Mehir Sırma Olukçu
"Mehir, şu suratını düzelt artık." Somurtmaya devam ettim.
"Bana ne." Yeliz gözlerini devirdi.
"Ne bu surat kızım?! Anlatsana artık!"
Yiaaa.
Benim ilk defa mükemmel bir kankam mı oldu şimdi?
Canım Yeliz.
"Söylersem gülersin."
"Gülmeyeceğim, Mehir. Niye güleyim?" Gözlerimi kıstım.
"Gülersen döverim." Güldü.
"Tamam, söyle hadi."
"Yalın'ı özledim." Gözlerini büyüttü.
"Ne?! Yemin et! Abim duysa sevinçten bayılır!" Güldüm.
"Artistlik yaptım ama o haklıydı. Ona çok alışmışım ve sürekli benimle ilgilenmesinden sonra birden gitmesi, boşluğa düşmeme neden oldu." Yeliz gülümsedi. Sonra kaşlarımı çattım.
"Hem doğru düzgün mesajlarıma bile bakmıyor! Pis yılan!" Yeliz sırıttı.
"Sen fena dolmuşsun. Yani dokunsam ağlayacaksın."
"Bulaşma bana!" dedim sinirle. "Ne ağlayacağım ben o yılan için?" Sırıtmaya devam etti.
"Görürüz. Daha gelmesine bir hafta var." Yutkundum.
"Hadi ya. Daha üç gün mü geçmiş?" Gülerek başını salladı.
Sıçarım bu seminere ha!
Nerden çıktı sanki?
Abim de burda bir seminere katılıyordu. Nerden çıktı bu seminer?
"Yarın bayram. Moralini düzelt. Yoksa herkes bir şey sorar." Omuz silktim.
"Benim moralim düzgün," dedim inatla.
"Bok düzgün," deyip gözlerini devirdi. "Oruçlu oruçlu insanın ağzını bozuyorsun. İnat etme işte." Ofladım.
"İyi be!"
Ühühühühühü.
Niye böyle oldu ki şimdi?
Yani iyi bok yedim ben.
Aşık mıyım lan ben?!
Onu da anlamıyorum ki.
Sürekli Yalın'ı düşünüyordum.
Evet evet.
Ben kesin aşığım.
İnat etmeye, gurur yapmaya gerek yok.
Haddini bil, Mehir Sırma.
Aşık olmuşsun bal gibi. Bağlanmışsın.
Ühühühühühüğğğğ.
"Abime aşıksın, değil mi?" Yeliz'in sorusuyla ofladım.
"Bilmiyorum. Galiba, evet. Aşkın ne olduğunu bilmediğim için yorumsuz kalıyorum bu konuda." Gülümsedi.
"Bence çoktan aşık oldun da, farkında değilsin. Çünkü, abim hep etrafındaydı. Birden gidince bocaladın. Bocalama yaşamayıp yaşantına devam etseydin o zaman bir şey hissetmediğini anlardın. Ama sen gittiği günden beri onu düşünüyorsun, bir mesaj veya bir arama bekliyorsun."
Eh yani.
Bu kadar uzun konuşmadan sonra akıllanayım, değil mi?
Yok canım.
Hiç akıllanır mıyım, tövbe.
"Aşığım ya galiba," dedim düşünceli bir şekilde.
"Şu an senle iletişimi kesip başka biriyle birlikte olsa, hatta evlense ne yaparsın?" Yutkundum.
Başkasıyla mı?
Kendimi başkasıyla düşünemediğim gibi, onu da düşünemiyordum başkasıyla.
"Kimle olacakmış?!" dedim kaşlarımı çatarak. Yeliz güldü.
"Bence abimi seviyorsun. Kendinden emin ol. Korkma." Titrek bir nefes alıp verdim.
"Ya onu üzersem?"
"Saçmalama, Mehir. Abim seninle mutlu. Onu üzmezsin sen." İç çektim.
"Haklısın. Korkmaya gerek yok. Sadece ilk defa bu duyguları yaşıyorum. O yüzden tedirgin oluyorum işte. Mantık devreye girmeyip kalp oynuyor rolünü. Mantığın olmadığı bir yerde de kafan güzel olur bence." Yeliz kıkırdadı.
"Haklı olabilirsin. Ben de aşık olmadım. Ama dediğin gibi, aşık olunca mantık etkisini kaybediyor ve sadece kalbinle hareket ediyorsun. Çevremden gözlemliyordum hep." Güldüm.
"Bu çevre olmasa ne yaparız, bilmem. Onlar mallık yapıyor. Biz de ders alıp, kendi hayatımızda yapmamaya çalışıyoruz."
"Valla öyle," dedi Yeliz gülerek. Nefesini dışarı verdi.
"Yani," dedi kelimeyi uzatarak. "İyice düşün ve abim geldiğinde içinden ne geliyorsa onu yap. Unutma, benim yengem sen olmalısın." Kıkırdadım.
"O değil, abimin en yakın arkadaşıyla evlenirsem, abimin de yengesi oluyorum." Yeliz kahkaha attı.
"O senin yengen yengen." Ben de kahkaha attım.
İkimiz de gülerek başımızı iki yana salladık.
Canım Yeliz.
Seni abime ayarlasam ne ka güzel olur.
Ama önce kendi işimi halletmeliyim.
Önce benle Yalın.
Sssssss. 🐍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çekirdek | Texting ✔
HumorÇekirdek ile kolanın tadı, 1.55'lerin yeri ayrı. *** Başlangıç tarihi: 26.03.2019