"İsmin ne dedi söyleyiverdim, Yalın! Yalın!"
Duyduğum ses ile kaşlarımı çattım gözlerim kapalı iken.
"İsmin ne dedi söyleyiverdim, Yalın! Yalın!"
Gözlerimi açıp ofladım. Gözlerimden uyku akarken birkaç saniye açıp kapattım. Yatakta doğrulup bitkince etrafa baktım.
İçeriden gelen gürültülü sesler yüzünden gözlerimi devirdim ve ayağa kalktım karnımı tutarak. Alışkanlık olmuştu. Ayağa kalkarken veya otururken karnımı tutmazsam rahat edemiyordum.
Saçlarımı topladım ve bir şeyin düşme sesini duyunca elimi yüzümü yıkamadan çıktım odadan. Salona gidip Yalın'ı görünce gözlerimi büyüttüm.
Yalın salondaki pencerenin camlarını siliyordu.
"Lan benim ismim ile hiç güzel olmadı bu şarkı," dedi kendi kendine. Beni daha fark etmemişti. Sonrasında ise yine söyledi.
"İsmin ne dedi söyleyiverdim, Müstesna! Müstesna!" Dudaklarımı birbirine bastırdım. Sonra sesini inceltti ve başını da ritmik olarak salladı.
"İsmin ne dedi söyleyiverdim, Müstesna! Müstesna!" Dayanamayıp sesli bir şekilde güldüğümde başını bana çevirdi ve yüzüme baktı.
"Kız bücürüm, günaydın." Gülerek yanına gittim ve elindeki temizlik bezine baktım.
"Günaydın, sevgilim. Pazar pazar ne oluyor Yalın, söyler misin?" Sırıttı.
"Yeliz adlı bir kuş bana dedi ki, Mehir Sırma hanımefendi camları silmek istiyormuş, çok kirliymiş. Hamile haliyle camları silmek ha? Yalın herifi de buna çok kızmış." Gözlerimi devirdim.
"Ne yapayım Yalın? Evi bok mu götürsün?"
"Cık cık cık. Anne oluyorsun, hâlâ kötü söz hâlâ kötü söz. Biraz terbiyeli ol. Oğluşumuz seni örnek alacak." Güldüm. Uzanıp yanağını sıktığımda hoşuna gitmiş olacak ki, keyifle gülümsedi.
"Camları sileceksin yani?" dedim sorarcasına. Başını salladı.
"Bugün yapabildiğim kadar, meleğim. Biliyorsun, hafta içi çalışıyorum. Dün de seninle tembellik yaptık. Akşama kadar ye iç yaptık resmen." Kıkırdadım.
"Ama çok güzeldi. Tabii kilo almam güzel değil, orası ayrı," dedim homurdanarak.
"Hamilesin, bücür. Yiyeceksin canın ne isterse. Önemli olan ne kadar miktarda yediğin. Tabii zararlı şeyleri yememeye dikkat de etmen lazım." Başımı salladım, ardından yine konuştu.
"Kızım sen bu 1.55 halinle doğum mu yapacaksın bir de? Kurban olurum ben sana. Küçücük, Allah'ım küçücük bu kadın," dedi sesini incelterek. Kahkaha attım.
"Yalın ya! Deme şöyle. Hep küçük olduğumu söyleyip duruyorsun ama senin boyun 1.90. Bunu unutuyorsun galiba."
"Hayvan olduğum doğrudur," diye cevap verdiğinde yine güldüm. Eğilip saçlarımı öptü.
"Hadi bakalım. Kahvaltı hazırlayalım birlikte." Başımı salladım dediği şeye.
"Ellerimi yüzümü yıkayıp geliyorum." Elindeki bezi bıraktı.
"Ben de ellerimi yıkayayım. Her yerim camsil oldu." Gülerek odaya doğru yürüdüm. Ve odanın içindeki banyoya girdim.
Ellerimi yüzümü yıkadıktan sonra havlu ile kurulamaya başladım. O sırada Yalın da elini yıkıyordu. Musluğu kapatıp diğer havluyu aldı ve yüzünü kuruladıktan sonra elini kuruladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çekirdek | Texting ✔
HumorÇekirdek ile kolanın tadı, 1.55'lerin yeri ayrı. *** Başlangıç tarihi: 26.03.2019