Ev birbirine girmişti. Kendimizi zor toparladık. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Hemen polisi aradık. Polis eve geldi ama bir iz bulamadı. Kamera kayıtları aklımıza geldi ve kontrol odasına koştuk. Kamera kayıtlarına baktığımız an da herkes şok oldu. Çünkü evi kimse değil, ev kendini dağıtmıştı. Polisler babamı da aramışlar. Babam bir hışımla eve geldi ve beni sorguya çekti.
- Deniz hani bu evde bir tuhaflık olmadığını söylemiştin, dedi.
Bir şey söyleyemedim. Ama artık başımıza ne gelecek bilmiyorum. İnşallah ailemi kaybetmem. Fırtınalı bir yağmur başladı. O sıra kapı çaldı. Kapıya giderken babam beni durdurdu. Kapıyı kendisi açtı. Kapının önünde bir kız vardı. Çok şeker biriydi. Ama elinde bavulla ağlıyordu. İçeri aldık.
- Adın ne, dedik.
- Açelya, dedi.
- Seni hangi rüzgar buralara getirdi.
- Ailemle birlikte uçaktan indik. Taksiyle eve gidiyorduk. Sonra kaza yaptık. Uyandığımda taksinin içinde sadece ben vardım. Yağmur yağmaya başlayınca da buraya geldim, dedi
- Sende bizimle aynı durumdasın desene, dedi Duru. Ağzına çarptım bir tane. Açelya'yı bizim aileye aldık. Çünkü o da bizim gibi tuhaf bir olayın mağduruydu. Ona destek olmaktan başka çaremiz yoktu. Hem bize belki yardım edebilir.
Evde yedekten bir odamız vardı. Onu Açelya' ya verdik. Odasına yerleştikten sonra kurulanması için onu banyoya götürdük. Bir güzel kuruladıktan sonra karnını doyurması için birkaç atıştırmalık hazırladım. Onları yedikten sonra yorgun olduğunu ve uyumak istediğini söyledi ve odasına gitti. Bizde yattık. Sabah Açelya' nın ağlama sesiyle uyandım. Odasına gittim. Gözlerinin şişmesine bakılırsa bütün gece uyumamış. Onu içeri götürüp koltuğa oturttum. O otururken bende kahvaltıyı hazırladım. Açelya' nın kafası biraz dagılsın diye kardeşlerimi çağırttırdım. Çağırdıktan sonra herkes kahvaltıya oturdu.
- Açelya seni bizim okula yazdıralım mı? Hem bizimle birlikte olursun. Ne dersin, dedim.
- Olabilir, dedi AçelyaKahvaltıyı bitirdikten sonra okula doğru yürümeye başladık. Harkes dün ki olayı düşünüyordu sanırım. Okula geldik. İlk önce Açelya' yı okula yazdırdık. Benim sınıfıma aldık. Dersi ağlayarak geçirdi. Okul bitince hemen eve gittik. Hızlıca odamıza çıktık. Herkes plan düşünüyordu. Ev telefonu çaldı. Başak telefonu açtı. Konuştu. Sonra hıckırarak ağlamaya başladı. İçeri gittim. Başak'a sarıldım.
- Ne oldu, dedim
- Ba...babam öl.... ölmüş, dedi.O an yıkıldım. Olacaklar başlamıştı bile. Elimizi çabuk tutmalıydık. Çünkü sıra hangi olay olacaktı ya da hangimiz bu ev tarafından ölecekti.
