Mektup

2.2K 72 10
                                    

Sabah Başak'ın sesiyle uyandım. Endişe içinde Başak'ın odasına gittim.
-Başak noldu, iyimisin, dedim.
-Okulda giyeceğim kıyafetleri bulamıyorum, dedi Başak.
O kadar çok korktum ki kalbim dışarı çıkacaktı az daha. Duru da kapının önünde olanları izliyordu. Başak'ta yatakta ne giysem diye ağlıyordu. Başak'a hemen bir kıyafet buldum. Sonra kendim hazırlandım. Daha sonra kahvaltıyı hazırladım. En sonunda da okulun yolunu tuttuk. Başak'ın yüzü asıktı. Anlamak zor olmuyordu neye üzüldüğü. İstediği kıyafeti giyemedi derken okula gelmiştik. Okul evimizden 10 dakikalık mesafesi var. Gelip gitmesi kolay oluyor. Başakla ben sayısalı seçtik. Duru da sözeli. Avukat olacakmış. Sınıflarımıza geçtik. İlk ders tanışma faslıyla geçti. Teneffüste bizimkilerle buluştuk. İl günden kendimize belalı bir takım edinmiştik. Zil çaldı. Sınıflara giderken bizim belalı grubumuz bizi kenara sıkıştırıp tehtid ettiler. Burdan gitmessek bizi eşek sudan gelinceye kadar döveceklerini söylediler. Tabi ki öyle bir şey yapmayacağız. Çünkü gidecek bir yerimiz yok. Annemiz vefat etti. Babamız iş yüzünden yurt dışında. Ama babamız ilk fırsatta yanımıza geleceğini söylüyor. Bizde onun yolunu gözlüyoruz her gün. Fakat geldiği falan yok. Okul bitmişti. Evin yolunu tuttuk. Yolda giderken telefonum çaldı. Arayan babamdı. Büyük bir heyecanla telefonu açtım.
-Kızım nasılsınız, iyimisiniz oralarda, keyfiniz nasıl, dedi.
-İyiyiz baba okuldan dönüyoruz. Sen nasılsın iyimisin, dedim
-Bende iyiyim. Bir kaç gün sonra oraya, yanınıza geleceğim, dedi babam. Ama derken çok korkmuş ve endişeliydi.
-Kötü bir şey mi oldu baba, dedim.
-Yok, sizi özledim o kadar. Bu arada evde tuhaf bir şeyler olmadı demi, dedi.

O sıra aklıma dün geceki pizzacı çocuk aklıma geldi. Tedirgin oldum. Babam neden böyle bir soru sormuştu ki. Yoksa oda benimle aynı fikirde mi. Oda bu evin tuhaf olduğunu mu düşünüyordu. Ama bir şey çaktırmak istemedim. Hiç bir şey olmamış gibi devam ettim konuşmaya.
-

Hayır babacım hiç bir tuhaflık yok. Niye sordun ki, dedim.
Derin bir oh çekti babam. Çok korktuğu belliydi. Demek ki bu evde bir tuhaflık olduğu kesin.
-Yok, yani öylesine sordum. Ne olabilir ki zaten. Neyse geldiğim zaman daha iyi konuşuruz, dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Bu olaydan kimseye bahsetmesem daha iyi. Ama önlem almam gerek.
-Deniz iyimisin. Noldu kim aradı. Ne diyo, dedi Duru.
-Babam aradı. Bir kaç gün sonra buraya gelecekmiş, dedim. Başak ile Duru çok sevindi ama benim aklım dün gecedeydi. Ben bunları düşünürken eve çoktan gelmişiz. Bir an içimden bir ses içeri girme diyodu. Çok tedirgindim. Bunu kardeşlerimde bilmiyor. Onları korumak daha da zor olacak. Eve girdik. Hemen odama çıktım. Babamı arayıp olanları söylesem mi diye düşündüm. Düşünürken içerden çığlık sesi geldi. Hemen koşup içeri gittim. Duru'yla Başak donakalmışlardı. Yanlarına gittim. Kapının önündelerdi. Kapının ardına baktım ve bende donakaldım. Kapının önünde babam duruyordu.
-Merhaba kızlar, nasılsınız, dedi.
İçeri geçti ve koltuğa oturdu. Duru ve Başak'ı odalarına gitmelerini söyledi.
-Ne oldu baba, dedim.
-Deniz bu evde bir tuhaflık olmadığına emin misin, dedi.
Babam bu olaya neden bu kadar taktı anlamadım. Ama dünkü geceyi anlatmadan duramayacaktım. Babama olanları anlatacaktım ki tekrar kapı çaldı. Kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığım anda şok olmuştum. Çünkü dün gece ki pizzacı çocuk kapının önünde bana bir mektup uzatmış duruyordu. Mektubu alır almaz pizzacı çocuk kapının önünden kaçtı.

Tuhaf BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin