Magic||Rosemin

|0.4|

mrsdaNny ithafen
💜💜🌈🌈💜💜🌈🌈💜💜🌈🌈💜💜

Lanet alarmın sesine söve söve uyandım ve yattığım yatakta debelenmeye başladım.
" ya niye ben ya niye ya bu ülkeye serseri de lazım illa herkes okuyacak diye bir şey mi var ya?" Bazan okulu bırakmak yatağı bırakmaktan daha mantıklı geliyordu aslında. Aynen ya ben bunu bir düşüneyim düşünmeye değer.

Dolabımdan okul formamı çıkardım ve yatağın üzerine gelişigüzel fırlatıp lavaboya koştum. İşimi hallettikten sonra götümü zor kapatan eteğimi giyip üzerine diz üstü çoraplarımı çektim. Saçlarımı dağınık topuz bir şekilde toplayıp harry potter gözlüklerimi taktım ve mutfağa indim.

Annem erken gitmişti.
Babam desen o da sürekli çalıştığı için Amerikadaydı

Şirketimizi büyütmek için gittiği Amerikada büyük şirketlerle anlaşıp büyük yatırımlar yapmıştı.

Annem de babam gibi bir iş kadınıydı

Girdiği her ihalede başarılı olmasıyla tanımıyordu.

Yani demem o ki geleceğin en büyük şirketi olacağımız kaçınılmaz bir gerçekti.

Mutfağa inip mısır gevreği koydum ve yemeye başladım.

Yemeğimi bitirdikten sonra kaseyi makinaya koydum ve ayakkabılıkta olan siyah converselerimi ayağıma takıp okula doğru yürümeye başladım.

Yürürken vakit kaybetmemek için telefonumdan bugünki derslerin tekrar videosunu açtım ve dinlemeye başladım.

Sınavın tam olarak ne zaman olduğunu bilmiyordum çünkü söylememişti mal hocalar
" siniviniz sirpriz ilicik çiçikler"

Kanser olmamaya yemin ettiğim için fazla takmadım ve yürümeye devam ettim.

Bir yandan yürüyüp bir yandan matematik dinleyip bir yandan da kakaolu sütümü içiyordum.

" Günaydın"

Sesin geldiği yöne yani tam sağıma kafamı çevirdim ve iki geniş omuz gördüm.

Boyum kısa olduğu için manzaram oydu.

Kafamı yukarı kaldırdım ve dağınık sarı saçlarının esmer teniyle mükemmel bir uyum içinde olduğu Taehyung'u gördüm.

" Sanada günaydın"

" Telefonuna bakarak yürümemelisin birine çarpabilirsin"

Elimdeki tekefonu onun görebileceği bir şekilde havaya kaldırdım ve salladım.

" Ders tekrarı yapıyordum"

Yüzüme şaşkın bir ifade ile bakıp konuşmaya devam etti.

" sabah sabah mı? Bu kadar inek olduğunu bilmiyordum"

İstemsizce bir gülümseme oldu yüzümde.

" Maalesef inek olmaktan başka çarem yok"

Şaşkın yüz ifadesi hala silinmemişken açılan ağzı ile çok komik duruyordu.

" Neden böyle düşünüyorsun ki?

Yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş silinirken anladım dercesine dudaklarını birbirine bastırıp kafasını aşağı yukarı salladı
" Sanırım konuşmak istemediğin bir konu"

Bende kafamı aynen dercesine sallayınca konuyu değiştirdi ve heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Dün Jungkook ile arkadaş olduk."