Patronum Mafya

40. Bölüm Cinsiyet kavgası

Merdivenlerden inerken Yavuz koluma girmişti. Koltuğa oturduğum an arkama yastık koyup
"Rahat mısın hayatım?" Diye sordu.

"İstersen bir yastık daha koyayım. Sen rahat etmemişsindir" dedi.

Hamile olduğumu duyduğu andan beri böyle üzerime düşüyordu. Başta hoşuma gitse de sonradan sıkmaya başladı.

"Yavuz ben hasta değilim hamileyim" dedim.

Annemler gülerken "İşe niye gitmiyorsun canım?" Diye sordum.

"Bugün kendime izin verdim. Karımla ilgileneceğim" dedi.

"Vayy" diyip kıkırdadım.

"O da güzelmiş"

Elimi karnıma götürüp
"Acıktın mı Annecim" dedim.

Yavuz bana bakıp
"Ne diyor acıkmış mı kızımız?" dedi.

"Kız mı?" Dedim. Şaşırmıştım böyle demesine.

"Allah söyletti. Kızımız mı olacak ne?" Dedi.

"Sen kız çocuğumuz mu olsun istiyorsun?" Diye sordum.

"Evet hatta seni ilk gördüğüm günden beri hep bir kız çocuğum olsun istiyorum" dedi.

Kaşlarım havaya kalkarken
Yavuz "Ama sağlıklı olsun tabi. Cinsiyeti benim için fark etmez" dedi.

Beni gördüğü ilk günden beri sözüne takılsam da bir şey demedim.

Mehtap anne "Hani sen çocuk istemiyordun. Beni mi kandırırdın. Seni gidi seni" dedi. Son söylediği cümleyle güldüm.

Annem "Kahvaltıyı hazırlayayım size o zaman" dediğinde

Yavuz "Yok annecim zahmet etmeyin ben karımı güzel bir yere götüreceğim. Kahvaltımızı orada yaparız" dedi.

"Nereye götüreceksin?" Diye sordum heyecanla.

"Süpriz" dedi.

Evden çıktığımızda arabaya bindik.
Elimi karnıma götürüp gülümsedim.
Çok mutluydum. Yavuz yanımdaydı. 7.5 ay sonra bebeğimizi de sağlıkla kulağımıza alacaktık. Kocaman bir aile olacaktık.

Arabanın camını açıp temiz havayı içime çektim.

Yavuz'un bana baktığını hissettiğimde dönüp ona baktım.

"Ne oldu?" Diye sordum.

Omuz silkip "Hiç" dedi.

Elimi tutup öptüğünde "Biz mutlu olacağız. Kimse bizi ayıramaz" dedi.

"Seni kimsenin üzmesine izin vermem" diye devam etti.

"Sen yanımızda ol. Ben zaten mutluyum" dedim.

Yarım saatlik bir yolculuğun sonunda güzel bir yere gelmiştik.

Çatalcada Flamingo köy diye bir yere gelmiştik.

Etrafı incelediğimde suyun içinde flamingo olduğunu gördüm.

"Vay canına burası çok güzel Yavuz" dedim.

"Beğendin mi gerçekten?" Diye sordu.

"Beğenmek ne kelime bayıldım" dedim.

En güzel masalardan birine oturduğumuzda garsondan kahvaltılık bir şeyler istedik. Çok geçmeden masa donanmıştı.

Reçel, bal, yumurta, patates her şey vardı. Ağzım sulanmış masaya bakarken hemen yemeye başladım.

Yavuz küçük bir kahkaha atıp
"Yavaş ye boğulacaksın" dedi.