Hayatı anlamak her zaman zor olmuştu benim için. Sabahında aydınlık olan dünyam garip bir şekilde bir anda tam tersine dönüşebiliyordu. Ve ben, artık buna alışmıştım.
Fakat şimdi, hiç alışık olmadığım bir durumla karşı karşıyaydım. Sanki bütün dünya bambaşka bir hâl almıştı. Büyülü bir dünyaya yolculuk etmekteyim gibi hissediyordum. Oysa ben bugün bir karanlığın içinde gözlerimi açmıştım, güzel günlerin geleceğine kendimi inandırmaya çalışıyordum mahkeme salonunda. Ancak o günler bir hayalin parçası gibiydiler benim için.
Ama şuan, tamda şimdi.. Ulaş ile şık bir otelin restorantında yemek yerken, onun artık bana ait olduğunu biliyorken, bunu onun ağzından birkez daha duymuşken.. Sanki renkler daha bir canlı gözüküyordu gözüme.
Yaşadıklarıma rağmen, onunla beraber olmanın bana verdiği eşsiz mutluluğu nasıl tarif edecektim bilemiyordum.
İçimde patlayan havai fişekler vardı sanki. İlk defa ruhumun, ta en derinliklerine kadar karanlığın içinden çıkıp bir ışık süzmesine yakalandığını hissediyordum.
Ve ilk defa mutluluğun kokusunu duyumsuyordum. Böyle bir histen bu yaşıma kadar nasıl habersiz olduğumu sorgulamaktaydım. Mutluluk denen o şey ile sonunda yollarımız kesişmişti.
Yüzümdeki aptal gülümsemeye engel olamıyordum. Bana dünyanın en güzel şeyiymişim gibi bakan adamın bakışlarından ilk defa kaçınmıyordum.
"Çorbayı beğendin mi?" dedi tebessümle.
"Evet, çok beğendim."
"Buna sevindim." dedi içten bir gülümseyişle.
"Ulaş." dedim çekingence.
"Efendim güzelim?"
Bu tatlı kelimelerinin içimi nasıl tırmaladığından habersizdi.
"Bir şey sorucağım fakat bana kızmayacaksın."
Dediğim şeyle elindeki kaşığı masaya koydu.
" Sorabilirsin."
"Kızmayacağına söz ver."
"Söz." dedi ciddileşerek.
Alt dudağıma dişimi geçirdim ve bu Ulaş'ın bakışlarını o yöne çekmesine sebep oldu. Utanarak yaptığım şeye son verdim.
"Hani dedin ya çapkın bir adamdım diye. Dalga geçiyordun değil mi?" dedim cesaretimi toplayıp.
"Bunu öğrenmek istiyor musun? "
"Evet." dedim omuzlarımı dikleştirip çenemi kaldırarak.
"Çapkındım, çok canlar yaktım." dedi kaşığını tekrar eline alırken.
" Çok mu kadın girdi hayatına?" dedim boğazıma bir yumru otururken.
"Bu konuları şimdi konuşmasak, ne güzel yemek yiyoruz." dedi kafasını kaldırmayarak.
Bunu neden kendime yapıyordum bilmiyordum ancak onun yanında başka bir kadının olduğunu hayal etmek canımı yakıyordu. Oysa geçmişi beni ilgilendirmemeliydi. Fakat yinede..
Derin bir nefes aldım.
"Biliyor musun? Bunun haksızlık olduğunu düşünüyorum. Yani ben, daha önce hiçbir erkeği kalbime sokmamışken, onlarla hiç ilgilenmemişken kim bilir senin kalbine giren kaçıncı kadınım." dedim fısıltıyla.
Bakışlarını kaldırıp tekrar benimkilerle buluşturdu. Gözlerimi çorbama çevirdim.
Elini uzattı bana doğru. Ben tutmayıncada tutmamı istercesine parmaklarını hareket ettirdi. İstediği şeyi yapıp bende mutsuzca elimi uzatıp onun elini tuttum.
![](https://img.wattpad.com/cover/191007198-288-k823634.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜRLÜĞÜN BEDELİ
RomanceBir aşk en fazla ne kadar imkansız olabilirdi? Bütün çıkmaz yollara rağmen birbirleri ile buluşan kalplerin hikayesi. ☆ Tek bir hata! Bir yanlış aynı anda iki düşmanı zindana sürüklerken hayatlarının dönüm noktasını...