Kesit

9.1K 237 38
                                    

Odada tek başıma canım sıkılınca televizyon açıp kanalları karıştırdım.

O ara odanın kapısı sert bir şekilde açılıp kapandığında yerimde sıçramıştım. Ne oluyor ya.

Yavuz yanıma gelip sinirli bir şekilde bana baktığında "Sen o adamla mı görüştün?!." Diye sordu.

Kaşlarımı çatıp "Hangi adam?" Diye sordum.

"Bak bi de bilmemezlikten geliyor. Çıldırıcam!.." diye bağırdı.

Ayağa kalkıp karşısında durdum ve
"Yavuz seni anlamıyorum benimle açık açık konuşur musun?" Dedim.

"Sana ben gelene kadar dışarı çıkma demiştim dimi. Ama sen ne yaptın çıktın!.." Dedi.

"Sen nasıl benim arakamdan iş çevirirsin beren, kadirle nasıl buluşursun?" Diyip durdu.

"Yoksa sen hâla onu mu seviyorsun?" Dediğinde

Gözlerim kocaman ona baktım.
Aaa. İnanamıyorum. Bana dediği şeye bakarmısınız?

"Sen de dediğinin farkında mısın?" Dedim.

"Gayet de farkındayım" dedi.

Kafamı sağa sola sallayıp
"Sana inanamıyorum" dedim.

"Neden canım. Doğruları söylediğim için mi?" Dedi dalga geçercesine.

"Beni haksız yere suçladığın için" dedim.

"Hiç de öyle değil hanımefendi. Gayet de doğruları söylüyorum" dedi.

"Bak ben hakan ve canan'ı görmeye gittim, kadiri değil! O benim karşıma çıktı. Beni aldatan, üstüne tecavüze kalkışan biriyle nasıl buluşmamı bekliyorsun. Ben onu nasıl sevebilirim? Sen bana nasıl böyle birşey dersin?" dedim.

"Ne fark eder. Ben sana dedim dimi dışarı çıkma diye. Ama sen çıktın ve onunla karşılaştın. Şimdi yaptığının sonuçlarına katlanıcaksın" dedi.

"Sonuçları?" Dedim.

"Bi daha benim sözümden dışarı çıkarsan o zaman senin için çok kötü şeyler olur" dedi.

Ağzım açık ona bakarken
"Sen beni tehdit mi ediyorsun?" Dedim.

"Ne anladıysan o" dediğinde daha fazla durmak istemedim ve yanından geçmek için hamle yaptım, ama kolumdan tutup gitmeme izin vermedi.

"Nereye?" Diye sorarken çırpınıp
"Bırak beni. Gidicem!" diye bağırdım.

"Dışarı çıkmayacaksın. Hiç bir yere gidemezsin!" dedi.

"Bırak diyorum sana bırak" dedim.

Kollarımı ondan kurtardığımda
Göğsüne vurup "Senden nefret ediyorum! Nefret ediyorum..." Diye bağırdım.

"Pislik herif!.. Bu yaptığına pişman olacaksın. Özür dileyeceksin ama iş işten geçmiş olacak. Seni asla affetmeyeceğim!.." dedim.

Dirseklerimden tutup beni salladığında "Beren kendine gel" dedi ve beni yatağın üzerine itti.

Odadan çıktığında kapıyı üzerime kitlemeden önce "Aklın biraz başına gelsin de gör" dedi.

Kapıya koşup onu engellemek istedim ama yetişemedim. Kapıyı yumrukladığımda "Aç şu kapıyı!.." diye bağırdım.

Ama o çoktan gitmişti.

Gözlerimden yaşlar akarken yere oturup kapıya yaslandım. Artık dayanamıyorum. Bana karşı böyle sert olması canımı acıtıyor. Haksız yere beni suçladı. Gururumu incitti. Ne olurdu sanki, sakin bir şekilde sorsa ben ona yalan mı söyleyeceğim, hayır. Herşeyi anlatırdım ki.

Ama o bağırmadan, beni suçlamadan rahat etmezdi.

Patronum MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin