Patronum Mafya

31.bölüm (Oya)

Yine lanet kulübeye gelmiştik.
Yavuz kapıyı açtığında koluma dokunmasına izin vermiyip kapıya kadar geldim.

Arkamdan geldiğinde kapıyı açıp içeri geçmemi bekledi.

Ona çok sinirliydim.

"Niye buraya geldik. Ben gitmek istiyorum" dedim.

"Konuşmak için sessiz ortama ihtiyacımız var" dedi.

"Bizim konuşacak bişeyimiz kaldı mı ki?" dedim.

Kaşlarını çatıp "Anlamadım" dedi.

"Sen o kadar şey yapıp, bi de bu konuda benimle konuşmaya mı çalışıyorsun?" dedim.

"Allahım çıldırıcam"

Yavuz koluma dokunduğunda
"Dokunma bana!" Diye bağırdım.

Elini çekip "Tamam sakin ol" dedi.

Koltuğa oturup sessizce bekledim.

Acaba o ne oldu? Adam orada eli kolu bağlı kaldı. Sorsam mi ki?

"Yavuz sakın yiğite bişey yapayım deme. Yoksa seni asla affetmem" dedim.

Bir iki saniye bana bakıp elini yumruk yaptığında kafasını sallayıp "Merak etme. Bişey olmayacak. Ali onu çoktan uçağa bindirmiştir bile" dedi.

İçim rahatlarken "Sen yine mi bu işlere bulaştın" dedim.

Gözlerini benden kaçırıp cevap vermedi.

"Tıpkı ilk karşılaşmamızdaki gibi mi olacaktı" dediğimde "Sus" dedi.

"Yiğiti de öyle mi öldürecektin"

"Beren sus ne olur?"

"Bana burda süpriz yapmıştın.
Evlenme teklifini buraya geldiğimizde yapmıştın" diyip ayağa kalktım.

"Lütfen bana yeniden bu işler bulaşmadığını söyle" dedim.

Cevap bile vermemişti.

"Susma ne olur söyle. Hayır de. Yok öyle bişey de!" Diye bağırdım.

Bunu duymaya ihtiyacım vardı.

İlk başta yüzüme bakamasada en sonunda bakmıştı.

Hayır demesini beklerken
"Evet" dedi.

"Kaldığım yerden devam ediyorum artık" dediğinde

"Artık" dedim şaşkın şaşkın

"Üzgünüm beren ama sende biliyordun benim böyle biri olduğumu. Bunu bile bile evlendin benimle" dedi.

Gözlerim dolu dolu baktım ona az sonra diyeceklerim biraz acıtacaktı onun canını ama benim kadar acıtmazdı.

"Buraya geldiğim güne de, seni tanıdığım güne de..." dediğimde kafasını sağa sola salladı.

"Sus!" Dediğinde susmadım.

"Hatta evlendiğim güne de lanet olsun" diyip koşarak merdivenlerden yukarı çıktım.

O an gözlerimden yaş olarak akmıştı yavuz. Bana en sonunda bunu da dedirtmişti ya daha ne diyebilirdim ki. Konu yiğit değildi. Konu onun yeniden bu işlere bulaşmasıydı.
Orada olan bi başkası dahi olsaydı yine aynı tepkiyi verirdim.

Neden yavuz neden böyle bişey yaptın ki? Sana güvenmiştim.

En iyisi bir duş alıp rahatlıyım diyerekten küvetin içine girdim. Gözlerimi kapattığımda yavuzla ilk karşılaştığımız andan itibaren herşey gözlerimin önünden bir bir geçti.