6.BÖLÜM

2.5K 753 154
                                    

Aşktan canı yananlar, yarası beresi olmadığı halde acı çekenlerdir...
Tıpkı Ateş gibi, canı yanar da yanmıyor gibi davranır, kalbi kanar da yarası yokmuş gibi davranır...

Ateş'ten...

Yolda ilerlerken aklim halâ o kızda idi. Kalmış mıydı böyle kızlar diye düşünüyorum. Benim cevremde ki kızlar genellikle acaba daha çok neremi açarak çekici görünürüm düşüncesindeyken bu kız ayağının görünmesinden bile rahatsızlık duyuyordu.

Başta yobaz bir kız sandım ama gerek konuşmasıyla gerek hitabetiyle çok etkileyiciydi. Düşmemeye çalıştım ve
'Aman neyse gitti işte. Kendimi boş bir hevese kaptirmanin zamanı değil' dedim kendi kendime. Yani gecişi duygularımı bir süreliğine daha rafa kaldırdım.

Arabayı şirkete doğru sürdüm. Bir an bile boslamam felaket olabilirdi. Cünkü karsimda Yağız ARAT gibi biri vardi. Beni çöktürmek için fırsat arayan bir it.

Neyse ki her şey yolundaydı.
Kısa bir süre içerisinde gayette güzel toparlayabilmiştim. Nasıl olurda Yağız hala gelip buraya da el koymaz, köstek olmaz anlayamadım.
Galiba burdan haberi yok eğer olsaydı diğer sirketlere yaptığı gibi buraya da zarar vermeye çalışırdı diye düşündüm.

Son bir kaç şeyi de hallettikten sonra arabayı sahile doğru sürdüm.
Aklımda ki o gözler her daim gözümde canlanmaya başlamıştı.

O yeşiller...

Gözlerine bakmama bile izin vermemişti yeşillerin sahibi.
Gözlerini bile sermemişti önüme.
Hayatımdaki diğer kızlarla kiyaslayamiyordum bile onu. Bu ona haksızlık hatta hakaret olurdu.

Nerden tanıştım ki ben bu kızla?diye sordum kendime direksiyonu daha da sıkarak.

Kafa dağıtmam lâzımdı. Sebebini ve adını bilmediğim bir duygu kol geziyor hücrelerimde. Iliklerime kadar titrememe sebep oluyor, zihnimi meşgul ediyordu hoşnut olmadığım bir şekilde.

Bu yükten kurtulmam gerekiyordu. Aklıma kazınan o gözlerden ve sahibinden kurtulmam gerekiyordu.

Aslında istesem elde etmek çok basitti benim için, kendime ait kılmam an meselesiydi.

Ama Yağız vardı....

Kendim için değil o masum kız için korkuyordum o adamdan. Nasıl bir belaydi bilmiyorum ama onun yüzünden hayatımı bile yaşayamıyor oluşum beni çıldırtıyordu. Insanlara değer vermekten geri çekiliyordum sırf bu yüzden.

Öldürmeyi bile denedim anî öfkelerime akıl uydurarak ama hepsinde de paçayı sıyırmayı başarmıştı şerefsiz.

Düşünmemeye çalışacağım dedim kendime tekrar. Onu ve onun gözlerini. Hayat veren yeşillerini hatırlamadan, içime işlemeden unutmaya çalışacağım.

O masum kızı da annem gibi bir hayat yaşamaya mecbur bırakmayacağım. Bu kötülüğü ona yapamam ben. O farklıydı. Insan ona bakmaya bile kıyamazken kötülük yapabilme düşüncesi ağırdı kalbim için.

Üstelik sadece bir kere görmüşken hangi ara beynimde bu kadar yer etmişti ki?

Bence onu farklı kılan bu kadar naif ve aklı başında olmasıydı ha bir de bana bakmaması. Aksi taktirde benim dikkatimi çeken bir kız olmasına imkan yoktu.

....

Biraz kafa dağıtıp eve geldigimde
bir duş alıp annemin yanına indim. Namazını henüz bitirmiş, namazligini katlıyordu. Bana bakıp

"Hoşgeldin oğlum" dedi güler yüzüyle.

"Hoş bulduk sultanım"dedikten sonra yanağına bir öpücük kondurdum.

GİRİFT(TAMAMLANDI)#WATTYS2020#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin