-28-

82 9 8
                                    

Multi: Kolera- Sen Nasıl Bir İnsansın

Gözlerimi araladigimda bana bakan bir adet Savaşla karşılaştım. Acaba ne zamandan beri böyleydi? Halimize baktığımda hala aynı pozisyondaydık. Benim elim onun başında o da dizime kafasını koymuş öylece bana bakıyordu.

"Günaydın"

Diye fısıldadim. Bana gülümseyerek karşılık verdi. Kalkmaya yelteniyordum ki eliyle beni durdurdu.

"Biraz daha "

Dediğinde bir şey diyemedim. Bir müddet daha öyle kaldık. Ne kadar bilmiyordum ama Savaşın telefonu çalınca yerinden kıpırdamadan cebinden çıkardı. Ben de arayana baktığımda avukat yazısını gördüm.
Savaş dizimden kalkıp doğruldu. Telefonu açıp bir müddet karşıdan gelen sesleri dinledi.

"Tamam ben geliyorum. "

Deyip telefonu kapattı. Bana baktığında ellerimi tuttu.

"Azra Kadirin cenaze işlemleri varmış. Benim oraya gitmem lazım."

"Tamam "

Diyerek kafa salladım.

"Benim de okula gitmem lazım zaten "

..

Okula vardığımda en son ne zaman geldiğimi hatırlamaya çalıştım. Hatırlayamayinca boşverip sınıfa doğru yol almaya başladım. Okul olmayınca hayat daha güzel sanki ya.

Sınıfa vardığımda bir kaç kişi dik dik bakmaya başladı. En son Savaş bunlara bir ayar çekmişti dimi? Hiçbiri umrumda olmadığı için sirama doğru ilerleyip oturdum. Bir kaç fisildasma olduğunda duymamaya çalıştım. Ki zaten bunlardan daha önemli şeyler vardı hayatta. Bertan yanıma geldiğinde gülümsedim.

"Günaydın Azra. Savaş gelecek mi?"

Biraz ona doğru eğilip sessiz bir şekilde

"Kadirin cenaze işlemleri varmis. Onunla ilgilenmeye gitti. "

Dedim. Diğerlerinin bilmesine gerek yoktu değil mi? Bertan her şeyi biliyordu zaten. Tüm Kadir olaylarını falan Savaş anlatmış. Bertana güveniyordum. O hep iyiydi zaten.

"Peki durumu nasıl?"

"Ağır bir kayıp verdi ama geçer. Zamanla geçiyor. Alışıyorsun. Ama yokluğuna değil acısına alışıyorsun.
Ya da ben öyle sanıyorum. "

Bunları derken gözlerimin dolduğunun bile farkında değildim. Bertan bana sarılırken gözyaşlarımı geri itmeye çalıştım. Ellerimle gözlerimi sildim.

Hoca derse girdiğinde Bertan benden ayrılıp yerine geçti. Hoca ders anlatmaya başlamıştı ama
kafamda bu kadar şey varken  derse odaklanamiyordum.

Sonraki saatler girmediğim sınavlara girdim. Hazırlıksız olduğum için pek bir şey yapamamıştım. Sadece derslerden hatırladığım kadarıyla yaptım. Gelmediğim günler de zaten konulardan geri kalmıştım. Artık bir şekilde halledecektim.

Okul çıkışı Bertanla bara doğru ilerlemeye başladık.

"Bertan baban nasıl biri?"

Bertan ve Gizem üvey kardeşti. Babası Bertanin annesi öldüğünde Gizemin annesiyle evlenmiş. Ve Bertanin anlattığına göre çok iyi biriymiş.

"Babam çok korumacı. Özellikle de çocuklarına karşı. Çok sert biri değildir ama söz konusu biz olunca kendini kaybediyor. "

"Korayin Gizemi mutlu edemiyeceğini düşünüyor. "

SENİN İÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin