SENİN İÇİN

-50-

Multi: Gizem

Aynanın karşısında kendimi süzdüm. Giydiğim kırmızı elbiseyle ve kuaförün yaptığı saç makyajla harika görünüyordum. Uzun zamandır kendimi bu kadar güzel ve farklı hissediyordum. Bugün büyük gündü.

Bugün bizim düğünümüz var!!!!

"Ben hazırım."

Giyinme odasından çıkan Gizeme bakmamla gülümsemem bir oldu. Harika görünüyordu. Gelinlik içinde melek gibi olmuştu.

"Gizem çok güzel."

Dedim onun yanına gidip elini tuttum.

"En güzel gelin sensin."

"Abartma o kadar. Ayrıca sen de çok güzel olmuşsun."

"Abartmıyor Gizem harikasın kızım."

Gizemin arkadaşı da beni onaylamıştı.

"Kızlar?"

Giyinme odasından kafasını uzatan Cerene döndüm.

"Noldu Ceren?"

"Bir şey yok. Sadece elbisenin azıcık dekoltesi varmış da."

"Alırken görmedin mi? Hem ayrıca ne olucak ki?"

"Alırken çok yoktu ya da ben elbisenin büyüsüne kapılıp farketmedim."

"Bir şey olmaz canım. Çik da bakalım."

Gizemi başımla onayladım. Ceren odadan çıktığında üzerindeki mor elbiseyi inceledim. Dizilerine kadardı. Ama göğüs dekoltesi vardı biraz.

"Bir şey olmaz ya."

"Dedem kizabilir."

"Çok göz önünde durmazsın."

"Peki madem."

"Hem ayrıca çok yakışmış."

"Gerçekten mi?"

"Tabi ki."

"Azra saat kaç oldu? Az kaldı değil mi?"

Köşedeki masadan telefonu alıp saate baktım.

"Yediye geliyor.Sekizde çıkacaksınız değil mi?"

"Evet çok az kalmış. Koray napıyor acaba?"

"Siz bekleyin ben bir bakiyim onlara."

Deyip odadan çıktım. Koridorda yürürken bildirim sesiyle durdum. Koray mesaj atmıştı.

'Azra hemen buraya gelmelisin.'

Mesajı görmemle göz devirdim. Bir işini de bensiz başar. Hızlı adımlarla ilerdeki odaya girdim. Gelin ve damat odasını neden bu kadar uzak yapmışlardı ki.

Odaya baktığımda Savaşın koltukta yayılarak oturduğunu gördüm. Cenk ve Bertan da ortalıkta görünmüyordu.
Koraya baktığımda ise odada salak salak döndüğünü gördüm.

"Napıyorsunuz?"

Savaş ayağa kalkıp beni süzdü. Yavaş adımlarla bana yaklaşırken ben de onu süzüyordum. Giydiği siyah takım elbiseyle kusursuz görünüyordu. Onu ilk defa takım elbiseyle görüyordum.

Yanıma yaklaşıp elimi tuttu.

"Çok güzelsin."

"Sen de."

Dediğimde gülümsedi.

"Yani sen de çok yakışıklı olmuşsun."

Dedim gülerek.