Kitaba başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz :)
***
Siyah Gece Kulübü diğer günlere nazaran bugün oldukça kalabalıktı. İnsanlar telaşla yerlerini almışlardı, bir yandan içkilerini içerlerken diğer yandan da arkadaşlarıyla sohbet içindeydiler. Bayan garsonlar kalabalık yüzünden siparişleri zamanında yetiştirmekte zorlanıyorlardı. Bazıları telaşla veya yoğun kalabalığın arasından geçerken bardakları yere düşürüyordu. Bu da müşterilerin siparişini geciktiriyordu.
En önemli bölüm VİP üyeliğe sahip olan kişilerdi. Siparişleri zamanında aksamadan gelirdi, gösterileri en güzel yerden izlerlerdi. Mekanın doluluğuna bakmadan rahatlıkla içeri girerlerdi. Tabi VİP üyeliğine sahip olanlar genellikle zengin kişilerdi. Halkın genellikle elit kesim denilen yerinden geliyorlardı. Ödedikleri ücretler belki de normal müşterilerin kat ve kat fazlaydı.
Siyah Gece Kulübünün kalabalık olmasının tek bir nedeni vardı. Bugün günlerden Cumartesiydi, yani Gümüş Serçe'nin sahneye çıktığı gündü. İnsanlar onun dansını izlemek için bazen aylar önceden rezervasyon yaptırıyorlardı. Gösteriden çıktıktan sonra günlerce bu gösteriden bahsediyorlardı.
Gümüş Serçe İzmir'de ünlü olan bir dansçıydı. İzmir de yaşayan her insan illa bir kez de olsa onun adını duymuştur. İstanbul'dan, Ankara'dan, Türkiye'nin bir çok yerinden ona teklifler yağıyordu. Fakat o İzmir'den dışarı adımını atmıyordu. Gelen her teklifi fiyata bakmadan reddediyordu.
İnsanlar Gümüş Serçe'nin gerçek kimliğini bilmiyorlardı. Kim olduğunu, nereden geldiğini veya nereli olduğuna dair tek bir kanıt yoktu. Bazen bu konu hakkında internette bir sürü dedikodu dolaşıyordu. Yabancı olduğunu veya dış ülkelerden birinde doğup orada yetiştiğini ve orada dans dersleri alıp Türkiye'ye geldiğini gibi saçma sapan dedikodular uyduruyorlardı. Bu hareketler Gümüş Serçe'nin ününü artırmaktan başka bir şeye yaramıyordu.
Sahneye yirmili yaşlarında olan genç ve güzel bir kadın geldi. Üzerinde garson kıyafeti vardı, sarı saçları kusursuz bir şekilde taranmıştı. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
"Öncelikle hepiniz hoş geldiniz." dedi.
Kalabalıktan derin bir uğultu koptu. İnsanlar birazdan çıkacak olan Gümüş Serçe'yi deliler gibi arzuluyorlardı.
"Karşınızda İzmir'in Prensesi, dansçıların efendisi....." sesini yükseltti, coşkuyla bağırıyordu. " GÜMÜŞ SERÇE!"
Gümüş Serçe adeta süzülürcesine sahneye çıktı. İnsanlar onu görür görmez delicesine bağırmaya başladılar. Hatta VİP üyeliği bulunan elit kesimdeki insanlar bile kendinden geçmişlerdi. Herkes onun muhteşem egzotik dansını bekliyordu.
Gümüş Serçe'nin üstündeki kıyafetler bedenindeki hatları gösterecek şekilde oldukça dardı. Kasıklarından başlayıp göğüslerine kadar gelen gri bir elbise, aynı renkte bacaklarını kaplayan jartiyer ve dirseklerine kadar gelen eldivenler giymişti. Yüzünde sadece gözlerini ve burnunu kaplayan gümüş bir maske vardı. Zaten adını giydiği bu maskeden alıyordu. Kıvrak hareketleri sayesinde serçe lakabını almıştı. İnsanlar bu iki şeye o kadar takılmışlardı ki bu iki şeyi birleştirip adını Gümüş Serçe yaptılar.
Müzik başlarken her zaman olduğu gibi önce ileriye doğru sağ ayağını koydu ve esen bir rüzgar var gibi sağ kolunu sallandırmaya başladı. Göğsünü dikleştirdi ve kafasını geriye doğru gerdi. Sırıttı.
Gösterisi başlıyordu...
***
Hava oldukça güzeldi ve dışarıda inanılmaz bir atmosfer vardı. İzmir'in havası uzun zamandır bu denli iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gümüş Serçe (+18)
Teen FictionDudakları yavaşça boynumdan aşağı doğru inmeye başladı. Aldığım zevk anlatılamazdı. Gözlerimi kıstım ve başımı geriye doğru atarak duvara yasladım. O ise göğüslerimin üstünü öpmekle meşguldü. İlk başta öpüyor daha sonra ufak ısırıklarını hırsla göğ...