B16

27.9K 1K 311
                                    

Haksızlıktı.

Bu haksızlıktı

Tek kelime ile haksızlıktı.

Kendisi sadece daha iyi eğitim alsın diye İngiltere'ye gitmişti. Üstelik sevmediği bir bölümde okumak için. Kardeşi ise hayalindeki bölümü okuyordu, İzmir gibi güzel bir yerde hem de. Ayrıca kendisinin bundan haberi olmuyordu. Resmen ondan saklamışlardı, İngiltere'deyken annesine Canberk'in hangi bölüm okuduğunu sorduğunda annesi İşletme demişti.

Sinirle direksiyonu kavradı. Gözleri yoldaydı, kafası başka yerdeydi. Üstelik oldukça hızlı gidiyordu. Yapacağı büyük bir hata ölümüne sebep olabilirdi.

"Abi biraz yavaş olabilir misin?"

Göktuğ hızını yavaşlatırken göz ucuyla kardeşine baktı.

"Karışma bana." dedi.

Canberk'in haklı olduğunu biliyordu. Yine de ona laf sokmaya çalışmaktan geri durmuyordu.

"Arabamda kaldı orada."

Göktuğ derin bir iç geçirdi. Koyun can derdinde kasap et derdinde...

"Merak etme birini gönderip aldırırım. Ayrıca annem seni arabasız koymaz merak etme, altımdaki arabayı sana verir. Beni işe yürüyerek gönderir."

Canberk isyan edercesine:

"Abartma. Annem seni asla..." Sözünü tamamlayamadan Göktuğ lafını bıçak gibi kesti.

"Canberk sen farkında değilsin ama nedense bu ailede her zaman fedakarlık gösteren benim."

Canberk ses çıkarmadı. Şüphesiz ki abisine söyleyeceği her laf ona katbekat misli ile cevap vereceği kesindi.

"Alvina'ya da rezil olduk. Bir çocuk gibi azar işittim."

Evin garaj kapısı açılırken Göktuğ gözlerini Canberk'e dikti. Gözlerinde vahşi pırıltı vardı.

"Üzülme Canberk. Playboy adamsın. Her kız nasıl olsa senin peşinde. Alvina olmazsa başka birisini bulursun." diyerek alayla söylendi.

Canberk öfkeyle ona baktı. Alvina konusunda bu kadar hassas olmasını bilmesine rağmen bu kadar rahat konuşması zoruna gitmeye başlamıştı. Her şeyin bir sınırı vardı.

"Alvina farklı. O diğer kızlar gibi değil." diyerek söylendi ve öfkeli hareketlerle arabadan çıkıp eve doğru gitmeye başladı.

Bu sırada garaj kapısı açılmış, Göktuğ arabasını garajına park etmişti. Göz ucuyla Canberk'in gidişini izledi.

"Adam 22 yaşında hala ergen gibi davranışlarda bulunuyor."

Kafasını iki yana salladı. Kardeşinin ukala tavırlarını artık görmezden gelemiyordu. Kendisine hakim olmasını bilmeliydi. Yoksa kardeşi ile arasına aşılması imkansız derin uçurumlar açacaktı.

Arabadan binip garajdan çıktı, lüks evi tüm şatafatıyla önünde duruyordu. Göktuğ bu eve bakınca eski anıları canlanıyor ve babasıyla olan tartışmaları aklına geliyordu. Garip bir şekilde her tartışması kendisinin yenilgisiyle sonuçlanıyordu. Dişlerini hiddetle sıktı. Yine aklına eski anılar gelmişti. Unutması gereken anılar...

Evin içine girdiğinde tanımadığı hizmetliden biri Göktuğ'u görünce önünde durmuş.

"Göktuğ Bey hoş geldiniz." dedi.

Göktuğ öfkesine rağmen kendine hakim olmuş kibarca gülümsemişti.

"Teşekkür ederim."

Canberk ve annesi hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Göktuğ'un salona girmesi ile tartışmalarını anında kestiler. Annesi en kibar gülümsemesini takınıp ayağa kalkıp oğluna baktı:

Gümüş Serçe (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin