|1.8|

1.2K 122 73
                                    

Masada can alıcı bir sessizlik vardı. Hepimiz nefes almadan, karşımızda duran şerefsize bakmaya başlamıştık.
Ne cüretle buraya gelebilmişti?
Hayatımda gördüğüm en iğrenç insandı o, türünün son örneğiydi.
Cevaplamak, ağzını yüzünü dağıtmayı o kadar istiyordum ki.
Ama yapabildiğim tek şey konuşmak için ağzımı açıp,bir bok söyleyemeden öylece olacakları izlemek olmuştu.
"Siktir git Jimin"

Taehyung yumruk yaptığı elini daha fazla sıkarken dişlerinin arasından sinirle konuşmuştu.
"Hangi yüzle buraya geldin!?"

Sorduğum soru karşısında masadaki bütün gözleri kendime çekmeyi başarmıştım. Karşımda duran şerefsize bakmayı sürdürürken birazdan olacaklardan ürpermiyorum değil hani.
Çünkü burada kan çıkacaktı.
"Chaeyoung, üzgünüm."

Söylediği iki aptal kelimenin üzerine Taehyung hareketlenerek yumruk yaptığı elini kaldırmıştı. Yakasından tutup suratını dağıtacağı sırada elim ile bileğini kavradım ve onu durdurdum. Kızın doğum gününü mahvetmeye değmezdi çünkü.
"Yapma Taehyung,elini kirletmene değmez."

Bana acırmış gibi bakmıştı. Bana cidden acıyor muydu?
Acınılacak bir halde değildim ki ben. Yada bütün olanlardan sonra iyice paranoya bağlamıştım. Bunların hepsi birer alternatifti ama ikincisi daha ağır basıyordu sanırım.

Masada duran çantamı sırtıma taktım ve son kez masada gezdirdim gözlerimi.
"Bu geceye yalnız devam edeceğim."
Tam gideceğim sırada aklıma gelen fikir ile tekrardan arkamı döndüm ve işaret parmağımı sallayarak konuştum.
"Ve hiçbiriniz beni takip etmeyeceksiniz!"
Dedim ve evin çıkışına doğru yürümeye başladım.

Şimdi farkediyorum da

Ben neyle gideceğim? Taehyung getirmişti beni buraya. Şimdi tek başıma durağa kadar yürümek zorunda kalacaktım. Yalnız olmak sıkıntı değildi. Yolun uzun olmasıydı sıkıntı.

Çantamın kulplarını sıkarken dertli bir şekilde nefes vermiştim.
"Offf, gerizekalı Chae! Kime şekil yapıyon sen ya!"

Dondurucu soğuktan dolayı kızaran burnumu umursamadan durağa doğru yürümeye başlamıştım.

Şuan o dingil yüzünden burda donarak ölecektim.

Yanımda yavaşça sürüp kornaya basan arabaya doğru çevirdim kafamı.
"Taehyung bas git dedim"

Arabayı durdurdu ve kapıyı açma gereksinimi duymadan atlayarak yanıma geldi. Elleri bileğimi kavrayınca ne yaptığını sorgular şekilde ona bakmaya başlamıştım.
"Anlamıyor musun? Yalnız kalmak istiyorum!"

Gözlerini devirdi ve konuştu. Soğuk havada çıkan buharlarımız birbirine karışıyordu.
"Sana iyi hissetmezsen ben bırakırım demiştim ve sende onaylamıştın?"

Bileğimi sertçe çektim ve ovmaya başladım. Bu siniri bana mıydı yoksa Jimin'e miydi anlayamıyorum.
"Şimdi onaylamıyorum Taehyung! Git diyorum ya üç harfli tek heceli anlaması gayet kolay net bir kelime.GİT!"

Bileğimi tekrardan kavrayacağı sırada ağrıyan midem ile yüzümü buruşturmuştum.
Bunu anlamış olmalı ki anımda elini geriye çekti ve hafifçe eğildi. Sorgular bakışlarını üzerimde hissediyordum.

Hızlıca arkamı döndüm ve dağlık alanda yürümeye başladım. Kendime tenha bir yer bulduğumda hafifçe eğildim ve midemde olmayan şeyleri çıkarmaya başlamıştım.

Kombiyi bile fullemiştim neden hasta oldum ki şimdi? 

İşimi halkettiklen sonra çantamdaki suyu çıkardım ve ağzımı yıkadım. Ardından ağzımın tadı değişsin diye birkaç yudum alacaktım ki midem tekrardan kabul etmemişti ve çıkarmıştım.

Magic||RoseminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin