-40-

71 8 5
                                    

Multi: Kolera- Varsa yoksa

Bir hafta olmuştu. Savaş hala uyanmamıştı. İlk günler hastanede kalsam da doktor bunun bir faydası olmadığını söylemişti. Ben de her gün okul çıkışı yanına geliyordum. Onu çok özlemiştim. Sesini, kokusunu, gülüşünü çok özlemiştim. Benim Savaşa ihtiyacım vardı. Bu bir hafta içinde rüyalarıma girer olmuştu. Sürekli aklıma beraberken yaptığımız anılar geliyordu. Kafayı yememe az kalmıştı.

Sırada oturmuş hocayı dinlemeye çalışıyordum. Ama dersin ne olduğundan bile bir haberdim. Siniftakilerin de Savaştan haberi vardı ve suskundular. En azından saygıları vardı. Tuğba bile gelmiş benimle konuşmaya falan çalışmıştı. Artık durumum ne kadar vahimse...

Bertan beni okulda hiç yalnız bırakmıyordu. Okul çıkışı beraber Savaşın yanına uğruyoruz sonra da bara gidiyorduk. Gizem de her gün geliyordu. Gizemle biraz konuşup ona daha da yakınlaşmıştım. Gerçekten Koraydan sonra o da benim bir kardeşim olmuştu.

Başımı kaldırıp dışarıyı izlemeye başladım. Aklıma o gün gelmişti. Savaşın okula geldiği ilk gün.
Benim yanıma oturmuştu ve izin vermemiştim.

'Sen git Bertanin yanına otur. '

'Neden'

'İstemiyorum buraya oturmanı. '

Ona o gün ne gıcık olmuştum ama. İlk günden sinirlerimi tepeme çıkarmıştı. İyi ki de çıkarmıştı.

Bakışlarımı sınıf kapısına çevirdim. İlk yakınlaşmamız orda olmuştu. Ve yine ben sinir olmuştum.

"Yavaş olsana hayvan "

"Bana çarpan sensin kızım "

"Benimle öyle kızımlı falan konuşma "

"Konuşursam nolur "

"İşte bu olur "

Kahve gözlerine ilk o zaman yakından bakmıştım. Sonra yumruğu geçirmiştim. Çok da iyi yapmıştım. Aklıma gelince gülümsememe engel olamadım.

Bakışlarım tekrar cama çevirdiğimde zil çalmıştı. Vakit bile hızlı ilerliyordu o yokken. Bertan yanıma gelip

"Azra gel bir şeyler yiyelim. "

"Neden?"

"Öğle arasındayız ya. "

Ha der gibi başımı salladım.  Sonra yerimden kalkıp Bertanin arkasında ilerlemeye başladım. Siniftakilerin bakışları bile değişmişti. Delirmiş olabilirdim.

Öğle arası  Bertanla beraber yemek yedikten sonra bahçede biraz oturmuştuk. O da benim gibi suskundu. Hava sıcak olduğu için bahçede çok insan vardı. Dolaşanlar,grup halinde oturanlar, futbol basketbol oynayanlar...
Biz ise sadece sessizce oturuyorduk. İlerden gelen Tuğba'yı gördüğümde Bertani dürtüp

"Kalkalim mi?"

O da cevabını ayağa kalkarak vermişti. O da Tugbadan hoşlanmıyordu. Ben de hızla ayağa kalkmıştım ki yanımıza yaklaştı.

"Azra seninle biraz konuşalım. "

"Seninle konuşmak istemiyorum. "

Deyip yanindan geçiyordum ki kolumdan tuttu.  Bakışlarımi önce ona sonra tuttuğu koluma çevirdim. Kolumu hala bırakmamıştı.

"Savaş hakkında, lütfen"

Deyince Bertana baktım. Tamam manasında kafasını sallayıp okula doğru ilerlemeye başladı. Ben de kalktığım banka tekrar oturdum. Tuğba da yanıma oturup ileriye bakmaya başladı. Bir an önce lafa girsin diye bekledim. Ama o hala ileriye bakıyordu ifadesiz bir şekilde.

SENİN İÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin