SENİN İÇİN

-53-

                         Cerenden

Saat iyice geç olduğunda okuduğum kitabı bırakıp yatağa yattım. Kaç saattir kitap okuyordum bilmiyordum ama sıkıntıdan ne yapacağımı şaşırmıştım resmen. Tek başına kalan ben olmuştum. Bu kadar sıkılacağımı bilsem Cenk ile beraber bile kalabilirdim. Yanımdaki gece lambası söndürüp gözlerimi kapattım ama kapının çalınmasıyla hızla yerimden kalktım. Kimdi bu şimdi? Belki de kızlar gelmişti. Kapının bir daha çalınmasıyla yataktan kalkıp kapıya koştum. Elim kapının kulpuna girerken

"Kim o?"

"Benim, Bertan."

Bertanın sesini duyar duymaz kalbim hızlanırken sakinleşmeye çalıştım. Kapının önünde bu kadar bekletmek dikkat çekiyordu. Kapıyı açip şortu ve tişörtüyle bana bakan Bertanla göz göze geldim. Peki benim üstümde ne vardı? Atlet, şort ve dağınık saçlarım.

"Bir şey mi oldu?"

Dedim konuşmayı akıl ederek. O da üzerimi süzüp etrafına baktı. Bakışları tekrar beni bulduğunda

"Cenk odaya kız getirecekmis beni odadan kovdu."

Dedi ters ters. Niye böyle konuşuyordu ki bu? Yine ne yapmıştım onu sinirlendirecek?

"Ee yani?"

Dedim ben de. Sesimin sert çıktığını umuyorum.

"Yanisi bu gece burda kalıyorum."

İçeri girmek için hamle yaparken önüne geçtim.

"Yok canım,kimden izin aldın acaba? "

"İzin mi almam gerekiyor?"

"Oda benim ya hani. Yol geçen hanı olmasın."

Koridordan adamin biri geçerken tip tip bize baktı. Bertan nefes verip beni içeri itip kendi de girdikten sonra kapıyı kapattı.

"Napıyorsun ya?"

"Şu üstündekilerle çok durdun dışarıda. İçeride devam edelim."

"Birincisi benim dışarıda olup olmamam seni hiç ilgilendirmez hatta ne giydiğim de hiç ilgilendirmez ikincisi burda kalamazsın üçüncüsü-"

Diye devam ediyordum ki eliyle ağzımı kapattı. Gerçi kapatmasa üçüncü bir maddem yoktu.

"Susacak misin?"

Bu sözleri dibimde söylediği için kalbim saniyede bilmem kaç kere atıyordu sayamamıştım. Elimle ağzımdaki elini uzaklaştırdım.

"Git istemiyorum seni odamdan."

"İstersen ben gidiyim o lavuk gelsin."

"Kim kim?"

"Kıkır kıkır gülerek konuştuğun lavuğa diyorum."

"Ha sen Görkemden bahsediyorsun."

Dedim sırıtarak. Zaten gitar calinirken Görkeme öfkeyle bakmasını farketmiştim. Açıkçası kıskanması hoşuma gitmişti. Ama biraz sinirini bozup eğlenebilirdim.

"Görkem eğlenceli biri, aynı zamanda tatlı da. İnsan onun yanında konuşacak çok şey buluyor."

Bu söylediklerimi kaşları çatık dinlemişti.

"Hatta çok da yakı-"

"Tamam kes."

Deyip odaya ilerledi. Ben de sırıtarak peşinden gittim. Çoktan odadaki  koltuğa oturmuş odayi gözleriyle tariyordu.