Ölüm sıcak bir histi, sevdiğin kadından sonra...Çaresiz bir şekilde karımı bırakmış o adamlara teslim olmuştum adeta.
Canım acıyordu. Ruhuma takılan prangalar ilerlememe engel oluyorlardı ve ben bedenimin acizligine yenik düşüyordum yüreğim ağrıdiğı için. Namütenahi bir sızı bahsetmişti yüreğime bu adam karımı ve çocuğumu kullanarak."Seninle bir isim yok Ateş. Ben seni bırakacağım belki bırakmamam gerekiyor bilemiyorum"dedi benim aklım hala sevdiğim kadinda iken ne söylediklerini idrak edemiyordum bu adamın. Sesi sadece boş bir uğultudan ibaretti benim için.
"Sen hem Su'yu hem de Ateşi bırakacaksın Kağan efendi"diye yüksekçe bir ses duyuldu arkamda ve irkilerek başımı çevirip baktığımda o sesin Emire ait olduğunu gördüm. Boşuna gelmişti buraya kadar, onu da rehin alırdı bu it. Bizi kurtarmak için kendisini yakacakti belki de.
"Ooo kimler gelmiş ya. Yağız Aratin meşhur oglu"
Kulaklarim beynimin bana oynadığı oyuna ayak uyduruyor olmalıydı aksi taktirde bu duyduklarım gerçek olamayacak kadar saçma geliyordu bana. Ya da bu adam karıştırıyordu bazı şeyleri.
"Sen. Sen ne saçmalıyorsun"diye sordu Emir elinde ki silahı daha da sıkarak.
"Yalan mı ama."dedi ciddi bir tavırla ve daha da ciddileserek "sizin hakkınızda iyi kötü herşeyi biliyorum ben. Sizin bile bilmediğiniz herşeyi"
Bu adam bizim bilmediğimiz neyi biliyor olabilirdi ki? En fazla ne olabilir yani? Yine bizi kötü hissettirmek icin yaptığı basit bir oyun olmalıydı.
"Kendimi övmek gibi olmasın ama ya da oluyorsa da olsun, bende biraz şeytan tüyü varda."
Kendisine ait boyundan uzun egosuyla karşımızda dikiliyor, boş boş konuşuyor, karsimda karımı alı koyuyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum. Şimdi şu durumda olmaktansa ölmek daha cazip geliyordu bana.
"Kes artık şu zirvaliklari da bırak karımı" sonunda orda öylece dikilip olanları izlemektense ağzıma gelen bir kac sözcüğü kullanabildim.
"Aslında kararimi değiştirdim. Ne yapacağım biliyor musunuz? Size önce güzel bir hikaye anlatacağım sonra da salacağım. Size de uyar mı? Ama hikayemi sonuna kadar dinleyecksiniz nasıl olsa duyduklarinizdan sonra şok geçirip gidemeyeceksiniz"
Emir ile önce birbirimize ardından karşımızda ne dediğini bilmeyen o adama baktık. "Ne anlatacaksan bir an önce anlat"
"Bana uyar"
"Evvel zaman içinde kalbur saman içinde günlerden bir gün bir adam erkek evlat hasreti ile yanıp tutuşurmuş. Fakat adam biraz karanlık bir adammış. İşi gücü pislik anlayacağınız. "
Elinde tabancasıyla çevremizde dönerek konuşmasına devam etti.
"Bu karanlıklar lordu adamın bir de kardeşi varmış böyle nur yüzlü melek görünümlü. Bir oğlu ve aradan bir kaç yıl geçtikten sonra da bir kızı dünyaya gelmiş. Büyük kardeş hani şu karanlıklar lordu olan adam diğer kardeşinden erkek çocuğunu istemiş. Haliyle ve haklı olarak adam çocuğunu vermek istememiş abisine. Bunun üzerine büyük kardeş küçük kardeş ile uğraşmaya başlamış. Önce maddi daha sonra manevi olarak çöktürmüş onları.
Eğer demiş bana oğlunu vermezsen oğlun hayata kuskun yaşamak zorunda kalır. Hiç ama hiç iyi şeyler yapmam. Olan sana oğluna ve hatta karina olur deyince adam mecbur vermiş gözü gibi sevdiği oğlunu."
Neler söylediğini ikimizde anlamıyorduk Emirle. Bahsettiği kişiler kim, bu olaylar gerçek mi tahmin yürütmek bile imkansız hale geldi.
"Sizce beyler o çocuk kim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT(TAMAMLANDI)#WATTYS2020#
General FictionAn gelir öyle bir hâl içerisinde bulursun ki kendini doluya koyarsın almaz boşa koyarsın dolmaz... Arafi yaşar hüznü ya da sevinci beklersin... Bir işaret bir yol umut edersin... Sen her şeyden bihaber araftayken ansızın bir şimşek çakar yağmuru hab...