46.BÖLÜM

1K 262 60
                                    

Su almak için mutfağa girdiğimde Diclenin söyledileri beynimde yer edinmeye başlamıştı. Ne yani Su yani benim karım hamile miydi? Karnında bana ait, bize ait bir can mı taşıyordu şimdi. Sevincim hat safhaya ulaşmıştı. Güzel karım kesinlikle bir suprizi hak ediyordu. Sevinç ve heyecan karışık duygularımı belli bir süreliğine rafa kaldırdım ve mutfağa girdim. Suya gideceğimizi haber vererek Emir ile birlikte evden çıktık.

Arabaya bindiğimizde sevincimi paylaşma hissi doğdu içimde bunca yıldır kardeşim dediğim adama.

"Emir sana bir haberim var"
Yüzünü bana dönerek dinleme pozisyonu aldı.
"Ben hamileyim. Yok yok ben değil su hamile. Yani ben baba oluyorum. Ay oğlum çok heyecanliyım ya. Konuşamadım"

"Ha iyi. İyi güzel"diye tepki verdiğinde heyecanım bir balon gibi sönmüştü fakat jetonu yeni düşmüş olacak ki "ney"diye bağırdı. "Yuh anasını ben şimdi amca mi oluyorm lan"dedi.

"Ben baba oluyorum ya"diye bağırdım arabada. Sesimi sağır sultan bile duysun istiyorum. Tüm dünyaya haykırmak istiyorum mutluluğumu ve bu mutluluğu kimsenin bozmasina izin vermeyecektim. Canım pahasına da olsa koruyacaktım hayatımda ki bu melekleri. Ve fark ettim ki hemen sahiplenmistim çocuğumu. Benim çocuğum. Ben ve Suyun kızı... Ya da oğlu ama bize ait.

"Oha lan ciddi ciddi amca olacağım ben"dedi Emir tekrar. O da sevinmişti elbette. Bugüne kadar ikimiz de pek huzurlu değildik evet yüzümüz dünyalık zevkler için gülüyordu sahte bir şekilde ama gerçek mutluluk yoktu ta ki ikimizinde hayatına giren bu meleklere kadar.

.....
Yazardan....

İlk görüşte başlamasa da onların aşkı şimdi birbirlerini deli gibi seviyorlardı. Asi oğlumuz nazlı kızımızı bırakmayacağım dedi ve bırakmadı. Şimdi ise çocuk hayalleri kurmaya başlayacaklardı. Ne tuhaf...
Birçok hikaye vardır dilden dile dolaşan, birçok romanda gençler arasında söze gelen bir çok hikâye.... Kimi yazarlara övgü yağdırırken mutlu sonla bittiği için kimileri yazarları söver de söver mutsuz bittiği için. Fakat hepsinde bir çıkış vardır ki dünyada mutsuz da biten hikayeler ahirette tamamlanacaktı. Peki bizim hikayemiz nasıl bitecekti? Mutlu bir sonla mı, mutsuz bir sonsuzlukla mı?

....

Aleda'dan..

"Aleda biraz konuşabilir miyiz"arkamdan beni takip eden ses yaklaşık bir yıldır beni seven Okan'a aitti. 1 yıldır dinlediğim bu hikayeyi tekrar tekrar dinlemek istemiyorum artık. Aleda seni seviyorum. Senle ciddi dusunuyorum. Madem değiştin bende değişirim senin için. Beni sev. Benimle ol gibi gibi gibi...
Fakat hayır dinim buna izin vermiyordu. Ben artık hak yolunda giden bir kızdım. Hiç kimse bundan taviz verdirmeyecek bana.
Ayda ile çıktığım bu yolda hiç dusunemeden sonuna kadar yürüyecek, hayallerimize ulaşacaktık. Filhakika öyle de oluyordu, ikimizinde derslere olan performansı artmış, kendine olan güveni yerine gelmişti başarı konusunda. Biz devrin kızları olacaktık. Yüreğimizde ki imanla, aklımızda ki gelecekle yürüyecektik en zirveye. Kimse de buna engel olamayacaktı.

.....

Ulaştan...

Bade. Badem... Seviyordum bu kızı ben, iyi ki kaçıp gelmiş, sığınmıştı bana. İyi ki Ateş enişte ile Erva abla da evlerini açmışlardı bize. Üniversite biter bitmez evlenmeyi düşürüyorduk. Henüz erken olabilirdi ama Karadeniz çocuğuydum ben üstesinden elbette gelirdim. Su an için her şey yolundaydı ve ben bunun bozulmasını istemiyordum.

....

Ateşten...

Kadınların en güzeli günaydın"diye fısıldadım sevdiğim kadının kulağına doğru.
"Hadi kalk söz kesme merasimini kaçıracagiz senin yüzünden"dedim alaylı bir tavırla.

GİRİFT(TAMAMLANDI)#WATTYS2020#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin