34.BÖLÜM

6.4K 269 58
                                    

Ağlarken yumruklarını sıkıp ' Bak sana bu yapılanı unutma, tamam mı? ' diyerek kendini tembihlediğin o anları hatırlıyor musun? Neden affettin?

"Ecrin seninle bir şey konuşmak istiyorum." dedi ciddi sesiyle. İnşallah kötü bir şey olmamıştır diye dua ediyordum içimden.

"Dinliyorum."

Boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

"İki haftalık rapor aldırdım. Bu akşam yola çıkıyoruz. Samsun'a , halanlara gidiyoruz"

"Ne? Nasıl yani? Ne saçmalıyorsun Boran? Benim orada işim yok. " Dedim kızarak. Halama olan sinirim hala geçmemişti. Yıllarca gerçeği saklamıştı benden. Ben o mektubu bulmasaydım belki de hala bu yalanlarla büyüyecektim.

"Bebeğim bak sen ne kadar göstermesen de onları düşündüğünü, hala aklında onların olduğunu biliyorum. Hep bir yanın eksik gibi hissediyorsun? "

"Nereden biliyorsun Boran? Senin eksikliğini hissettiğin biri mi var? "

"Saçma sapan konuşma Ecrin! Hissediyorum işte. Nasıl olduğunu zamanı gelince anlatırım ama şuan zamanı değil. "

"Her neyse. Ben Samsun'a falan gitmeyeceğim! "

"Meleğim bak bir de onların tarafından düşünmeyi dene. Sana o yaşta nasıl annenin intihar ettiğini anlatabilirlerdi? Psikolojin bunu kaldırır mıydı? " Dedi ellerini ellerimin üzerine koyup destek olmak istercesine sıkarken.

"Boran ben bilmiyorum. O kadar zaman geçti. Ben onları bırakıp buraya geldim. Sence benim suratıma bakarlar mı artık?"

"Tabi ki bakarlar delirdin mi? Onlar da senin gibi üzgündürler. " Dedi tebessüm ederek.

O kadar zaman kendime bile itiraf edemediklerimi Boran bana söylüyordu. Bu çok farklı bir histi.. Sanki seni senden daha iyi tanıyormuş gibi hissettiriyordu.

"Bu konu halledildiğine göre artık tatlını yiyebilirsin." Dedi önümdeki tatlı ve kahvemi gösterirken. Ne zaman geldiğini fark bile etmemiştim.

Kafeden çıktığımızda Boran arabayı bir alışveriş merkezine sürdü. Birlikte içeri girdiğimizde kendimi bir kıyafet mağazasında buldum. Burası çok güzeldi. Bir sürü kıyafet vardi ve hepsi harikaydı. Elbiselerden birini elime alıp inceledim. Parlak kırmızı rengi, göğüs dekoltesi ve cesur yırtmacıyla fazlasıyla cüretkardı. Elimi etiketine götürüp çevirdiğimde gözlerim dehşetle açıldı. Sekiz bin altı yüz dolar?

"Onu maalesef alamayız. " Boran yanıma gelmiş elbiseyi inceliyordu.

"Bence de alamayız fiyata bak. " Dedim etiketi Boran'ın gözüne sokmak istercesine.

"Kör değilim görebiliyorum fakat fiyatından dolayı değil elbisenin kendisinden dolayı. " Dedi işaret ve orta parmağıyla elbiseyi işaret ederek. Ben de zaten Boran'ın böyle bir elbiseyle dışarı çıkmama izin vereceğini hiç sanmıyordum.

Erkek reyonunda ilerlediğimde beyaz bir tişört ve üzerine buz mavisi ceket bulup Boran'ın üzerine tuttum.

"Bunu giyer misin? "

Elimdekileri inceleyip onaylayarak kıyafetleri aldı ve kabine girdi. Ben de kalbinin başında durmuş çıkmasını bekliyordum. Birden kolumdan çekilmemle neye uğradığımı şaşırdım ve kendimi soyunma kalbinin içinde buldum.

"Boran ne yapıyorsun? " Dedim kızarak.

"Beni böyle kimse görmesin diye düşünürsün sanıyorum. "

Üzerine tam oturan ve kaslarını belli eden tişörtün üzerine kol kaslarını zorlayan çeker fazlasıyla muhteşem olmuştu. Her zamanki gibi.

Cani!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin