49. Bölüm: "Direniş"
Kalbi yaşatan içindeki sevgidir, insanı yaşatan ise umuttur.
Kalbe saplanan tek bir kurşun mu daha çok can yakar, yoksa aynı kalbe saplanan tek bir cümle mi?
Peki, kalbe saplanan tek bir kurşun mu daha kolay öldürür insanı yoksa tek bir cümle mi?
Eğer kalbime bir kurşun saplansaydı canım şu an yandığından daha az yanardı eminim. Eğer kalbime bir kurşun saplansaydı daha kolay daha sancısız ölürdüm size yemin edebilirim.
Eymen'in ağzından çıkan cümle kurşun değildi ama kalbime saplanmıştı bir kurşun gibi ve canım şu an hiç yanmadığı kadar çok yanıyordu. Kalbime saplanan kurşun en beteri de bu ya beni öldürmemişti. Ben kalbimdeki kurşunla can çekişiyordum, hayatta kalmaya çalışıyordum zira ben ölürsem karşımda endişeli, üzgün bana korkuyla bakan adam mahvolurdu biliyorum.
"Haftaya daha ağır bir tedavi sürecine giriyoruz çünkü aldığım kemoterapi olumlu yanıt vermiyormuş."
Böyle söylemişti değil mi? Bu cümle kalbime kurşun olup saplanmıştı değil mi? Ben yanlış duymadım, kulaklarım bana oyun oynamıyor değil mi? Eymen'in hastalığının iyiye git... gitmediğini haykıran bu cümleyi duyduğuma eminim ama inanmak istemiyorum ki ben.
Ne olur, ne olur yalan olsun! Şaka olsun, tam bir eşşek şakası olsun hatta!
"Didem bir şey demeyecek misin?"
Eymen'in sesi beynimin içindeki savaşın içinde bir uğultu şeklinde kulaklarıma ulaştığında dudaklarımı hafifçe aralayıp tekrar kapattım. Bedenim bile kaskatı kesilmişken nasıl bir tepki vereceğimi, ne diyeceğimi bilemiyordum. Ben artık yaşadığım acılara tepki bile veremez hale gelmiştim. Ağlamak istiyordum ağlayamıyordum. Bir şeyler söylemek istiyordum ama acı dilimi bile lal etmişti sanki.
"Didem, güzelim bir şey de n'olur, korkuyorum."
Eymen kendi ellerinin arasında buz tutmuş ellerimi okşayarak tekrar konuştuğunda kafamı belli belirsiz salladım. Daha sonra kafamı tekrar sağa ve sola salladım hızlıca.
"Ha... Hayır Eymen," dedim kelimeler dilimden parça parça dökülürken. Ruhum parça parça dökülüyordu, kelimeler nasıl paramparça olmasın ki?! Sanki kalbimdeki kurşundan akan kan kelimelerime bulaşmıştı.
"Eymen az önce söylediğin şey... yalan değil mi? Bana şaka yapıyorsun değil mi?" Boğazımı yaka yaka dilimden çıkan sözlere ara verip deli gibi gülmeye başladım. Eymen'in korku dolu bakışları altında bir müddet güldükten sonra konuşmaya devam ettim. "Eymen niye konuşmuyorsun? Niye bana bunun bir şaka olduğunu söylemiyorsun?" Ellerinin arasındaki buz tutmuş ellerimden tekini alıp yüzüne doğru tırmandırıp tenini okşarken devam ettim. "Eymen, hadi sevgilim... bunun bana bir eşşek şakası olduğunu söyle! Yalvarıyorum sana yalan söyledim de, yok öyle bir şey de... Bak ben yalan söyledin diye kızmam sana, valla bak. Bana ilk defa yalan söyledin diye sevinirim. Bu yalan beni çok sevindirir Eymen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM İÇİN YAŞA (FİNAL OLDU)
Teen FictionFİNAL OLDU!!!! Umuda sarılmış kalplerin hikayesi... Karanlık bir yolda el ele ışığa doğru yürümenin, umudun hikayesi... Yaralı genç bir kızın avucundaki yıldızlarla karanlıkta kalmış sevdiği adamın kalbini aydınlatmaya çalışmasının hikayesi... Bir...