Oyun Başladı

243 14 3
                                    

- Aaaaaahseeeeeen. Eeeeeeylüüüül ve diğer kişileeeeeer. Hadi uyanın ev ahalisi.

- Ece sus, tamam, uyandık.

- 5 dakika daha.

- Eylül kalk. Bugün son gün erken çıkacağız. Alışveriş yapacağız.

- Geldim bile.

- Ne zaman geldin be. Korkmaya başladım.

  Bugün çok işimiz var diye boşuna demedim. Her erken çıktığımızda parayı hep çar çur ederiz. Parayı nereden kazanıyorsanız derseniz. En son yaptığımız görevden aldığımız para. İyi maaş verdiler. Aşağıya indim. Herkes aşağıdaydı. Yemekte hazırdı. Hazır sofraya hemen kuruludum. Hızlıca kahvaltılıkları ağzıma tıkmaya başladım

- Ahsen dur. Boğazına takılacak.

- Rahat bırakın sevgilimi. Yesin yemeğini güzelce.

  Bunu duyunca yemek boğazıma takıldı.

- Ahsen, takılacak dedim ben sana.
Al su.

  Suyu alıp içtim. Ve Berkay'a baktım. Yavaşça oturduğum yerden kalktım. Berkay'a yavaş yavaş yürümeye başladım. Böyle terbiyesizlik olmaz ama. Öldürücem onu. Evlenmekten de kurtulur.

- Rana, iyi misin. Kötü gözüküyorsun.

- Berkay.

- Efendim.

- Kaç.

- Efendim!?

- Canını seviyorsan kaç.

Berkay koşmaya başladı ben kovalamaya. Evi bir kez turladıktan sonra kapıya doğru yöneldik.

- Rana ne olursun. Sadece şaka yaptım.

- Bana bu konuyla ilgili şaka yapma.

  Berkay kapıyı açtı ve oyunumuz o saniye içerisinde başladı.

- Aaa...an..anne, ba..baba.

- Eyvah.

  Eylül yanıma gelip kulağıma "Allah yardım etsin"dedi.

  Amin Eylül amin.

- Berkay, oğlum. Seni çok özledim. Gel bir sarılayım. Oyyyy.

- Anne canımı yakıyorsun. Siz burayı nasıl buldunuz.

- Baban buldu.

  Berkay'ın babası bizim gibi eskiden ajanmış. Bu yüzden şaşırmıyorum. Berkay'ın annesinin adı Seyhan babasının adı Bekir. Offf. Biz bu işin içinden nasıl çıkacağız acaba. Ama en merak ettiğim şey getirdikleri kız güzel mi?!

- Ooo evin de çok güzelmiş. Ben başının çağresine bakamassın sanıyordum ama şaşırttın beni.

- Bence de bakamaz.

- Nedenmiş. Hem sen kimsin. Oğlum bunlar kim. Efe ile Akın'ı tanıyorum. Ama bu kızlar...

- Ben Ahsen Rana Yılmaz. Bunlar da Eylül Aydıner ve Ece Coşgun.

- Peki niye oğlumun evindesiniz.

- Burası oğlunun evi değil benim evim. Oğlun ve arkadaşların tuhaf evimle konuştuktan sonra evime kök saldılar. Buradan gitmelerini isterdim ama başıma bir bela aldım ve gidemiyorlar.

- Tuhaf ev mi, orada kalsanıza burada niye duruyorsunuz?

- Anne.

- Evet, oğğğlumm.

Tuhaf BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin