Inferno – Bölüm Sekiz ♂
"Bu halin ne Elisa?"
Annem elindeki telefonu kenara bıraktıktan sonra telaşla yerinden kalkarak ardımdaki kapı kapanmadan yanıma geldi. Aceleyle beni içeri çektikten sonra üzerimdeki ceketi alarak portmantoya astı.
"Tanrı aşkına, Elisa! Sen iyi misin?"
Eli bir anlığına alnıma ulaştıktan sonra ateşimi ölçmek isterce bekledi. Yanaklarıma hafifçe dokunduktan sonra dağılan saçlarımı kulağımın arkasına itişini izledim. Öylece koltuğa oturmuş, annemin kendince beni kontrol edişini bekliyordum.
"Üşütmüş olabilir misin? İyi gözükmüyorsun, cehennem gibi yanıyorsun!"
Annem kısa bir süreliğine yanımdan kalktığında gözlerimi kapatarak başımı koltuğun sırt kısmına yasladım. Cehennem gibi yanmıyordum, cehennem yüzünden yanıyordum aslında... Yangınımın sebebi Inferno'ydu. Alev alev yanan cehennemin beni öylece yakmasına izin vermemiş, onu da harlamıştım. Benimle yanıyordu...
"Şu haptan bir tane al, tatlım. Ilık bir duş aldıktan sonra biraz dinlenirsen daha iyi olacaksındır."
Annemin uzattığı yeşil hapı aldığımda hiçbir hastalığım olmadığının bilincindeydim. Bir bardak suyla birlikte sessiz bir kabullenişle hapı içerken annem beni izliyordu.
"Biraz dinlensem harika olur, lütfen beni rahatsız etmeyin. Teşekkürler anne..."
Yavaş adımlarla odama ulaştıktan sonra ardımdaki kapıyı kapatarak elimdeki çantayı kenara bıraktım. Gömleğimin düğmelerini rahatsız bir yavaşlıkla açtım ve eteğimle yeri boylayışını izledim. Banyomun beyaz ışığı altında tenim normalde olduğundan daha açık renk gözüküyordu.
Boydan aynaya birkaç adım yaklaşmamla, belimin hemen üzerinde bana göz kırpan parmak izleriyle karşılaştım. Tehditkâr bir şekilde kızarmış olmalarına rağmen hiçbir şekilde acı vermiyorlardı. Aynada gözlerim, dudaklarıma ulaştığında yüzümdeki gülümseme arttı. Inferno'nun dudakları, dudaklarıma sahiplenici küçük izler bırakmıştı...
Zihnimde parıldayan tehlikeli fikirle hafifçe kıkırdayarak yere bıraktığım çantamın içinden telefonumu çıkardım. Üzerimde yalnızca iç çamaşırlarımın olmasını önemsemeden belimdeki parmak izleri görünecek şekilde bir fotoğraf çektim. Sonrasında silikleşmiş rujum ve Inferno'nun dişlerinin bıraktığı izlerle süslenmiş dudaklarımı çektim. Çektiğim iki fotoğrafı anında Alex'e yollarken, içimde tuhaf bir keyif vardı.
Elisa Jordan: Görüntü Gönderildi- Alex Inferno (14:21)
Elisa Jordan: Görüntü Gönderildi- Alex Inferno (14:21)
Elisa Jordan: Sevgili Alex, size karşı çıkmamı bu şekilde engelleyebileceğinizi sandığınız için üzgünüm. Sevgiler. -Elisa. (14:22)
Telefonu, küvetin kenarına bıraktıktan sonra sakin bir şekilde iç çamaşırlarımı çıkararak ılık suyun içine girdim. Kenara istiflenmiş renkli özleri yavaşça suya damlatırken huzurlu hissediyordum. Uzun zaman sonra ilk kez yüreğimde tuhaf bir umut büyüyordu. Telefonumun mesaj sesiyle gülümseyerek arkama yaslandım.
Alex Inferno: Toplantıdayken beni bu şekilde taciz etmen hiç hoş değil, Jordan. (14:26)
Elisa Jordan: Sizi rahatsız mi ettim? (14:26)
Alex Inferno: Kelimenin tam anlamıyla beni rahatsız etmiş olmasan da, bedenen pek rahat hissettiğim söylenemez. (14:26)
Elisa Jordan: Bay Inferno, üzülerek söylemeliyim ki parmak izleriniz suyun altında daha ihtişamlı duruyor... (14:27)
Alex Inferno: Suyun altında mı? (14:27)
Alex Inferno: Üzülerek söylemenin sebebini anlamış değilim. Canın mı yanıyor? (14:28)
Elisa Jordan: Bedenim suyla buluştuğunda tenimdeki parmak izleriniz yanmayı bıraktı. Canım yanmıyor. Üzülüyor olmamın sebebi, bunu sizin göremeyecek olmanız... (14:28)
Alex Inferno: Neredesin, Jordan? (14:28)
Elisa Jordan: Evimdeyim, Inferno. (14:28)
Alex Inferno: Evinde neredesin? (14:29)
Elisa Jordan: Odamdayım. (14:29)
Alex Inferno: Odanın bir banyosu var mı? (14:29)
Elisa Jordan: Evet, tam da bulunduğum yer... (14:29)
Alex Inferno: Siktir. (14:29)
Alex Inferno: Tehlikeli bir kadınsın, Jordan. (14:30)
Elisa Jordan: Tehlikeli olmayı senden öğreniyorum, Inferno. (14:30)
Alex Inferno: Bana ismimle seslenmeni istiyorum. Başka bir şekilde değil. (14:30)
Elisa Jordan: Inferno, senin adın bu. Cehennemsin. (14:31)
Alex Inferno: Seni yakıyor muyum, Elisa? (14:31)
Elisa Jordan: Seni harlamaya çalışırken ruhum alev aldı, Inferno. Cehennemin içinde, yeni bir cehennem inşa ettim. Seninle yanıyorum. (14:31)
Alex Inferno: Benim olduğum hiçbir yerde, barınmak için yeni bir çatı inşa etmene gerek kalmaz Jordan. Bunu hiçbir zaman unutma. (14:40)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Kadar Derin
RomanceCehennem Inferno'ydu... Beni saran kolları alevdendi, Ruhu ateşle dövülmüştü, Dudakları kıvrıldığı an isimsiz bir yangına sürüklüyordu sizi. Ben ise onun küçük cehennemiydim. O herkesi yakarken Ben, yalnızca onu alevler içinde bırakıyordum. Inferno...