16.BÖLÜM

13.2K 554 74
                                    

İyi okumalar...

"Ne yapıyorsun lan sen! Bir kahve yap diye mutfağa yolluyorum, hemen birileriyle konuşuyorsun. Sonra Boran neden sinirli.  Ben sana iyi davrandıkça beni sinirlendirmeyi başarıyorsun." Diye bağırdı ve asansörle arasında kaldım. "Sana dokundu mu?" Diye sordu birden.

"Ne!" Dedim hayretle. "Sana herhangi bir temasta bulundu mu?" Dedi tıslarcasına konuşurken.

"Hayır!"

Rahatlayarak önüne döndü ve asansörü hareket ettirdi. "Bir daha böyle bir şey duymayacağım Ecrin. Eğer duyarsam ilk zamanlardaki Boran'la karşılaşırsın."

Offff offff.  Yav hiçbir şey yapmadan yine ben suçlu oluyorum. Neden günah keçisi benim acaba? Asansörden inip hızla Boran'ın arabasına bindik  ve çok güzel bir restoranın önünde durduk. Boran yine öküzlüğünü konuşturup  kapımı açmak yerine 'İn' diye emir verdi beyefendi. Arabadan inip içeri girdik. Orta boylu bir garson bizi karşıladı. "Hoşgeldiniz Boran Bey, hoşgeldiniz Hanımefendi." Deyip bizi bir masaya yönlendirdi.

Nedense artık Boran'ın heryerde tanınmasına şaşırmıyordum. Cam kenarında bir masaya otururken birkaç adam ve bir kadın da bizimle birlikte masaya geldiler. Sanırım bunlar da toplantı yapılacak kişilerdi. Kapıdan cool bir şekilde giren Aras'da girince  kadro tamamdı.
Masaya oturup sipariş verdik. Ben ve Aras salata söyledik.Boran ve diğer erkekler biftek söylerken adını bilmediğim kadın da balık söyledi. Siparişlerimiz gelince herkes yemeğiyle ilgilenmeye başladı. Kadın bana nedensizce kötü bakışlar atıyordu.

"Kilo almaktan korktuğun için mi salata yiyorsun?" Dedi alayla.

"Yok canım ben dünyanın yarısını yiyip de kilo almayanlardanım. Yani sen diyetisyen odalarında sürünürken ben çift lavaş dürüm gömüyordum." Deyip göz kırptım.

Aras açık açık sırıtırken kadın da kırmızıya doğru bir renk geçişi yapıyordu. Yemeğime döneceğim sırada Boran'ın yanındaki Boran yaşlarında bir adam "İsminiz ne acaba?"dedi samimice gülümseyerek. "Ecrin , sizin?"dedim bende aynı şekilde gülümseyerek.

"Siz Aras Bey'in veya Boran Bey'in asistanısınız galiba." Hıhı ,tabi tabi. Asla kaçırılıp zorla bir evde tutulmuyorum. Ben ne diyeceğimi düşünürken Aras birden lafa atladı.

"Kuzenimiz."

Ne! Çok saçma ama ya, kuzen ne abi. Aslında Arasla akraba olsak çok güzel olurdu hiç sıkılmazdık .

"Tanıştığıma memnun oldum. Keşke daha önce tanışabilseydik bu güzellikle."

Boran yavaşça kafasını çevirip önce şaşkınca sonrada kızgın bir boğa gibi adama baktı ve sonra tekrar önüne döndü,dayanmaya çalışıyordu.

"Boran Bey artık toplantıya geçsek." Boran  adını hala bilmediğim kadına dönüp kafasıyla soğuk bir şekilde onayladı. Onlar konuşurken ben de etrafı izliyordum çünkü yaptıkları konuşma fazlasıyla sıkıcıydı. Yanımda oturan Aras kulağıma eğilip "Sıkıldın değil mi?" Diye sordu sırıtarak.

"Çoook sıkıldım. Lütfen bitsin artık." Dedim hayıflanarak.

"Bekle çirkin nitiyor birazdan."  Sıkılarak yerimde huzursuzca kıpırdandım.   Kadın'ın Boran'a yakın yakın davrandığını fark edince gözlerimi kısarak onları izlemeye başladım. Kadın Boran'ın koluma dokununca elimde olmadan sinirlendim. Hiç profesyonel ve etik değildi bu. Şükürler olsun ki ayaklanınca hemen Aras'ın yanında gidip koluna girdim. Evet Boran sinirlenecekti ama umurumda değildi. Kadını kendinden uzaklaştırmamıştı sonuçta. Her neyse işte. Boran'ı beklemeyip birlikte Aras'ın arabasına bindik.

Cani!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin