23. Bölüm

34 8 4
                                    

Benim şaşkınlığım kadar olmasa da Yaman'ın da bariz bir şekilde şaşırdığı ortadaydı. Ne dediğimi tartar gibi tekrar tekrar yüzüme bakıyor, göz bebeklerimde soluklanıyordu. Kafasından geçen düşüncelerin haddi hesabı yoktu ve bunu bakışlarından net bir şekilde anlayabiliyordum. Onun bilmediğinden emindim ama yine de verdiği bu tepkiler içimi daha fazla rahatlatıyordu. Ben ona bir şekilde yalan söylemek zorunda kalıyordum ama onun bana karşı dürst olmasını istiyordum. Belki bencildim ama ona olan sevgim ve aşkım o kadar büyüktü ki biraz bencil olmayı çok görmüyordum.

Nihayetinde biraz daha geri çekilip ayaklandı. "Nereden çıkardın bunu? Kim söyledi? Bu yüzden mi gittin?" diye arka arkaya sordu. O sırada parmakları saçlarını çekiştiriyor bir anlam arayışında olduğunu belli ediyordu.

"Sinan bey'le o gün konuştuğumuzda kendisi anlattı. Şok olmuştum bu yüzden ilk başta inanmadım ama babama olan benzerliğini yok sayamazdım. Yine de bu kadar büyük bir sır yıllarca nasıl saklanır anlamıyorum Yaman?" 

"Bende anlamıyorum ama çözeceğim. O adama bunun bedelini ödeteceğim. Seni korumaya çalışmasının nedeni belli oldu ama halamın bile bile bana söylememesini kaldıramıyorum." 

"Bana mı söylüyorsun bunu? Babam, annem ve hatta belki de abim benden bunu yıllardır saklamışlar." diye serzenişte bulundum. 

"Tamam sakin ol. Sabah olmak üzere zaten burada biraz dinlenir, sonra döneriz. Ben onunla konuşmak için İngiltere'ye gideceğim ve ben gelene kadar uslu duracaksın tamam mı?" dedi

"Yaman bak ilk başta sana söylemeyerek hata yaptım ama bana bunu yapma. Konunun bu kadar içindeyken dışarıda beklememi isteme. Lütfen!"

"Hanzade anlamıyorsun. Anlamamakta ısrar ediyorsun ama her şey senin iyiliğin için. Son olaylarda sonra iyice kapana kısıldık ve seni korumak için ne gerekiyorsa onu yapacağım."

"Ne oluyor? Bana anlatmadığın ne var?" diye sakince sordum ama dün gecenin yorgunluğu üzerimde taht kurmuş gibi göz kapaklarıma işkence ediyor, başımın zonklamasına neden oluyordu.

"Her şeyi biliyorsun. Bir tarafta Matio Ferris, diğer tarafta Nyssa ve sayende şimdi de Mahir Dağıstanlı var." dedi. Sesi hem korumacı hem iğneleyiciydi. Yine de haklı olduğu için sesimi çıkarmayacaktım. Sadece geldiğimden beri olayların ne kadar karıştığının farkına varmıştı ve benim yüzümden Yaman'ın bu kirli işlerin içine daha da battığının farkındalığıyla içim sıkılmıştı. Bir şeyler yapmalıydım. Kesinlikle bir şeyler yapmalıydım.

Sessizliğimde paye bulmuş olacak ki Yaman yanıma gelip yüzümü kendisine bakmam için çenemden tutarak gözlerine bakmamı sağladı. 

"Mimoza çiçeği. Bana ihanet etmediğin için, yanımda olduğun için her şeyle ve herkesle karşı karşıya gelmeye hazırım ama Biricik'i henüz bulamamışken birde sana bir şey olacağı endişesiyle boğuşturma beni."

"Tamam Yaman ama sence de bu konuyu aydınlatmak için öncelikle annemle konuşmam gerekmiyor mu?" diye sordum.

"Evet annenin ne söyleyeceği önemli ama önce Sinan'la konuşmam lazım."

"Bir şey soracağım ama cevap verir misin bilmiyorum?" dediğimde başımın üzerine sıcak bir öpücük bıraktı ve ana inat hafif bir gülümsemeyi bana bahşettiğinde ondan cesaret alarak konuştum.

"Sinan bey'in amcam olduğunu öğrenmeden önce de onunla bir sorunun var gibiydi. Beni ilgilendirmediği için ve özeldir belki diye sormadım ama halana bu kadar düşkünken onun eşiyle hatta kuzeninle olan problemin ne?"

"Sana tam olarak anlatamasam da asıl konuyu söyleyeceğim. Halam o adamı yıllardır seviyor ama karşılıksız olarak." dedikten sonra biraz zorlansa da devam etti. "Bunun nedeni ise o adamın bir başkasını sevdiği için asla halamın duygularına onun istediği gibi cevap verecek olmayışıydı. Gerçi bunları bana başkası anlattı ama nihayetinde halamın aşkı Sinan'ı ikna etti ve evlendiler. Halamın bakışlarını o adamda hiç görmedim ve hep mutsuz olduğunu düşündüm. Emir bunları öğrenmesine rağmen babasına toz kondurmuyor ama annesine saygı duyduğunu söylüyor. Ben bunu yediremiyorum işte. İnsan neden kendisini sevmeyen birine ömrünü harcar ki?"

MasumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin