11.Bölüm: "Güzel Kalp"

10.6K 911 414
                                    

11

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

11.Bölüm: "Güzel Kalp"

Her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme! İşte orası kaderinin değişeceği noktadır.
Mevlana

Bir takvim yaprağı daha koptu ömrümüzden bugün. Takvim yaprakları birer birer eksilirken ömürden kalplerde de acı tatlı hatıralar, pişmanlıklar, keşkeler, hüzünler keza bunun yanı sıra ufak mutluluklar olarak birikir. Sonbaharda dalını terk eden bir yaprak misali yıllarımızdan eksilen takvim yaprakları geleceğimizde de rol oynayan büyük tecrübelerdir aynı zamanda.

Kalbe ne ekersen ömür onu biçer. Kin, nefret, öfke ekilen bir kalpte pişmanlıklar ve keşkeler biçilirken sevgi, merhamet, iyiye güzele dair ne varsa onları kalbine eken bir insan iyikiler biçer ömrü boyunca.

Hastanenin otomatik kapısından girip etrafa göz gezdirerek yürümeye başladım. Hastanenin içinde hiç yabancılık çekmeden sanki evimdeymişim gibi yürüyordum zira burası da artık benim evim gibi olmuştu. Çünkü bu hastanenin kapısından girdiğim ilk gün kalbimin kapılarından da yeni kalpler girmişti.

Her şeye rağmen hâlâ umudu olan kalpler...

Umudunu çoktan kaybetmiş bir kalp... o kalp kalbimin tam merkezinde atan güzel bir kalp...

Kalbim onların varlıklarıyla ısınırken yaşadıkları acılarla da bir o kadar üşüyordu. Onları o kadar çok benimsemiştim ki çektikleri sıkıntıları ben çekiyormuşum gibi canım acıyorken yüzlerindeki ufak bir tebessümle de mutlu oluyordum zira o gülüşleri yüreğime bulaşıyordu.

Mesela daha iki gün önce küçük bir kalp gözlerimin önünde bayılmıştı. Onun o küçük bedeninin çimlerin üzerinde öylece hareketsiz yattığını görünce korkmuştum. Hayır, çok korkmuştum. Neyse ki küçük adamım iyiydi.

Annemin "Bunu ordaki arkadaşlarına götür. Hastane yemeğinden sıkılmışlardır yavrucaklar" diyerek elime tutuşturduğu içinde peynirli börek olan kabı ellerim arasında iyice kıstırarak Gökçe'nin odasına doğru ilerlemeye devam ettim.

Gökçe'yi birkaç gündür ihmal ettiğimi fark etmiştim ve bundan dolayı müthiş bir rahatsızlık duyarak ilk onu ziyaret etme kararı almıştım hastaneye gelirken. Beni beklediğini, beni sevdiğini hissediyordum ki ben de onunla vakit geçirmekten epey bir keyif alıyordum.

Bu düşünceler arasında nihayet Gökçe'nin odasının kapısının önündeydim. Elimi yumruk yapıp kapıya vuracağım sırada kapının aralık olduğunu görünce duraksadım.

Bir elimle börek kabını düşmesine engel olmak için bedenime iyice yaslarken diğer elimle kapıyı tutarak kafamı içeri doğru uzattım.

Gördüğüm manzarayla gülümsedim. Oğuzhan yatağa sırtını yaslamıştı. Gökçe de sırtını Oğuzhan'ın göğsüne yaslamış ve boynuna dolanan sevgilisinin kollarına ellerini koymuştu. İkisi de sessizlik içinde dışarıyı izlerken bu tatlı ve romantik anlarının katili olmalı mıyım diye düşündüm. Ziyaret saatinin kısıtlı oluşu ve saat geçmeden Eymen'in de yanına gitmek istediğimden bu anlarının katili olabilirdim. Zira Eymen'e uğramadan bu hastaneden çıkmak istemiyordum. Özlemiştim onu. Çok özlemiştim hem de.

BENİM İÇİN YAŞA (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin