Ufacık bir kalp bir insanın evi, sıcak yuvası olur muymuş? Olurmuş...
Genç kız mavi gözlerini sıkılmış bir yüz ifadesiyle kantinde gezdirdikten sonra bakışlarını tekrar sevgilisine çevirdi. Yanaklarını havayla doldurup şişirdikten sonra oflayarak yanaklarındaki havayı yanında oturan ve kafasını kitaba gömerek tüm dünyayla bağlantısını kesen sevgilisinin koyu renk saçlarına doğru boşalttı. Ama sevgilisi yine oralı olmadı. Gökçe yılmadı ve sevgilisinin ilgisini üzerine çekmek için bu sefer elini oğlanın saçlarına atarak saçlarını karıştırdı. Oğuzhan yine bana mısın demedi zira o hala kitabı yemekle meşguldü.
"Afiyet olsun Oğuzhan," dedi Gökçe yarım saat süren bir sessizlikten sonra.
Oğuzhan sadece kafasını olumlu anlamda sallamakla yetinirken Gökçe gözlerini devirdi.
"Oğuzhan niye afiyet olsun dediğimi sormayacak mısın?"
Genç kız sevgilisinin ilgisini üzerine çekme çalışmalarına devam ederken Oğuzhan kafasını kaldırmayıp önündeki kitabın sayfasını çevirerek sordu. "Niye?"
Gökçe parmaklarını masanın üzerinde ritim tuttururken "Önündeki kitabı baya güzel yiyorsun da ondan," dedi hafif sinirli bir sesle.
Oğuzhan yine cevap vermedi ve kalemini hunharca geometri sorusunun üzerinde oynatmaya devam etti. İkisi de son sınıf öğrencisiydi ve kapıya dayanan bir üniversite sınavları vardı. Gökçe pek umursar gibi değildi bu sınavı ama Oğuzhan gece gündüz çalışıyordu. En büyük iki hayalinden birisi avukat olmaktı. Diğer hayali ise yanındaki güzel kızla bir ömür mutlu yaşamaktı.
Gökçe derin bir nefes alarak tekrar kantinde gezdirdi bakışlarını. Kendilerinin dersi boştu ama diğer öğrenciler sınıfta olduğu için kantin kalabalık değildi. Birkaç masada tek tük öğrenciler vardı.
Kantinde gezinen mavi gözler tekrar Oğuzhan'a çevrildi. Gökçe'nin sıkılmış yüz ifadesi bu sefer muzip bir hal alırken munzur bir gülüş peydah oldu dudaklarında.
"Ayyy bir de gelip önümde diz çökmez mi? Elindeki tektaşla bana evlilik teklifi ettiğinde hiç düşünmeden evet deyip boynuna atıldım. Beş tane çocuğu var ama olsun. Çocukları seviyorum zaten. Gül gibi geçinir gideriz."
Oğuzhan duydukları karşısında şok olurken elindeki kalemi kitabın üzerine bırakarak kafasını ani bir şekilde kaldırdı ve Gökçe'nin eğlenen yüz ifadesiyle karşılaştı lakin kendisinin pek de eğlendiği söylenilmezdi.
"Ne teklifi, ne çocuğu Gökçe," dedi öfkeli bir sesle. "Ne diyorsun sen?"
Gökçe ufak bir kahkaha atıp sevgilisinin yanağını okşadı. "Ay sen burda mıydın Oğuzhan," diye sordu muzip bir ses tonuyla.
"Gökçe," dedi Oğuzhan dişlerini sıkarak.
Gökçe'nin eğlenen surat ifadesi sönerken yaramaz bir kız çocuğu gibi "Ay napim Oğuzhan, ilgini başka türlü çekemiyordum," dedi ve kendini beğenmiş bir ses tonu kullanarak ekledi. "Yani masada dünyanın sekizinci harikası oturuyor ve sen dönüp bakmıyorsun. Çok ayıp valla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM İÇİN YAŞA (FİNAL OLDU)
Teen FictionFİNAL OLDU!!!! Umuda sarılmış kalplerin hikayesi... Karanlık bir yolda el ele ışığa doğru yürümenin, umudun hikayesi... Yaralı genç bir kızın avucundaki yıldızlarla karanlıkta kalmış sevdiği adamın kalbini aydınlatmaya çalışmasının hikayesi... Bir...