Inferno - Tanıtım ♂
Alex Inferno... İki masa ötemde oturuyordu ve inatla bakışlarını üzerimden çekmiyordu. Karşılaşabileceğim en tehlikeli adamdı. İnatçı ve güçlüydü. Pahalı gömleğinin altında gerilen kasları, istediğini alacağını bağırıyordu. Gözlerimi kaçırdım.
"Elisa, bize katılmayı düşünüyor musun?"
Yanımdan gelen nazik sesle, şampanyama indirdiğim bakışlarımı kaldırarak hafifçe gülümsedim. Masadaki kalabalık birçok konu üzerinde yorum yaparken ara sıra başımı sallayarak konuşmalarına dahil olmaya çalıştım. Bu bir oyundu ve ben kazanmak adına rol yapmalıydım. Yıllardır katıldığım her farklı davetle yapmam gerekenleri zihnime not ediyordum. Aksi takdirde bu lüks insanların arasında hayatta kalmak o kadar da kolay değildi.
Kural 1: Davette asla somurtma.
Kural 2: Tabağını asla bitirme.
Kural 3: Birisi seninle flört ederse zıtlaşma.
Kural 4: Dans tekliflerini asla geri çevirme.
Şimdiye kadar zihnime kazıdığım notlar beni rezil olmaktan kurtarır nitelikteydi. Ancak o akşam bambaşka bir kural listeme büyük harflerle kazındı.
Kural 5: ALEX INFERNO'YLA ASLA GÖZ TEMASI KURMA!
Konuşma sırasında istemsizce iki masa öteye kayan bakışlarım her seferinde bir çift soğuk kahverengi göze çarparak elimdeki şampanyaya dönüyordu. Bu oldukça ürkütücüydü. İnatçı bakışlarını nezaketen de olsa üzerimden ayırmadan, sakin ama bir o kadar da tehlikeli bir ifadeyle yüzümü süzüyordu. Ya da yalnızca yüzümü değil...
Salonun küçük sahnesine ışıklar yöneltildiğinde, mikrofondaki hafif öksürükle bakışlarımı masadan kaldırdım. Üzerinde kısa kırmızı bir elbise olan kadın, özenle yapılmış saçlarından bir tutamı kulağının arkasına sıkıştırdıktan sonra gülümsedi. Masalardaki ışıklar hafifçe kısıldıktan sonra büyük bir hevesle konuşmasına başladı.
"Inferno Şirketler Zinciri adına hepiniz davetimize hoş geldiniz. Her yıl olduğu gibi gururlu tablomuza dönüp baktığımızda, hepinizin desteklerini görmek bizi çok mutlu ediyor. Şirketimizin 27. yıldönümünde, bizi oldukça heyecanlandıran bir haberi sizlere sunmak istiyorum. Bu yıldan itibaren, Inferno Şirketi'nin varisi Alex, tahtında olacak. Bütün yetkilerimi ona devretmiş olmanın gururuyla onu tebrik ediyor ve hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Keyfinize bakın..."
Sahnedeki kadın gülümseyerek geri çekilirken salondan yükselen alkış sesleriyle birlikte bakışlarımı ona çevirdim. Ciddi ifadesi kısa bir an beni bulduktan sonra yüzüne nazik bir maske yerleştirerek yerinden kalktı. Güçlü adımları bulunduğum masaya yaklaşırken arka fonda bir vals müziği çalmaya başlamıştı. Gerginlikle terleyen avuç içlerimi kadife elbisemin eteğine sildim. Bakışlarım tekrar yüzüne kaydığında, istemesem de kutsal bir yakışıklılığı olduğunu kendime itiraf etmek zorundaydım. Kalkık burnu, kemikli yüz hattı ve kahverengi saçlarının örttüğü alnıyla bir Tanrı'ya benziyordu. Biraz daha yaklaşıp sağımda durduğunda onu daha net görebilme fırsatım oldu. Dudaklarım kururken meraklı bakışlarımı gözlerine sabitledim. Bana ukala bir bakış attıktan sonra elini yan tarafımdaki sandalyeye uzattı.
"Bayan Wood, sizinle dans ederken kısa bir sohbet etmekten büyük zevk alırım," diye mırıldandı nazikçe.
Ses tonu ensemdeki tüylerin ürpermesine sebep olurken kaşlarımı çattım. Yan sandalyemdeki kadın gülümseyerek başıyla onayladığında, somurtarak arkama yaslandım.
Piste gidişlerini izlerken masadaki pastaya sertçe çatalımı daldırmıştım bile. "Bayan Wood," diye taklit ettim onu. "Dans ederken sizi baştan çıkarıp ardından sizi sahne arkasındaki duvara dayayıp düzmekten büyük zevk alırım." Piç kurusu. İtici. Kendini beğenmiş. Ukala hergele. Alex Inferno...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Kadar Derin
RomanceCehennem Inferno'ydu... Beni saran kolları alevdendi, Ruhu ateşle dövülmüştü, Dudakları kıvrıldığı an isimsiz bir yangına sürüklüyordu sizi. Ben ise onun küçük cehennemiydim. O herkesi yakarken Ben, yalnızca onu alevler içinde bırakıyordum. Inferno...