15.Bölüm: "Sarılsana Bana"

10.7K 880 522
                                    

15

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

15.Bölüm: "Sarılsana Bana"

"Kurduğum ya da kuracağım hayallerimin gerçekleşmesini bekleyecek kadar zamanımın olduğunu sanmıyorum."

Meğer birkaç kelimeden oluşan kısacık bir cümle ne çok acıtırmış yumruk kadar olan bir kalbi. Meğer sadece tek bir cümle nasıl da yakarmış yüreği kor bir ateş gibi.

Dakikalardır ardı arkası kesilmeyen hıçkırıklarım yerini kesik kesik iç çekişlere bırakırken elimin tersiyle bir kere daha sildim gözümden akan yaşları. Siliyordum ve ben sildikçe gözlerimden yeni yaşlar süzülüyordu yanaklarıma doğru.

Kaç dakikadır bu bankta oturuyordum, kaç dakikadır ağlıyordum, buraya nasıl gelmiştim bilmiyordum ve düşünmüyordum da, zira zihnimi Eymen'in ağzından çıkan ve çıktığı andan itibaren nefret ettiğim o soğuk ve itici cümle meşgul ediyordu.

Eymen o sözü söylediğinde hiçbir şey diyememiş âdeta put kesilmiştim. Öylece gözlerine bakmıştım. Umudun gölgesinin bile uğramadığı güzel gözlerine... Bir şeyler söylemek istemiştim, onu rahatlatacak, teselli edici bir kaç söz ama olmamıştı. Ağzıma biriken sözlerin önüne demir parmaklık konulmuştu da özgürlüğe kavuşamamışlardı sanki. Zaten konuşsaydım bile kendimi doğru dürüst ifade edeceğimi sanmıyordum çünkü konuştuğum an zor tuttuğum gözyaşlarım sicim sicim akardı yanaklarımdan ve bu onu daha çok üzerdi biliyordum.

Bir müddet Eymen'e bakmış ve daha sonra dayanamayarak odadan çıkmıştım ardımda nasıl bir Eymen bıraktığımı bile bilmeden. O an sadece yalnız kalmak istemiştim. Çünkü odadaki sessizlik büyüdükçe o söz de kalbimde büyümüştü bir çığ gibi. Kalbim ezilmişti o sözün ağırlığından ve nefes alamaz duruma gelmiştim. Yalnız kalmam lazımdı. Yalnız kalıp ağlamam ve bir nebze de olsa rahatlamam lazımdı. Ben de bu yüzden kimsenin olmadığı hastanenin arka bahçesine gelmiş bu bankta oturmuş kalmıştım. Ağlayarak rahatlamış mıydım? Elbette rahatlamamıştım. Gözümden akan yaşlar içimdeki ateşi söndürmek yerine daha da harlamıştı.

Umut... küçücük bir umut ya... umut etmek bu kadar zor muydu? Yaşamayı istemek, bunun için çabalamak bu kadar güç müydü? Ben onun için umut ederken, onun olmadığı tek bir hayal bile kurmazken o hala ölümü düşünüyordu. Yüzünü birazcık da olsa güldürmeyi başarmıştım ama ölüm fikrini zihninden bir milim bile uzağa itememiştim.

Yüzümü ovalayıp kafamı sağa sola salladım. Ben Ayşegül'den sonra birini daha kaybedemezdim. Bu sefer buna dayanamazdım. Eymen'i kaybetmeyecektim.

Bu düşünceler içinde kıvranırken ayağıma bir şeyin değdiğini fark ederek yere doğru kafamı eğdim. Gördüğüm şeyle hafifçe tebessüm ettim.

En kötü durumda olsan bile gülümseyecek bir şeyler bulabiliyordun etrafta yahut o seni gelip buluyordu.

Tebessümümü yüzümden silmeden eğildim ve ayağımın dibinde durup yeri koklayan Toprak'ı elimle kavrayarak kucağıma aldım.

BENİM İÇİN YAŞA (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin