Gelmeye kendimi koltuğa attım. Ece ve Eylül de aynı şekilde yanıma kendilerini bıraktılar. Rüzgar yüzünden bütün gün antrenman yapıyorduk. Ve ben söz geçiremiyordum. Yeni bir komutan atanmıştır ve Rüzgar, Toprak ve Ateş'in rütbeleri bizden daha yüksek. Onun yüzünden kimseye kızamıyorum. Dalga konusu oldum resmen. Herkesin dilinde benim mum gibi sönmem. En önemlisi birlikte olduğumuzu kimseye söylememiş, söylettirmemişti. Bütün kızlar peşimde pervaneydi. Ama komutanımız muhteşem kuralları yüzünden de hiçbirinin saçlarını yonamıyordum. O yüzden Rüzgar çok güzel bi tribi hak ediyor.
Rüzgar: İyi misiniz?
Ben: O ne biçim soru. Miami'de tatildeyiz.
Ece: Ahsen haklı. Deniz çok güzel.
Eylül: Neden sizde gelmiyorsunuz. Tek biz rahat edince olmuyor.
Rüzgar: Abartmayın.
Ben: Oooow kızlar komutanımız konuştu. Lütfen saygılı olun.
Rüzgar: Cidden bunu yapıcak mısın Ahsen.
Ben: Neyi komutanım.
Rüzgar: Yeter.
Ben: Hah. Bencede yeter.
Kalkıp odama gittim. Ayaklarım çok acıyordu. Üstümü çıkartıp banyoya girdim. Suyu açıp küvetin dolmasını bekledim. Kapı bir anda açıldı.
Ben: OHA ÇÜŞ HAYVAN GİRMEEEĞĞ.
Hemen kapıyı kapatıp bornozumu giydim ve kapıyı açtım. Rüzgar...
Rüzgar: Sen millete kapıyı böyle mi açıyorsun?
Ben: Millet kapı çalıyor.
Rüzgar: Çaldım ama duymadın.
Ben: Duymayınca daha sert vurulur. Mağlum banyo.
Küvete yürüyüp suyu kapadı. Ben de onu izliyordum.
Rüzgar: Duşakabinde bana yapmayı sevdiğini sanıyordum.
Ben: Ayakta duracak hal mi bıraktın.
Rüzgar: Sevgilim ama yapmamız lazımdı.
Ben: Yapmamanız değil yapmanız. Benim canım çıkarken sen köşede kızlarla fingirdeşiyordun.
Rüzgar: Daha ne kadar diyicem. Sadece soru sordular.
Ben: Duydum sizi birisi telefon numaranı istedi.
Rüzgar: Ve bende nazikçe reddettim.
Ben: Neden nazikçe. Sevgilim var diyemiyor musun?
Rüzgar: Birtanem, komutanın ne kadar kıl olduğunu biliyorsun. Kimsenin ilişkisi olmasını istemiyor.
Ben: O yokken biz vardık. O kim köpek.
Rüzgar: O biçim bir köpek. Sevgilim hadi vazgeç şu inadındanda banyonu yap, uyuyalım.
Ben: Kanepe zatrn seni bekliyordu. Gidebilirsin.
Rüzgar: Ahhh. Banyonu yap Ahsen banyonu yap.
Ben: Yapmak için izin istemiyordum. Ah yoksa burdada mı komutanının. Özür dilerim sizden izin almadım lütfen bana ce-
Kolumu tutup hızlıca banyodan dışarı çıkıp beni yatağa fırlattı
Evet, evet fırlattı.
Ben: Doğan çuval mıyım ben be.
Kalkmaya çalıştım ama beni tekrar itip bileklerimden tuttu.
Rüzgar: Gerçekten ceza vermemi istiyor musun?
Dudağı yana kıvrıldı.bu çocuğa bu cesareti kim veriyor böyle. Sen kimsi- Ay daha çok yaklaşıyor. Kafamı atsam. Ay canı acar. E acısın. Yok yok acımasın. Ay beni biri kurtarsın.
Ece: Ahsen seninki yine ba- Ups yanlış yanlış vakitte geldim. Ben gidiyorum siz devam edin.
Rüzgar: Dur dur dur. Seninki derken.
Üstümden hemen kalkıp Ece,'nin telefonunu aldı. Benimki kim be. Ha şu zırt pırt çikolata alan çocuk. EYVAH. Hızlıca yataktan kalkıp telefonu elinden almaya çalıştım ma soykanın boyu benden daha uzun.
Ben: Rüzgar milletin telefonunu izinsiz almak ayıp değil mi?
Rüzgar: DEĞİL!!
Ben: Niye bağırıyon ya.
Ece'ye döndü.
Rüzgar: Kim bu?
Ece'ye kaş göz yapıyordum ama o sinsi gülüşü her şeyi bitirmişti.
Ece: A o mu? Önemli biri değil ya. Altı üstü her gün Ahsen'e çikolata alıyor.
Rüzgar: Bu önemli değil mi?
Eve: senin kızlarla konuşman önemli değilse, evet bu da değil.
İşte benim kankam. Yürü be.
Rüzgar: Sesiniz çıkmadığına göre sizde bunu onaylıyorsunuz Ahsen hanım. Pe o zaman. Bir dahakine ona bornozla kapı açarsınız.
Ece yürüme.
Ben: Rüzgar vallahi alma dedim ama her seferinde aldı. Hepsini de çöpe attım zaten.
Telefonu sertçe bana verdi.
Rüzgar: Banyonu yap ve uyu.
Ben: Boşver banyoyu yarın ypasrım. Gel hadi uyuyalım.
Rüzgar: Üzgünüm. Koltuk beni bekliyor. Kapıyı sertçe açarak odasına gitti. Ben niye koltuk dedimki bunu odası var zaten.
Ece: Böyle olacağını bilmiyordum.
Ben: Senin suçun değil.
Ece: Sen Banyonu yap bende Toprak ile konuşayım Rüzgar'la konuşsun hmh.
Ben: Tağam heri çık odadan.
Ece: Tağam be.
Birbirimize bakıp güldük. Her seferinde kavgaya yolumuz çıkıyordu ama birbirimizde hiç ayrılmıyorduk, ayrılamıyorduk. Ece odasına bende banyoya gittim. Küvetin tıpasını çekip suyun gitmesini izledim. Hiç halim kalmamıştı. Pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım. Ama uyuyacağımı hiç sanmıyordum.
