36.BÖLÜM

8.9K 354 328
                                    


Ara yorum lütfen.

İyi okumalar...

"Sen odaya gir ben  elimi yüzümü yıkayıp geliyorum. " Onu onaylayıp içeri girdim. Tam ışığı açmak için elimi duvara gördüğümde ağzımdan hissettiğim elle neye uğradığımı şaşırdım.

Elini hızla çekip ışığı açtım.

"Ne yapıyorsun Boran ya! Ne işin var burada? Git yerine yat hadi. " Deyip onu ittirmeye çalıştım ama tabiki bir işe yaramadı.

"Sensiz uyuyamayacağımı bilmiyor musun? " Dedi kaşlarını çatarak.

"Boran aşağıda halamlara yatıyor. Yan odada da kuzenlerim. Birazdan da Seda gelecek ne yapmamı bekliyorsun? Dayanırsın sen hadi git. Zaten bugün Seda'ya rezil olduk tekrar mı olalım? "

"Kimin gördüğü umurumda değil. Sırf seni düşündüğüm için gidiyorum. " Dedi ve dudaklarını alnıma bastırıp  odadan çıktı. Boran'ın çıkmasıyla Seda'nın girmesi bir oldu. Büyük ihtimalle karşılaştılar.

"Ne işi vardı onun burada? "

"Bir şey sormaya gelmiş. " Deyip geçiştirdim.

"Kesin öyledir."

Onu duymazdan gelip odaya göz attım. Tek değişen duvardaki kitaplıktı. Daha fazla genişlemiş ve kitap sayısı bir hayli artmıştı. Ama onun haricinde hiçbir değişiklik yoktu. Bazam bile yerinde duruyor. Dolmuş gözlerle Seda'ya baktım.

"Bir gün geleceğini biliyordum. " Diyerek gülümsedi ve kendi yatağına atladı. Bunu her zaman yapardık. Bende kendi yatağıma atlayıp ona baktım. Aynı anda gülmeye başlamıştık.

Battaniyemi açıp içine girdiğimde yeni nevresim kokusu vücudumu gevşetmişti.

"Heey kalk bakalım. Üzerini değiştirmeden yatamazsın. " Seda titiz bir insandı. Beni zorla yataktan kaldırdığında valizimi açıp içinden civcivli şortlu pijama takımımı alıp hızlıca giyindim ve tekrar kendimi yatağa attım. Bugün kendimi fazlasıyla yorulmuş hissettiğimden ikinci yastığı bacaklarımın arasına sıkıştırıp hemen uykuya daldım.

Sabah boğulma hissiyle uyanıp bir anda çığlıkla attım. Bir ara gerçekten boğuluyorum sandım. Karşımda bana sırıtarak bakan Emre'nin bacağına bir tekme attım. Üzerim sırılsıklam olmuş, kıyafetlerim üzerime yapışmıştı. Çığlığımı duyan ev ahalisi odaya üşüşürken bunlardan biri de Boran'dı. Emre ve Sefa karınlarını tutarak anırırken onlara kırmızı görmüş boğa gibi baktım. Aynı bakışı Boran'da bana atıyordu. Hey dostum bunda benim bir suçum yok!

"Şuna bak tüyleri ıslanmış kedi gibi oldu. " Sefa'ya içimden sövüyordum. Halam ve eniştem olmasa yapacağımı bilirdim ben sana.

"Bıkmadınız mı oğlum şu şakadan? " Halam Emreye kıza kıza odadan çıktı. Bende bunu fırsat bilip Emre'nin sırtına atlayıp kafasını ısırdım.

"Lan öküz gibisin bir de sırtıma atlıyorsun. " Deyip kendini hayata attığında arada sıkışan ben olmuştum.

"Aaaa imdat! Hala öldürüyor bunlar beni! " Diye cırladım.  Boran'a bakmak istemiyorum. Bakarsam korkacağımı biliyorum.  Nasıl sinirlendi Allah bilir.

Seda "Bırak lan kızı. " Diye bağırıp Emre'nin üzerine atlarken Sefa da boş durmayıp Seda'nın üzerine atladı ama olan bana olmuştu.

"Ya kalkın üzerimden nefes alamıyorum. "

Sefa Seda'nın üzerinden bana doğru sarkıp sırıtarak yüzümüzü aynı hizaya getirdi.

"Bir şey olmaz sana bücür. " Dedi ve yanağımı öptü. Yapma işte Sefa, yapma! Bunlar bana sonradan Boran tarafından yol, su, elektrik olarak geri dönecek.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Cani!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin