah saçları yumuşacıktı ve karıştırdıkça burnuma nane kokusu geliyordu. Ben yumuşak saçlarıyla oynarken o gözlerini kapatmış , sanki huzura ulaşıyordu.

Bir noktaya dalmışken arkadan gelen sesle sıçradım. Ama evde kimse yoktu bu ses neydi? Boran'a baktığımda çoktan rüya alemine girdiğibi gördüm. Etrafıma bakıyordum ama kimse yoktu. "Kim var  orda?" Dedim ama ses gelmedi. Korkmam anormal miydi? Boran'ı uyandırmalım mıyım acaba? Evet evet uyandırmalıyım , belki Boran'ın düşmanlarından biri geldi. Olabilecek şeyler bunlar yani. Tam onu uyandıracağım sırada "Ben geldiim!" Diye cırlayan Yasemin'i görünce rahatladım.

"Sen miydin kızım ya  ödüm koptu vallahi."

"Korkam kız kale gibi korunuyor burası. Yiaa ama siz çok tatlısınız." Dedi yine cırlayarak.

"Şttt uyanacak." Dedim ama Boran zaten uyanmış da bizi dinliyor. "Al bak uyanmış işte." Dedim Yasemin'e kızarak.

"Niye kızıyorsun ya uyur o tekrar." Dedi ve geldiği kapıdan tekrar içeri girdi.

"Uyuya kalmışım." Dedi tebessümle ve uykulu sesiyle. Şuan ne kadar tatlı olduğunun farkında mı acaba? Hı?Ne? Ecrin ne diyorsun sus!

"Biliyor musun normalde kimsenin saçıma dokunmasına izin vermem ama senin dokunmanı istiyorum. Ben sadece sana farklıyım Ecrin, sadece sana." Boran bu günlerde fazla mı romantik oldu acaba? Ne olduysada iyi ki oldu, böyle daha güzel. Birbirimize bakarken bu havayı dağıtan telefonun sesi oldu. Boran cebindeki telefonu alıp açtı ve karşıdan konuşan kişiyi bir süre dinledi. Cevap vermeden kapatıp ayağımdan kalkıp oturur pozisyona geçti. "Benim gitmem gerekiyor." Dedi istemeyerek. Anlamıştım , yine birilerine bir şey yapacaktı. Ya ona bir şey olursa? Sadece kafamı sallamakla yetindim ve ayağa kalktım , peşimden de o. Ona kapıya kadar  eşlik edip tam gideceği sırada "Dikkatli ol." Dedim.

Cani!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin