Özel Bölüm III

37.8K 2.5K 5.1K
                                    

Medya: Tiktok'ta kitap önerin diye bir post paylaşılmış ve Çekirdek ile ilgili yorumlar gördüm. Çok teşekkür ederim. İyikimsiniz. ❤️

Bugün 26 Mart 2021 ve ben tam iki sene önce Çekirdek'i sizinle paylaştım. 26 Mart 2019'da başlayan bu yolculukta beni yalnız bırakmadığınız ve desteğinizi hiç esirgemediğiniz için çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız. ❤️
Bir de tabii Yılan Yalın'ımın doğum günü. 🐍 İyi ki doğdun yılanım, sen çok güzel bir adamsın :')

Çekirdek 2 yaşında ve 3.44M! 🥺❤️

Özel bölümü yazmak için fırsatım olmadı, ilhamım olmadı ya da engeller girdi araya. Sabrınız için de teşekkür ederim. Bu bölümü son birkaç günde azar azar yazarak bugüne yetiştirdim. En azından başardım. 🤝

Açıklamayı okuyup bölüme geçiniz lütfen.

Açıklama: Bazıları neden çifte düğün oldu, neden Salih Dede geldi, neden ayrı ayrı düğün yapmadılar, neden özel günleri böyle mahvoldu demiş. Arkadaşlar Mehir ve Yeliz zaten sadece sade bir nikah istemişlerdi. Bunu belirtmedim ama bu bölümde de okuyacaksınız. Herkes mükemmel bir düğün istemiyor. Mehir ve Yeliz sade bir nikah istedi ama düğün için ısrar edilince tamam dediler. Ortaya böyle daha değişik bir düğün ortamı çıktı.

Gelecekte evlendiğiniz zaman sizin için çok önemli bir gün olacak belki de. Umarım çok özel olur. Ama Mehir ve Yeliz bu noktalara takılmayan bir karakter oldu benim için. Ama mesela Gözde daha takıntılı olacak bu konuda. Herkes aynı değil, herkesin özel gün anlayışı aynı değil. Umarım beni anlamışsınızdır. Anlayışınız için teşekkür ederim.

***

"Bak bak," dedi abim. "Nasıl da Yalın'a benziyor. Keşke bana benzeseydi lan!" Yalın ona bakıp kaşlarını çattı.

"Lan benim çocuğum o! Tabii ki bana benzeyecek. Sana niye benzesin? Seni andırmasını bile istememiştim. Dualarım kabul oldu."

"Aslında," dedi abim. "Sanki bana da benziyor. Andırıyor yani." Yalın pis pis güldü.

"Evet, kardeşim. İkinizin de burnunda iki delik var. Aşırı andırıyor seni." Herkes gülerken abim homurdandı.

"Şerefsiz sürüngen." Gülerek konuştum hemen.

"Ya kavgayı keser misiniz? Şunun tatlılığına bakın siz hele." Sözlerim ile herkes gülümsedi.

"Maşallah," dedi babam. "Baktıkça bakasım geliyor. Küçücük bir şey. İnsan almaya korkuyor. Siz de alırken dikkat edin. Hassas o. İncitmeyin bir yerini."

"Yalın hayvanına vermeyin o zaman. Kesin çocuğu tutamaz, yere düşürür," dedi abim.

"Bence sen çok kıskandın," dedi babam. "Ondan böyle gıcık gıcık konuşuyorsun." Abim burun kıvırdı.

"Ne kıskanması? Ayıp ediyorsun Selocan," dediğinde babam gözlerini devirdi.

"Size de nasip olur inşallah bir gün," dedi babam. O anda gözlerim Yeliz'e kaydı. Göz ucuyla oğluşuma bakıyordu. Babamın sözleri ile de yutkunmuştu.

Doğum ile korkuları vardı Yeliz'in. Onu gayet iyi anlıyordum. Her kadın aynı değildir. Belli bir zamana ihtiyaç duyuyordu. O yüzden bekliyordu ama şimdi oğlumu görerek bir nebze de olsa korkusundan kurtulduğunu düşünüyordum. Abim ise onu hiçbir şeye zorlamıyordu. Anlayışlıydı. Olması gerektiği gibi. Zamanı gelince ve Yeliz de isteyince zaten olacağını söylüyordu.

Çekirdek | Texting ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin