26.BÖLÜM

447 57 0
                                    

Ateş'ten...

Hava tamamen karardıktan sonra otele dönmüş günün yorgunluğunu üzerimizden atmayı düşünüyorduk. Hiç şüphesiz hayatımın en güzel aksamıydı bu benim için, Su'yun benj sevdiğini biliyordum ama bunu onun güzel dudakları arasında dökülen sözcüklerle duymak ayrı bir çekiciydi. Bugüne kadar bir çok kadınla bir çok gün akşam gece yaşamıştım fakat etkilendiğim tek aksamimdi, etkilendiğim tek anımdı, etkilendiğim tek kadınımdı...

Aklıma tekrar ilk tanistigimiz gün geldi. Nasıl da vurulmuştu o benzersiz harelere o eşsiz masumiyeti sonsuz derinliğe. Saatin akrebi bende yelkovanı onda takılı kalmış gibi durmuştu zaman. Yıldız kayması gibi ona kaymıştı yüreğim, aniden ve hızlıca.
Birgün karım olup bana kalbini vereceğine hiç inanmazdım. Belki de imkansızımdı fakat imkansızım bana eş oldu helalim oldu.

Odanın içerisindeki davranışlarını izlemeye koyuldum. Sağa sola koşuşturuşu, camları acışı, dağılan odayı toplayışı, herşeyiyle mükemmel ve kusursuzdu ya da bana öyle görünüyordu. Valizleri boşaltmaya koyulduğunda aklına bir şey gelmiş gibi durdu ve bana döndü.

"Ateş aslında aklıma bir fikir geldi ya"

"Hmm ne geldi"dedim ve ayağa kalkarak ona sarildim sıkıca, gamzesindsn öpmesem olmazdı onu tanıdığım ilk günden beri benim için en büyük tutku haline gelmişti o gamzeli yanaktan öpmek.

"Ama sen bu kadar yakınımda olursan ben konuşamam ki"dedi alt dudağını ısırarak.

Ellerimi gevşetip geri çekildim ve "şimdi konuş" dedim.

"Ben diyorum ki eğer sen de istersen biz dayımlara mi gitsek, orda kalırız. Hem bende çok özledim bizimkileri"dediginde ne cevap vereceğimi bilemedim. Cunku bana tuhaf geldi bir anda kendimi sıcak bir aile ortamında bulmak onların bir ferdi gibi davranmak.

"Ya aslında bence yük oluruz onlara. Şimdi rahatsızlık veremeyelim. Oteli beğenmediysen başka bir yere de gidebiliriz"diyerek geçiştirmeye çalıştım. Hem daha yeni balayına gelmişken aile ortamına girmek saçma geldi.

"Hayır. Hayır Sen beni yanlış anladın. Ben sadece bizimkileri özlemiştim onları görmek istemostim ama madem sen istemiyorsun gitmeyelim burda kalalım"dedi hüznü bile ayrı yaşatan, yüzünde farklı yansıtan karım.
Büktüğü boynuna eşlik eden dudaklara ve gözlere karşı koymak imkânsizdan öteydi benim için.

"Valizleri boşaltma" dedim bir anda hiçbir şeyi düşünmeyerek.

"Efendim"dedi başını kaldırıp yüzüme bakarak.

"Valizleri boşaltma"dedim. "Yarin aksama dogru gideriz"

Akrabalarını gerçekten özlediği yüzünde meydana gelen çocuksu gülümsemesinden belli oluyordu. Benim hiç sıcak bir aile akraba ortamım olmadı. Yüzlerinde yapma gülümsemeler olan okul ve iş arkadaşlarım dışında kimsem bile yoktu resmen. Bilmiyorum sıcak bir aile ortamını arkadas ortamini o yüzden anlayamadım Su'yu. Fakat gerekte yok zaten pek taktiğin söylenemez.

Oda servisi yemeklerimizi getirdi fakat ikimizde aç olmadığımız için dokunmadık bile. Böyle bir fırsatı da bir daha nerde buluruz bilemeyeceğimiz için balkona çıkıp eşsiz manzarayı izlemeye koyulduk. O manzarayı ben onu izlerken ikimizde fazlasıyla huzurliyduk.

Gördüğüm ağaçlar arasında mekik dokuyor gibiydi sevgim. Ipler birbirine dolanıyor dolanıyor dolanıyor sonunda karanlıkta parlayan bir kördüğüme dönüşüyor ve o acilamsi imkansız kördüğüm gelip ikimizin eline de dolanarak sonsuzluğunu ilan ediyor. Daha sıkı tuttum karımın elini daha sıkı sardım ince belini daha derin çektim sıcak nefesini...

GİRİFT(TAMAMLANDI)#WATTYS2020#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin