Çekirdek | Texting ✔

5.0

Mehir Sırma Olukçu

"Anne bir dur!" Korkuyla bağırmama karşılık, annem bizi kovalamaya devam etti.

"Anne, vallaha açıklayabiliriz!" diye bağırdı abim.

"Anne ben masumum!" diyen Gözde ile abim ve ben sinirle ona baktık.

"Hain!"

"Dolaptaki kadayıf tatlısını kim yedi?!" Annemin bağırmasıyla yutkundum.

La tabii ki biz yedik.

"Bu akşam misafir var. Dün akşam özenerek yaptığım kadayıf tatlısını kim yediyse, ya hemen açıklasın ya da açıklasın." Abime baktığımda kaşlarını kaldırıp indirdi.

Ne bokuma söylemeyelim?!

Kadın öldürecek bizi!

"Anne şimcik şöyle oldu," dediğimde bana baktı. "Bizim canımız birazcık kadayıf çekti. Biz de dedik ki, tadına bakalım." Annem sinirle gözlerini kıstı.

"Tadına bakayım mı? Tepsinin dörtte üçü bitmiş!"

"Anaaa! O kadar yemiş miyiz? Ama ben babama dedim, abartmayalım diye." Abimin sözleriyle gözlerim büyüdü.

Sıçtık.

"Baban mı?!" dedi annem çığlık atarcasına. "Hepiniz benim uyumamı mı beklediniz?!" Abim pot kırdığını anlayıp sustu.

"Anne misafirlerine bizden daha çok mu önem veriyorsun?" dedim alt dudağımı bükerek.

"Evet." Gözlerimi devirdim.

Bu kadında niye bir şey işe yaramıyordu?

"Millet çocuğum yemiyor diye yakınıyor, ben de çocuklarım buzdolabını yemesin diye evde nöbet tutuyorum!" dedi annem.

"Anne senin de amacın ne, bilmiyom ha! Yesek de suç yemesek de suç," dedi abim. Annem sinirle yemek masanın yanına gitti ve sandalyeyi alıp kaldırdı. Çığlık attım.

"Bismillahirrahmanirrahim! Kaçın kaçın! Allahuekber!" Hepimiz bir yana kaçıştığımızda kahkaha attım.

Ulan ne manyak bir aileyiz!

Benim acilen kursa kaçmam lazımdı. Deneme sınavım vardı.

"Ben geldim!" deyip içeriye elinde poşetlerle giren babam, annemin elindeki sandalyeyi görünce kaşlarını çattı.

"Ne oluyor lan?!" Güldüm.

"Kadayıf savaşı çıktı baba."

"Selahattin! Siz benden gizli nasıl yersiniz o kadayıfı!" Babam gözlerini kısarak üçümüze baktı.

"Beni de mi ispiyonladınız, yazıklar olsun!" Gözlerimi devirdim.

"Biz yandıysak, sen de yan baba!"

"Mahvedeceğim sizi!" diye bağırdı annem. Babam elindeki poşetleri fırlattı.

"Kaçın!" Hepimiz kapıya koşup ayakkabımızı alıp fırladık apartmana. Babam arkada kalınca abim bağırdı.

"Kaç Selocan kaç!" Kıkırdadım.

"Ben Turkcell miyim, şerefsiz?!" Babamın bağırmasına karşılık abim sırıttı.

"Valla baba Turkcell gibisin. Kaliteli bir çekim gücün var, ama tarifeler kazık."

"Ulan yedim seni!" Ben ve Gözde kahkaha atıp, elimizdeki ayakkabılarla merdivenleri indik onlardan önce.