Çekirdek | Texting ✔

6.4

Medya: Bizim fakültedeki ruh hastası kedilerden sadece biri hahahahahjdhdkdhmebdjd

***

"Baba uçak inmiş. Niye daha gelmedi dedem?" Babam soruma güldü.

"Allah bilir ne çılgınlıklar yapıyor?" Sırıttım.

Salih Dede okurları çıldırtıyor.

"Yav evladım! Bir dur. O kadın bana aşık olmuş. Bakışlarından anladım ben." Dedemin sesini duyunca şaşkınlıkla sesin geldiği yöne çevirdim başımı. Bir görevli onu kolundan tutmuş ve getiriyordu.

"Beyefendi lütfen yakınlarınızı bulun ve gidin. Eğer başka bir görevli olsaydı, şu an polis ile uğraşmak zorunda kalırdınız." Tek kaşımı kaldırdım ve babamdan önce davrandım.

"Dede?" Bakışları bize döndüğünde görevli de rahatlamıştı bizi gördüğüne. Dedemi yanımıza getirdi ve sonunda dercesine nefesini dışarı verdi.

"Daha valizimi almadım," dedi dedem.

"Valizler şimdi gönderiliyor. Oraya giderseniz alırsınız," deyip eliyle ileriyi işaret etti görevli olan adam.

Normalde buraya giremezdik ama zar zor izin alıp dedemi sağ salim almamız gerektiğini söyledik. Hiçbir görevli onunla baş edemezdi.

"Dede hadi gidelim," deyip onu çekiştirdiğimde sırıtarak bana baktı.

"Kısmet buldum kendime." Babama baktığımda başını iki yana salladı bıkkın bir şekilde.

Dedemin kafası cidden güzeldi. Babaannem vefat ettiğinden beri böyleydi işte. Tek başına kaldığı için bazen huysuzlanıyordu. Bazen de böyle bizi güldürüyordu.

"Dede ben sana daha güzelini bulurum," dediğimde cıkladı.

"Benim bulduğum daha güzeldi."

"İnsanları rahatsız etme baba. Başımıza bela alacağız," dedi babam. Dedem omuz silkti.

Valizleri almak için gittiğimizde ne kadar geç geldiğini fark ettim. Bütün yolcular bıkkın ve yorgun bir şekilde valizlerini bekliyordu. Bir süre biz de bekledik. Dedem sıkılmış olacak ki, yeniden konuştu.

"Kızım bak şuna," dediğinde eliyle gösterdiği pembe, büyük valize baktım.

"Ne oldu dede?"

"Bizim valizlerimiz nasıl olsa gelmiyor. Şu sana gösterdiğim valizi al gidelim." Kıkırdadım.

Dengesiz dedem.

"Saçmalama dede," dediğimde gözlerini devirdi.

"Siz de hiçbir şey beğenmiyorsunuz." Huysuz tavrına sırıttım.

Benim sülalem niye böyle garipti lan?

Sonunda valiz geldiğinde alıp havaalanından çıktık. Malesef arabayla gelmemiştik. Araba abime lazım olduğu için biz de sürüne sürüne gelmiştik buraya.

"Araba nerde?" diye sordu dedem. Babam cevap verdi hemen.

"Sarp'a lazımdı. O aldı. Hem metrobüse binmek istiyordun sen."

Metrobüse binmek istemek?

Yani o çileyi çekmeyi cidden istiyor muydu benim dedem?

Okula giderken kaç araba değiştirdiğimi ve neler çektiğimi bir ben bilirim. Hem de birkaç kere metrobüste ezilme tehlikesi geçirmiştim.

E tabii. Boydan dolayı görmüyorlar beni.

İstanbul güzel şehirsin ama trafiğin bok gibi.