Magic||Rosemin

|0.7|

Gömleğimin birkaç düğmesini açmışken içeriye hayvan gibi dalan birisi yüzünden hemen ellerim ile önümü kapadım.

Arkamı dönük bir şekilde düğmelerimi tekrardan ilikleyince önüme döndüm ve içeriye girene bakarak konuştum

" Burası kızlar soyunma odası Jimin!"

Bana doğru birkaç adım atarak konuştu

" Biliyorum."

" Ne demek biliyorum? Sapık mısın sen!!"

İbnenin yaptığı işe bak ya
Üstümü kirletmesi yetmezmiş gibi bir
De soyunma odasında basıyor.

" Sadece konuşmak istiyorum Chaeyoung"

" Konuşacak başka yer bulamadın da beni burada basmaya mı karar verdin? Hatta şöyle düşündün değil mi
Ben chae'yi soyunma odasında basarım o da bundan hoşlanır sonra yakınlaşırız hazır soyunma odasındayız zaten değil mi?
Senin olmayan beynini sikeyim Park Jimin"

Tek nefeste söylediğim hikayeyi dinledi
Ve ben susunca sırıtıp konuştu

" Kafanda neler kuruyorsun böyle Park Chaeyoung? Eğer bir kızı soyunma odasında basıp sonra yakınlaşıp sonra da onunla beraber olma kararı alırsam emin ol sen bu listeye sondan bile giremezsin"

" Hah! Öyle mi? Ama şu an bir kızı bastın.
Ve hatırlatmama gerek yok sanırım
Burası kızlar soyunma odası ve kapının girişinde de kocaman yazıyor. Görmemen imkansız Park dangalak Jimin!"

Şaşkın bir şekilde bana bakmayı sürdürdü

" Park Dangalak Jimin mi?
Şimdi de dangalak mı oldum?

Muzip bir şekilde gülümsemesine sinirlenerek konuştum

" Evet park Dangalak Jimin.
Dangalak olduğun kadar ibnesin de, hatta pezevenk de olabilirsin. Yada dur..."

Ona doğru birkaç adım atarak devam ettim

"İğrençsin sen
Hayatımda gördüğüm en iğrenç kişisin!

Senden nefret edi-"

Sözlerimi kesen şey

Kuru dudaklarıma değen dolgun ve yumuşak dudaklardı.

Beni dolap kapağı ile arasına aldı ve öpüşünü derinleştirdi.
( daha nasıl derinleşebilir aq)

Bir eli yanağımı okşarken diğer eli ise dolaptaydı ve bana kaçmamam için bariyer kuruyordu anladığım kadarıyla.

Dudaklarımdan ayrılınca alnını alnıma yasladı ve konuştu.
" başka türlü susmayacaktın uğur böceği

Hala dibimdeydi, nefeslerimiz birbirine karışıyordu ve benim kalbim ise ağzımda atıyordu.
Biraz daha böyle kalırsak kalbim hakkın rahmetine kavuşacaktı

" J-jimin uzaklaş"

Kekeleyen sesime aldırmadan konuştu.

" Sadece özür dilemek istiyorum Park Chaeyoung"

Gözleri dudaklarıma kayınca dudaklarını yalayıp tekrar konuştu.

" dudaklarının tadı o kadar güzel ki"

Onu kendimden iterek uzaklaştırdım ve suratına okkalı bir tokat geçirdim.

Suratında beş parmağımın izi çıkınca kendine gelmesini umarak bağırdım.

" Senden nefret ediyorum Jimin.
Sevgilin var ve sürtük olduğunu düşündüğün bir kızı öpüyorsun.
SENDEN NEFRET EDİYORUM"

Eşofman- gömlek takımımı umursamadan soyunma odasından çıktım ama sonra tereddüt edip kapının pervasında durarak bağırdım

" BİR DAHA KARŞIMA ÇIKMA PARK İBNE JİMİN"
Dedim ve önüme dönerek yüzüme en psikopatça gülüşümü takınıp kızlar tuvaletine girip üzerimi değiştirdim

***