|1.5|

1.3K 127 78
                                    

Titreyen ellerime aldırmadan oturduğum koltukta bağdaş kurmuş ve telefondan Taehyung'un numarasına tıklamıştım.

Gelir miydi bilmiyorum ama şansımı deneyecektim. Bir kaç defa çaldı ama meşgule attı.

İşi olmasa açar diye düşünüp telefonu kapatmış ve düşünmeye başlamıştım.

" Pekala Rose,
Her gece olduğu gibi bu gece de yalnızsın."

Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Kafam allak bullaktı. Tek tesellim okulun 1 hafta tatil edilmesiydi. Yoksa bu kafa ile derslerden de bir bok anlamayacaktım ve okulda durduğum her saniye "Katil olmama challange" yapacaktım.
Başarılı olma olasılığım,babamın çocuk doğurma olasılığından daha azdı.
İmkansızın imkansızı gibi bir şeydi bu

Ellerimi saçlarımın arasından sertçe geçirirken bir yandan da konuşuyordum.
" Ne yapmam gerek?"

Aklımda hiçbir fikir yoktu. Anlam veremiyordum.

Daha geçen gün bana seni seviyorum diyen adam neden böyle bir şey yapmıştı ki?

" Hayır Rose düşündüğün şey olamaz, olmamalı!"

Belki de olabilirdi.

Okulda birinci olmuş olmamı kıskandığı için bunu yapmış olabilirdi. Yoksa bana neden yalvarsın ki?
Sırf bu yüzden beni kendine bağlamış olabilir miydi?
Benden en kötü bir biçimde ayrılıp kafamı allak bullak edeceklerdi. Daha sonra ben bu boktan mevzuları düşünüp ders çalışamayacaktım ve bingo!

Zirveye oturacaklardı.

En mantıklı açıklama buydu, şimdilik.

Zilin çalması ile oturduğum koltuktan kalkıp sallana sallana kapıyı açmaya gitmiştim.
Kim gelmiş olabilirdi ki?

Kapıyı açtığımda beni gören Taehyung kare gülüşünü yollamış, ben bir tepki vermeyince gülüşü silinmiş bir şekilde eve girip ayakkabılarını çıkarmaya başlamıştı.

" Neyin var kelebek?"
Omuz silkip mutfağa doğru adımlamıştım. Arkamdan gelip sandalyelerden birine oturunca dolaptaki hazır ramen paketini çıkarmış ve ocağa su koymuştum.

" Chaeyoung iyi misin?"

Ona doğru dönüp kalçamı tezgaha yaslamış bir şekilde konuşmuştum.

" Değilim, anlatacağım"

Kafasını olumlu anlamda sallamış, ben de önüme dönüp kaynayan suyu kasedeki ramenin içine döküp çubuklar ile birlikte önüne koymuştum.
Bana anlamamışçasına bakınca dudaklarım hafif yukarı kıvrılmış ama tekrardan eski haline dönmüştü.
" Acıkmışsındır"

Kafasını olumlu anlamda sallamış ve önüne koyduğum çubukları eline alarak hiç yemek görmemişçesine yemeye başlamıştı.
Çok acıkmış olmalıydı. Karşısında durup onu izleyen birisinin bile iştahı gelirdi.
Ağzındaki ramenleri yutmuş, yenisini alırken tekrarlamıştı.
" Anlat bakalım, neyin var?"

Derin bir nefes alıp içimde birkaç saniye tutmuş sonra geri vermiştim.
" Jimin'i Eun Ji ile bastım"

Şok olmuş gözlerle bana bakarken genzine kaçan ramen ile öksürmeye başlamıştı. Ona doğru uzanıp sırtına birkaç kere vurduktan sonra eski haline geri dönmüş ve beni dinlemeye devam etmişti.

" Seni aradıktan sonra Jimin'i aradım. İşi olduğunu söyledi. Arkadan gelen kadın sesini duymasaydım gerçekten bir işi olduğuna inamacaktım, Aptal kafam! Onu takip ettim. Bir bara girmişlerdi. Sonra tuvalete doğru gittim.
" JİMİN HIZLI" gibi bir çok iğrenç sesler geliyordu. Bende daldım kabinin içine."

Magic||RoseminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin