Biliyorum Bahar benden onu geçen defaki kadar heyecanlı bir akşamın içine sokmamamı rica etmese de aslında istediği tamda bu değildi, nede olsa ona o akşamı yaşattığım için beni aramıştı değil mi?
Biz erkekler çok daha düz ve basit varlıklarız, ağzımızdan çıkan şey, beynimizden geçeni yansıtıyor çoğu zaman. Kızlar için tam tersine bir orantı söz konusu. 'Neden?' diye soracak olursanız bunun sırrını henüz bende keşfedemedim fakat söyleyebileceğim tek şey kızların söyledikleri her şey, aslında gerçek anlamını çakmak için derin bir şekilde düşünmeyi gerektiriyor.
Ama işin gerçeği ona öyle bir akşam geçirtmek gibide bir niyetim yoktu ki. Bahar'ın üzerinde yeterli bir oyun kurmuştum zaten, o bu akşam için benimdi artık. Sadece onu öyle çokta pahalı olmayan bir yerde, evimin yakınlarında yemeğe çıkarmıştım. Biraz yemek yedik, biraz dart oynadık ve epey konuştuk. Tabi konuşan genellikle o oldu. Basit bir soru bile sormak yetiyordu onu saatlerce konuşturmak için. 'Ehliyetin var mı?' Ve bana, ehliyeti ne kadar almak istediğini ama babasının biraz daha büyümesini istediğini, sonra babasının çok sıkı bir insan olduğunu, bu akşam için bile sınıfından kız arkadaşlarıyla geçireceğini ve akşam onlardan biriyle kalacağını bahane etmesi ve o arkadaşlarından da babasını arayarak onu onaylamasını tembih ettiğini filan anlattı. Tabi 'arkadaşlarında kalacağı' lafına dikkat etmek gerekiyordu, bu çok açık bir şekilde, bu akşamın noktalanacağı yerin farkında olduğunu ve bunu da istediğini gösteriyordu işte.
Yemeğimiz bittikten sonra beni arabaya kadar takip etti, sessizdi. Benden bir hamle yapmamı bekliyordu, çoğu durumda kızlar her zaman denge isterdi, ne çok zayıf, ne çok güçlü ama böyle bir durum için çok güçlü gitmek daha iyi olacak gibi gelmişti bana. Yan koltuğa gidiyordu ki, onu kolundan tutup sertçe kendime çektim, ne olduğunu anlamayıp şaşırarak bana döndüğünde bir nidayı bile söyleyebilmesine izin vermeden onun dudaklarına yapıştım. Uzun ve tatlı bir şekilde öpüştük, kollarımın arasında eriyordu adeta. Dudaklarımı geri çektiğimde, göz göze bakıştık, gülümsüyordu. <<Bu akşam bende kalıyorsun.>> Gülümsemesi daha da arttı.
Tıpkı daha önceki gibi asansörden çıkarken ve evin kapısına kadar giderken kendimizi tutamamıştık. Öpüşmelerimizin arasında nefes nefese kendini bir anda geri çekti. <<Ama... Kuzenin...>>
<<O burada değil,>> diyerek onunla yiyişmeye devam ettim. Kapıyı açtım ve içeri girdik, benim güvence vermeme rağmen tekrar Kayla'nın çıkabileceğini düşünerek, tedirgin bir halde etrafa bakıyordu. Aldırmadan onu öpmeye ve okşamaya devam ettim.
Kalçasını sertçe kavrayarak onu belime dayadım ve yatak odasına taşıdım. Yatağa geldiğimizde, belimle onu ittirerek yatağın üstüne attım. Bir çığlık attı ve hemen ardından kahkaha geldi.
Tek bir hareketle üstümdeki gömleği yukarı çekerek çıkardım. Onunsa elleri kendi giydiği ipek gömleğin düğmelerine gitti ve düğmeleri üst taraftan, teker teker, narin narin açmaya başladı. Hiç sabrım yoktu, hızla, gömleğini iki yana çekip, düğmeleri parçalayarak üstünü açtım. İnce bir sutyen giyiyordu, aynı şekilde ona da hiç acımdım, ipinden tutum, sertçe çekip kopardım. Bu sefer attığı çığlık, gerçekten de canı acıdığı içindi, sutyen yırtılırken kayışı omzunda bir iz bırakmıştı.
Derin bir nefes aldı, bir şey söylemeye hazırlanıyordu muhtemelen, 'yavaş ol, canımı acıtmadan' gibi şeyler sarf edecekti ama konuşmasına izin vermeden, dudaklarım göğsüne gitti ve parmaklarımda, pantolonunun içine. Zevkten tiz bir şekilde inledi. Pantolonunu açarken, daha nazik oldum ama bacaklarından çekip alırken yine serttim. Son savuna hattı olan iç çamaşırını da aldıktan sonra, tamamen benimdi artık. Üstüne çıktım, vahşi bir aygır misali sertçe tepinmeden önce kendimi coşturmak için onu öpmeye devam ettim. İki vahşi hayvan gibi birbirimizi yiyorduk adeta. Ve işte o zaman bir flaş çakılmışçasına aklımda o görüntü belirdi... Melike'nin kapımda, o içten ve masum gülümsemesiyle bana bakışı. Kendimi ani bir hareketle Bahar'ın üzerinden çekilirken buldum. Bahar, şaşırdı ve yüzündeki boş ifadeyle bana baktı sadece. Ne olmuştu şimdi böyle. Tekrar onu öpmeye koyuldum, oda bana karşılık verdi, biraz daha yiyiştik.
![](https://img.wattpad.com/cover/197369109-288-k771380.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan Tüyü
General FictionAilesini kaybetmiş, sevgiden yoksun bırakılmış ve reddedilmiş bir çocuk neye dönüşür? O, Ankara şehrinin en iyi dolandırıcısı, herkes onu farklı bir isimle biliyor, onunsa bir bakışı, seni köküne kadar tanıması için yeterli. Onun için hayat bir poke...